Gazlı içecekleri bıraktıktan sonra 25 kilo veren Post Malone değişen fiziğini sergiledi

Şarkıcı "kendini hiç bu kadar sağlıklı hissetmediğini" söylüyor

Arşiv (AFP)
Arşiv (AFP)
TT

Gazlı içecekleri bıraktıktan sonra 25 kilo veren Post Malone değişen fiziğini sergiledi

Arşiv (AFP)
Arşiv (AFP)

Post Malone daha sağlıklı olmak için gazlı içecekleri bıraktığını açıkladıktan sonra yeni fotoğraflarıyla zayıflamasını gözler önüne serdi.

"Sunflower" parçasıyla bilinen ve gerçek adı Austin Richard Post olan şarkıcı, aynadan çektiği boydan fotoğrafla yeni görüntüsünü 28 Ağustos'ta Instagram'daki takipçileriyle paylaştı. Fotoğrafta baştan aşağı siyah giyinmiş olan şarkıcı, fotoğrafın altına şunları yazdı:

Karşınızda Genel Vali Chungus VonBattlepass, sizi seviyorum.

Şarkıcı, 8 Ağustos'ta katıldığı The Joe Rogan Experience podcast'inde, zayıflamasını gazlı içecekleri kesmesine ve 8 Temmuz'da başlayan "If Y'all Were't Here, I'd Be Crying" Turnesi kapsamında düzenli sahne almasına bağlamıştı. Tartıda 109'dan 84'e düşerek bilfiil 25 kilo verdiğini popüler podcast sunucusu Joe Rogan'a açıklamıştı.

Şarkıcı geçmişteki konser sonrası ritüellerinin genellikle gazlı içecek keyfi yapmayı da içerdiğini söylemişti. Malone bu suçluluk hissettiren zevkini Rogan'a "Konserler, gazlı içecekler" diye açıklamıştı:

Gazlı içecek çok kötü bir şey. Çok kötü ama işte çok iyi. Ben bir gazlı içecek alacağım. Ben kötü bir çocuğum ve bir Monster enerji [içeceği] alacağım.

Malone şöyle eklemişti:

Harika bir konser verdim ve biliyor musunuz, biraz yaramazlaştığımı hissediyorum. Kendime buzlu bir kola alacağım.

Gazlı içecekleri azaltmak, şarkıcının geçen yıl yaptığı pek çok yaşam tarzı tercihinden biri. Malone, 2022'de nişanlısıyla birlikte kız bebeğini kucağına aldığından beri "hiç bu kadar sağlıklı hissetmediğini" ve "uzun zamandır bu kadar mutlu olmadığını" açıklamıştı.

Nisan ayındaki bir Instagram paylaşımında, kızının iyiliği için daha sağlıklı seçimler yapmaya başladığını yazmıştı. Şarkıcı, "Sanırım babalık hayatı devreye girdi ve ben de bu küçük meleğin yanında uzun süre kalabilmek için gazlı içecekleri bırakmaya ve daha iyi beslenmeye başlamaya karar verdim" demişti.

UCLA Health'ten Dr. Elizabeth Ko ve Dr. Eve Glazier'a göre gazlı içecek içmek, "obezite, zayıf kan şekeri kontrolü ve diyabet" dahil birçok olumsuz sağlık durumuyla bağlantılı ve "son çalışmalar yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp hastalığıyla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor" Bu iki doktor, araştırmalarına göre günde en az bir gazlı içecek içmenin "Tip 2 diyabet gelişme riskini ölçülebilir oranda artırdığını" da belirtiyor. Bazıları alternatif olarak diyet gazlı içecekleri önerse de, bu doktorlar bunların "daha iyi olmadığını" çünkü açlığı artırıp metabolizmayı bozabileceğini yazıyor.

"Circles" parçasıyla bilinen şarkıcı, sağlıklı yaşam yolculuğunu sadece gazlı içecekleri keserek ve daha iyi beslenerek sonlandırmak niyetinde değil; "sigara ve birayı" da bırakmayı planladığını söylemişti.

Independent Türkçe

 



Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
TT

Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)

20 Haziran 1975'te vizyona giren Jaws, sadece bir yaz eğlencesi olmanın çok ötesindeydi. Sinema tarihine damga vuran bu yapım, aynı zamanda dağıtım ve pazarlama yöntemleriyle de devrim yarattı. 

Film, o dönem hiç görülmediği kadar büyük bir lansmanla 464 salonda birden vizyona girdi. Bu, zamanının çok ötesindeydi. Ayrıca 700 bin dolarlık dev bir bütçeyle ulusal televizyonlarda iki düzine reklam filmi yayımlandı. 

Bu yoğun tanıtım kampanyası, Jaws'ı kısa sürede bir fenomene dönüştürdü ve sadece 78 gün içinde Baba'yı (The Godfather) geçerek tüm zamanların en çok hasılat yapan filmi oldu. Bugün "ilk yaz gişe canavarı" diye anılmasının sebebi de tam olarak bu.

Aradan geçen 50 yılın ardından Steven Spielberg artık gülerek anlatıyor olsa da Jaws'ın çekimleri yönetmen için adeta bir kabustu. 1975 yapımı bu kült köpekbalığı gerilimi, bir yandan Hollywood'un yaz filmi kalıbını oluştururken diğer yandan genç yönetmenine ciddi sınavlar yaşattı.

Spielberg, ABD'nin Massachusetts eyaletine bağlı, Atlas Okyanusu'ndaki Martha's Vineyard adasında Jaws @ 50: The Definitive Inside Story adlı belgeselin dünya prömiyerine gönderdiği video mesajında şunları söyledi:

Normal şartlarda burada yaz ayları rüya gibidir. Ama bütçeyi aştığımı, takvimin gerisinde kaldığımı ve boğulmak üzere olduğumu hissedince 1974 yazı tam anlamıyla bir kabus oldu. Ta ki bu kabus, hayatımın en büyük hayaline dönüşene kadar.

O dönem henüz 27 yaşında olan Spielberg, Peter Benchley'nin romanından uyarladığı film için mekan olarak Martha's Vineyard'ı seçmişti. Çünkü korkutucu dişlerle donatılmış mekanik köpekbalığının gerçek bir okyanusta yüzmesini istiyordu. Belgeselin, bu zorlu sürecin perde arkasını detaylı şekilde yansıttığını belirten Spielberg, şu ifadeleri kullandı:

Hepimizin bu kadar genç ve tecrübesiz olduğu bir dönemde, Atlantik Okyanusu'nda mekanik bir köpekbalığıyla çekim yapmak beklediğimizden çok daha zordu. Programı ve bütçeyi aştığımız noktada, bu filmin kariyerimde yönettiğim son film olacağından neredeyse emindim.

Zorluklar az değildi. Filmin çekim süresi 55 günden 159 güne uzarken, 3,5 milyon dolarlık bütçe üç katına çıkarak 9 milyon doları bulmuştu. Ama sonuç bambaşkaydı: Sinema salonlarında yankılanan çığlıklar, yaşanan tüm sıkıntıları gölgede bırakacaktı.

Spielberg, 1975’te dünya çapında gösterime giren Jaws'ın seyirciden büyük ilgi görmesinin kendisi için bir "can simidi" olduğunu söylüyor. Üstelik bu başarıda, John Williams imzalı o ikonik iki notalı müziğin katkısını da unutmuyor:

O müzik, görünmeyen bir avcının yaklaşmakta olduğu korkusunu iliklerimize kadar hissettirdi.

Spielberg, sözlerini şöyle tamamlıyor:

Yapımının üzerinden 50 yıl geçmiş olsa da Jaws, hâlâ hepimiz için hayatımızın en önemli deneyimlerinden biri. Üzerinden geçen onca zaman, yaşadığımız o heyecanı, korkuyu, umutsuzluğu ve mutluluğu hiç ama hiç unutturmadı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety