7 bebeği öldürmekten hüküm giyen hemşire masum mu?

Nicola Bulley dosyasına gösterilen ilginin yankıları sürerken internet dedektifleri, Lucy Letby davasına da yoğun ilgi duyuyor

(Cheshire Polis Teşkilatı)
(Cheshire Polis Teşkilatı)
TT

7 bebeği öldürmekten hüküm giyen hemşire masum mu?

(Cheshire Polis Teşkilatı)
(Cheshire Polis Teşkilatı)

Gerçek suçları konu alan programların meraklıları ve koltuk dedektifleri, kayıp anne Nicola Bulley'nin aranması sürecinde zorluk yaratmalarından sadece birkaç ay sonra, Lucy Letby'nin davası sırasında bir kez daha polise sıkıntı yaşattı.

Birleşik Krallık'ta (BK) 10 ay süren dava boyunca toplumdan çeşitli kişiler mahkemeye katıldı ve ek binadaki basın mensuplarıyla birlikte duruşmaları uzaktan izledi.

Bazı tanıkların ve Letby'nin kurbanlarının isimlerinin verilmesine yönelik katı kısıtlamalara rağmen küçük bir kısmının kimlikleri Reddit'te paylaşıldı ve daha sonra yapılan bildirimlerle bu bilgiler kaldırıldı.

Geçen cuma günü Letby'nin hüküm giymesinden bu yana Reddit, kadının gerekçelerini ve kanıtları masaya yatıran tartışmalarla dolup taşarken birçok kişi de seri katil hemşirenin masum olduğunu ya da mahkemede kendisi hakkında yanlış beyanlarda bulunulduğunu iddia ediyor.

7 bebeği öldürmek ve 6 mağduru daha öldürmeye teşebbüs etmekten suçlu bulunarak pazartesi günü ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 33 yaşındaki Letby, parmaklıklar ardında ölecek.

Öte yandan internetteki bazı komplo teorisyenleri jüri üyelerine sunulan kanıtların "tutarsız" ya da "ikinci dereceden" olduğuna dair teoriler ortaya atıp başkalarını ikna etmeye çalışmayı sürdürürken, bazıları da hastaneyi amacına hizmet etmeyen bir "felaket bölgesi" diye tanımlıyor.

Davanın kamuoyunda yarattığı muazzam ilgi, ocakta Lancashire'da köpeğini gezdirirken kaybolduğu bildirilen Nicola Bulley olayını hatırlatıyor.

Bazı sosyal medya kullanıcıları St. Michael's on Wyre'ı ziyaret ederek video ve fotoğraf çekerken, bazıları da kayıp anneyi bulmak için zorla binalara girmiş ve bölge sakinlerinin bahçelerini aramıştı.

Polis kasabayı boşaltmak için 48 saatlik bir dağılma emri çıkarmak zorunda kalırken, Dedektif ve Müfettiş Rebecca Smith internet hafiyelerinin "kendilerince özel dedektifçilik oynadığını" ve soruşturmayı "baltalama" riski taşıdıklarını belirtmişti.

Müebbet hapis cezasına çarptırılan Lucy Letby, parmaklıklar ardında ölecek (Cheshire Polisi)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan Lucy Letby, parmaklıklar ardında ölecek (Cheshire Polisi)

Bulley'in cesedi üç haftadan uzun süre sonra Wyre Nehri'nde bulunmuş ve yapılan soruşturmada ölümünün kaza sonucu boğulma olduğuna karar verilmişti.

Lucy Letby'nin temyiz başvurusuna bağış toplamak üzere ABD'de bir kampanya başlatılarak mahkumiyet kararının "BK'nin tanık olduğu en büyük adli hatayı teşkil edebileceği" iddia edildi.

Kaliforniya'daki biyoteknoloji girişimleri için bilimsel danışmanlık yapan Sarrita Adams'ın yürüttüğü kampanyanın asıl amacı "bilimsel kanıtların ceza adaleti sisteminde sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlamak".

"Science on Trial" adlı internet sitesinin bağış toplama sayfası halihazırda bağışlara açık değil fakat ekranda bir "yakında" ibaresi var. Letby'nin hukuk ekibi temyize gitmeyi planlayıp planlamadıklarını açıklamadı; müebbet hapis cezalarında başarıyla sonuçlanan temyiz başvuruları son derece nadir.

Öte yandan #LucyLetbyInnocent (LucyLetbyMasum) etiketi TikTok'ta milyonlarca görüntülenme, beğeni ve yoruma ulaşırken bir kullanıcı, Letby'nin gözetimindeki tüm ölümlerin cinayet olmasının "istatistiksel açıdan mümkün görünmediğini" belirten bir video hazırladı.

Başkalarıysa davayı, haksız yere hapis cezası çektikten sonra cinayetten giydikleri hükmün iptal edildiği Amanda Knox ve Hollandalı hemşire Lucia de Berk'in davalarıyla karşılaştırdı.

Ancak jüri üyeleri, 10 ay süren sarsıcı kanıtlar ve uzun çapraz sorgulamaların ardından Letby'yi suçlu bularak onu modern tarihte en fazla çocuğu öldüren seri çocuk katili ilan etti.

Letby'i müebbet hapis cezasına çarptıran Yargıç Goss, hemşirenin davranışının "sadizm sınırında gezinen derin bir kötü niyet" teşkil ettiğini ve "acımasız, hesaplı ve kinik bir çocuk cinayeti operasyonu" yürüttüğünü söylüyor.



Oscarlı yıldızlar gerçek olaylardan esinlenen felaket filminde buluştu

2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)
2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)
TT

Oscarlı yıldızlar gerçek olaylardan esinlenen felaket filminde buluştu

2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)
2013 yapımı Sınırsızlar Kulübü'ndeki (Dallas Buyers Club) performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan 55 yaşındaki Matthew McConaughey, 6 yıldır sinemaya ara vermişti (Apple)

Apple TV+, başrolünde Oscar ödüllü Matthew McConaughey'nin yer aldığı yeni felaket filmi The Lost Bus'ın fragmanını yayımladı.

Lizzie Johnson'ın gerçek olaylara dayanan Paradise: One Town's Struggle to Survive an American Wildfire (Cennet: Bir Kasabanın Amerikan Orman Yangınında Hayatta Kalma Mücadelesi) adlı kitabından uyarlanan film, resmi özetine göre, "yoldan çıkmış bir okul otobüsü şoförüyle fedakar bir öğretmenin, 22 çocuğu korkunç bir yangından kurtarmak için verdikleri mücadeleyi" konu alıyor.

Fragmanda McConaughey'nin canlandırdığı karakterin, Kaliforniya'nın Butte County bölgesinde otobüs sürerken telsizden bir anons aldığı görülüyor. Ses, "Ponderosa İlkokulu'nda bir durum var. 22 çocuk mahsur kaldı... Bu çocukları alabilecek biri var mı?" diyor. 

McConaughey mikrofonu eline alıp cevap vermek üzereyken görüntüler, duman bulutları, havadan yangın söndürme ekipleri ve alevlerin içinden geçen otobüs sahnelerine kesiliyor.

Filmin başrolünde McConaughey'ye America Ferrera eşlik ediyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca Yul Vazquez, Ashlie Atkinson ve Spencer Watson yer alıyor.

"Sessiz kahramanlıkların hikayesi"

Yönetmen koltuğunda oturan Paul Greengrass, filmle ilgili şu ifadeyi kullanıyor:

The Lost Bus, sessiz kahramanlıkların hikayesi. Akla hayale sığmayan bir felaketin ortasında insanların nasıl bir araya geldiğini anlatıyor. Böyle bir öyküyü anlatma fırsatını bana verdikleri için onur duyuyorum.

Uçuş 93 (United 93) ve Kanlı Pazar'la (Bloody Sunday) da tanınan Greengrass, Brad Inglesby'yle birlikte filmin senaryosunu da kaleme aldı. 

Yapımcılar arasında Oscarlı yıldız Jamie Lee Curtis de bulunuyor. Curtis, Johnson'ı konuk olduğu radyo programında dinledikten sonra proje fikrini ortaya atmış. Kitabın yazarı Lizzie Johnson ise filmin yönetici yapımcılığını üstleniyor.

The Lost Bus, 2025 sonbaharında Apple TV+ ve sınırlı sayıda sinema salonunda izleyiciyle buluşacak.

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter