Yaklaşık 430 yıl önce Dünya'nın yakınından geçen kuyruklu yıldız, yeniden kendini gösterecek

En son yaklaşık 430 yıl önce Dünya'nın yakınından geçen kuyruklu yıldız, uzun yıllar sonra insanlara kendini gösterecek

(AA)
(AA)
TT

Yaklaşık 430 yıl önce Dünya'nın yakınından geçen kuyruklu yıldız, yeniden kendini gösterecek

(AA)
(AA)

Bir kilometre uzunluğundaki kuyruklu yıldızın, yaklaşık 125 milyon kilometre mesafeden bu hafta sonu ya da gelecek hafta başında Dünya'nın yakınından geçmesi bekleniyor.

Kuzey Yarımküre'de yaşayan ve kuyruklu yıldızı görmek isteyen gözlemciler, gün doğumundan 1-1,5 saat erken kalkarak en son kendini yaklaşık 430 yıl önce gösteren bu yıldızın ışığını son derece sönük olsa da çıplak gözle izleyebilecek.

Sanal Teleskop Projesi'nin kurucusu İtalyan gökbilimci Gianluca Masi, yaptığı açıklamada, gelecek haftanın, kuyruklu yıldızı Güneş'in parıltısında kaybolmadan önce Kuzey Yarımküre'den görmek için "son mümkün şans" olduğunu söyledi.

Masi, Güneş'le karşılaşmasını atlatması halinde kuyruklu yıldızın eylül sonunda Güney Yarımküre'den de karanlıkta ufukta görülebileceğini kaydetti.

Yıldız gözlemcileri, Japon amatör gökbilimci Hideo Nishimura'nın ağustosta keşfettiği ve bu sebeple Nishimura adını alan nadir görülen yeşil kuyruklu yıldızı takip ediyor.

NASA'nın Dünya'ya Yakın Gökcisimleri Araştırma Merkezi (CNEOS) yöneticisi Paul Chodas, insanların kuyruklu yıldızı görebilmesi için iyi bir dürbüne ihtiyacı olduğunu ve nereye bakacaklarını bilmeleri gerektiğini belirtti.

Chodas, güçlü teleskoplarla yapılan tüm profesyonel gökyüzü araştırmaları göz önüne alındığında, amatör bir gökbilimcinin kuyruklu yıldız keşfetmesinin alışılmadık bir durum olduğunu dile getirdi.

Kuyruklu yıldızın son ziyaretini yaklaşık 430 yıl önce gerçekleştirdiğini ifade eden Chodas, bu durumun Galileo'nun teleskopu icat etmesinden yaklaşık 10-12 yıl öncesine tekabül ettiğini söyledi.



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience