Stephen King'in meşhur uyarlaması filmin "kötü karakteri" yüzünden neredeyse mahvoluyordu

Korku ustasının en sevdiği uyarlamalardan biri olan filmin oyuncuları rol için fazla "sıcakkanlıydı"

"Korku Kralı" lakabını alan 75 yaşındaki King'in yeni kitabı Holly, ABD'de bugün yayımlanıyor (AP)
"Korku Kralı" lakabını alan 75 yaşındaki King'in yeni kitabı Holly, ABD'de bugün yayımlanıyor (AP)
TT

Stephen King'in meşhur uyarlaması filmin "kötü karakteri" yüzünden neredeyse mahvoluyordu

"Korku Kralı" lakabını alan 75 yaşındaki King'in yeni kitabı Holly, ABD'de bugün yayımlanıyor (AP)
"Korku Kralı" lakabını alan 75 yaşındaki King'in yeni kitabı Holly, ABD'de bugün yayımlanıyor (AP)

Başarılı bir Stephen King uyarlamasının çoğu zaman dehşet verici olması beklenir. Ancak King'in en sevdiği uyarlamalardan biri olsa da 1980'lerin meşhur korku filmi neredeyse mahvolacaktı.

King uyarlamalarının unutulmaz kötüleri

Andy Muschietti'nin 2017 yapımı O (It) uyarlamasında King'in kötü adamı Pennywise rolünde Bill Skarsgård, inanılmaz performansıyla dikkat çekmişti. 

King, Stanley Kubrick'in Cinnet'ini (The Shining) küçümsemiş olsa da Jack Nicholson'ın Jack Torrance performansı da korku türü için neredeyse bir milattı.

Bununla birlikte, bu rollerin arkasındaki oyuncuların hiçbiri elbette canlandırdıkları karakterler kadar kötü değildi. Stephen King'in böylesine korkunç kötü adamlarını canlandırmak için oyunculuk yeteneklerini ortaya koymaları gerekiyordu. 

Kuyruklarını bağlamak zorunda kaldılar

Ancak ne yazık ki bazı oyuncular, kötü adam rolünde o kadar da iyi değildi ve bu neredeyse bir King klasiğini mahvediyordu.

King'in Kujo'sunun (Cujo) uyarlamasında kullanılan Saint Bernard'lar kitabın ana karakteri gibi korkunç olmaktan son derece uzaktı. 

New York Film Akademisi'ne göre, köpekler o kadar arkadaş canlısıydı ki kuyruk sallamaktan bir türlü vazgeçmiyorlardı. Set ekibi, çekimler sırasında köpeklerin sıcakkanlı görünmelerini önlemek için kuyruklarını bağlamak zorunda kaldı.

King bu uyarlamaya bayılıyor

75 yaşındaki King, 2014'te Rolling Stone'a verdiği röportajda Kujo'yu "müthiş" bir uyarlama olarak nitelendirmişti. Yönetmen Lewis Teague, King'in romanına çoğunlukla sadık kalmış ve film korku ustasının romanındaki dehşeti son derece iyi yorumlamıştı.

King, Kujo'yu 1981'de yayımlamış ve film 1983'te beyazperdeye uyarlanmıştı. 

Independent Türkçe



Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
TT

Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)

Dünyanın çeşitli yerlerindeki toplumların büyük acılar çekmesine neden olan sömürgeciliğin izleri, beklenmedik yerlerden çıkmayı sürdürüyor. 

Dan Hicks yeni yazdığı Every Monument Will Fall (Her Bir Anıt Devrilecek) adlı kitapta dünyanın en prestijli üniversitelerinden Oxford'daki bir örneğe işaret etti. 

Birleşik Krallık'taki okulda görev yapan akademisyenlerin, onlarca yıl boyunca insan kafatasından yapılmış bir bardak kullandığını ortaya çıkardı. 

Aynı okulda arkeoloji dersleri veren Hicks, 2015'e kadar resmi yemeklerde düzenli kullanılan kadehin, gümüşlerle bezenmiş bir kafatası olduğunu söylüyor. 

İçine konan şarapların sızması üzerine bardak, çikolata servisinde kullanılmaya başlanmış.

Akademisyenler ve misafirler bu durumdan giderek daha fazla rahatsızlık duyunca, kadehin kullanımına son verilmiş.

Dan Hicks, okulun kafatasınının kökenlerini incelemek üzere 2019'da kendisini davet ettiğini Guardian'a anlattı. 

Karbon testiyle kafatasının 225 yaşında olduğunu bulan Hicks, onun büyük ihtimalle Karayipler'den getirildiğini ve köleleştirilmiş bir kadına ait olduğunu belirtiyor. 

Okulun eski öğrencilerinden George Pitt-Rivers, 1946'da bu kupayı Oxford'a armağan etmiş. Bu kadeh, ona da Pitt Rivers Müzesi'ni kuran arkeolog dedesi Augustus Henry Lane Fox Pitt Rivers'tan miras kalmış. 

Kafatasının sahibinin kimliğini tespit edememesini sorunsallaştıran arkeolog, Birleşik Krallık sömürgeciliğinin Cecil Rhodes ve Edward Colston gibi simgelerinin adlarının heykeller ve kurumlarla yaşatıldığını ancak kolonyalizm kurbanlarının tarihten ve hafızalardan silindiğini vurguluyor:

İnsanlıktan çıkarma ve kimliklerin yıkımı da şiddetin bir parçasıydı.

Independent Türkçe, Guardian, Daily Mail