Açlık Oyunları'nın yeni filmindeki kahramanın adının yürek burkan anlamı

Rachel Zegler, yakında gösterime girecek Kuşların ve Yılanların Şarkısı'nda Lucy Gray Baird karakteriyle başrolde yer alıyor

(Lionsgate)
(Lionsgate)
TT

Açlık Oyunları'nın yeni filmindeki kahramanın adının yürek burkan anlamı

(Lionsgate)
(Lionsgate)

Açlık Oyunları'nın (The Hunger Games) öncesini anlatan ve kasımda vizyona girecek film merakla beklenirken, bazı hayranlar filmin kahramanının adının yürek parçalayıcı anlamını öğrenmeye can atıyor olabilir.

Suzanne Collins'in aynı adlı romanından uyarlanan ve yakında gösterime girecek Kuşların ve Yılanların Şarkısı'nda (The Ballad of Songbirds & Snakes) Batı Yakası'nın Hikayesi'nde (West Side Story) çıkış yapan Rachel Zegler, 12. Mıntıka'nın haracı Lucy Gray Baird'i canlandırıyor.

Oyuncu Jennifer Lawrence'ın Katniss Everdeen'i canlandırdığı orijinal üçlemedeki olaylardan 60 yıl öncesini konu alan film, ilk seride aktör Donald Sutherland'ın canlandırdığı, Oyunlar'ın baskıcı başkanı Coriolanus Snow'un hikayesinin geçmişine ve Lucy Gray'e akıl hocalığı yapmasına odaklanacak.

Filmin 2020'de çıkan romanın hikayesini ne kadar yakından takip edeceği belirsiz olsa da kitap, isyankar haracın isminin arkasındaki anlama doğrudan gönderme yapan birkaç sürpriz yumurta içeriyordu.

Bazı edebiyat uzmanlarının daha önce fark etmiş olabileceği gibi Lucy Gray, William Wordsworth'un yazdığı ve şairin Lirik Baladlar (Lyrical Ballads) adlı şiir derlemesinde yayımlanan 1799 tarihli bir şiirin başlığı.

Collins, kendi kahramanının adıyla Wordsworth'un kar fırtınasında mahsur kalan Lucy Gray adlı bir genç kızın yürek burkan ölümünü anlattığı şiiri arasındaki belirgin bağlantıya hiçbir zaman özellikle değinmese de daha sonra kitapta, Lucy'nin kuzeni Maude Ivory'nin bu şiiri okuması tesadüf değil.

Lucy Gray'in soyadı Baird de İrlandacada "ozan" anlamına gelen "bard" kelimesinden türüyor. Bu isimle "bird" (İngilizcede 'kuş' anlamına gelen kelime -ed.n.) arasında da bir harflik bir fark var ve Lucy Gray'in göçebe kabilesi olan Covey'ler, roman boyunca sık sık kuşlarla kıyaslanıyor.

Filmin yönetmeni Francis Lawrence kısa süre önce Katniss Everdeen ve Lucy Gray arasındaki temel farkları tanımladı. Açlık Oyunları'nın devam filmi Ateşi Yakalamak'ı (Catching Fire) ve Alaycı Kuş'un (Mockingjay) birinci ve ikinci bölümlerini yöneten Lawrence, Everdeen'i "epey sessiz ve şikayet etmeyen" biri diye tanımlarken "Lucy Gray'in bunun tam tersi olduğunu" açıkladı.

Rachel Zegler Lucy Gray ve Jennifer Lawrence Katniss Everdeen rolünde​​​​​​​ (Lionsgate)
Rachel Zegler Lucy Gray ve Jennifer Lawrence Katniss Everdeen rolünde (Lionsgate)

Yönetmen, "Gray cinselliğini gizlemiyor. Gerçek bir oyuncu" diye ekledi.

Kalabalığı seviyor. Kalabalıklarla nasıl oynayacağını ve başkalarını nasıl manipüle edeceğini biliyor.

Filmin nisanda yayımlanan ilk fragmanında Peter Dinklage, Oyunlar'ın "kindar" mimarı rolünde, Zegler da sahnede bazı müzikal melodiler çalarken görülmüştü.

Zegler'a ek olarak aktör Tom Blyth de 18 yaşındaki Snow'u canlandıracak. Filmde Viola Davis ve Euphoria'dan Hunter Schafer da kilit rollerde yer alıyor.

Film, orijinal üçlemeden onlarca yıl önce geçtiği için Jennifer Lawrence rolünü yeniden canlandırmayacak. Ancak haziranda Variety'ye konuşan 33 yaşındaki oyuncu, Everdeen'i yeniden oynamaya "tamamen" açık olacağını söylemişti.

Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı 17 Kasım'da sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe



Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
TT

Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)

Arkeologlar, Avustralya'nın Mavi Dağlar bölgesindeki bir mağarada Son Buzul Çağı'na ait nadir eserler ortaya çıkararak kıtanın ilk insanlarının, bir zamanlar bu engebeli dağlarda yaşadığına dair kesin kanıtlar buldu.

İlk Milletler topluluğu üyeleriyle birlikte çalışan araştırmacılar, Sidney'nin batısında yaklaşık 1073 metre yükseklikte yer alan buz gibi bir bölge olan Dargan Sığınağı'nın 20 bin yıl önce ilk insanlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığını keşfetti.

Hakemli dergi Nature Human Behaviour'da yayımlanan bulgular, Avustralya'da 700 metrenin üzerindeki bir rakımda yerleşim olduğuna dair bugüne kadarki en eski kanıtı sunuyor.

Bulgular, Mavi Dağlar'ın Son Buzul Çağı'nda yerleşime elverişsiz olduğu yönündeki önceki inanışları tersine çevirirken bu tür buzlu arazilerin, erken insan göçüne engel teşkil etmemiş olabileceğine işaret ediyor.

Araştırma, erken dönem Avustralya yerlilerinin bu elverişsiz koşullara uyum sağlamalarını sağlayan yaratıcılıkları hakkında da yeni soruları gündeme getiriyor.

Son Buzul Çağı'ndaki soğuk hava koşulları Mavi Dağlar'ın 600 metre yukarısındaki üst kesimlere kadar uzanmıştı, sıcaklıklar bugünkünden en az 8,2 derece daha düşüktü ve bitki örtüsü modern zamanlara göre çok daha seyrekti.

Bilim insanları Buzul Çağı'nda bu bölgede odun kaynaklarının kıt olabileceğini ve su kaynaklarının kış boyunca donmuş olabileceğini söylüyor.

Sidney Üniversitesi'nden arkeolog Wayne Brennan, "Şimdiye kadar, Avustralya'nın yüksek kesimlerinin Son Buzul Çağı'nda yaşanması çok zor yerler olduğunu düşünüyorduk" diyor.

Dr. Brennan şu ifadeleri kullanıyor: 

Yine de araştırmalarımız bu zorlu koşullara rağmen insanların, ağaç sınırının yaklaşık 400 metre üzerindeki bu yüksek rakımlı arazide yaşadığını ve buradan geçtiğini gösteriyor.

Arkeologlar mağara alanındaki son kazılarda ocak kalıntıları da dahil, Son Buzul Çağı'na ait yaklaşık 700 eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bunların çoğunun Avustralya'nın ilk insanları tarafından muhtemelen kesme veya kazıma için kullanılan tarih öncesi aletler olduğunu söylüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Philip Piper "Dargan Mağarası'nın son 20 bin yılını kapsayan bu kadar sağlam bir kronolojiyi oluşturmamızı sağlayan, eserlerin mükemmel bir şekilde korunmasıydı" diyor.

Gün yüzüne çıkarılan kil taşından aletlerin çoğu yerel üretimdi ancak bir tanesi Dargan Sığınağı'ndan yaklaşık 50 km uzaklıktaki Jenolan Mağaraları bölgesinden gelmiş gibi görünüyor. Bu da eski insanların kuzey ve güney arasında yolculuk yaptığına işaret ediyor.

ghtyju

Araştırmacılar, Mavi Dağlar silsilesi, bitki ve hayvan çeşitliliğiyle tanınan bir UNESCO Dünya Mirası alanı olmasına rağmen, yerli halkın kültürel mirasını korumak için hiçbir önlem alınmadığını söylüyor.

Çalışmanın yazarı ve Darug kadını Leanne Watson Redpath, "Halkımız binlerce yıl boyunca Mavi Dağlar'da yürüdü, yaşadı ve gelişti ve mağaranın orada olduğunu biliyorduk" diyor.

Mağara sadece bir şeyler paylaşmak, hikaye anlatmak ve hayatta kalmak için burayı bir buluşma yeri olarak kullanan atalarımızla somut bir bağ değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin bir parçası. Tüm Avustralyalıların yararı için mirasımıza saygı göstermeli ve onu korumalıyız.

Bilim insanları Son Buzul Çağı'nda bu dağlara hangi ilk insanların ulaştığına henüz emin değil.

Birden fazla yerli grubun bu bölgeyle bağlantılı olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Dr. Brennan, "Geleneksel bilgimizle bilimsel araştırmaları birleştirerek tarihimizin bu paha biçilmez mahzenlerini gelecek nesiller için koruyabileceğimizi umuyoruz" diyor.

Independent Türkçe