Jason Statham, 25 yıllık kariyerindeki en iyi sahnede 8 dakika boyunca dövüşüyor

Statham'ın tüm hünerlerini sergilediği yapım, Hong Kong tarzı bir aksiyon filmini andırıyor

Statham'ın 35 yaşındayken rol aldığı Taşıyıcı'nın yapımcıları arasında ünlü Fransız yönetmen Luc Besson da yer alıyordu (EuropaCorp)
Statham'ın 35 yaşındayken rol aldığı Taşıyıcı'nın yapımcıları arasında ünlü Fransız yönetmen Luc Besson da yer alıyordu (EuropaCorp)
TT

Jason Statham, 25 yıllık kariyerindeki en iyi sahnede 8 dakika boyunca dövüşüyor

Statham'ın 35 yaşındayken rol aldığı Taşıyıcı'nın yapımcıları arasında ünlü Fransız yönetmen Luc Besson da yer alıyordu (EuropaCorp)
Statham'ın 35 yaşındayken rol aldığı Taşıyıcı'nın yapımcıları arasında ünlü Fransız yönetmen Luc Besson da yer alıyordu (EuropaCorp)

Jason Statham, aksiyon filmlerinde uzun ve heyecan verici bir kariyere sahip olsa da 2002 yapımı Taşıyıcı (The Transporter) hâlâ en iyi aksiyon sahnesini barındırıyor.

Statham, ilk olarak Guy Ritchie'nin 1998 yapımı gangster filmi Ateşten Kalbe Akıldan Dumana'da (Lock, Stock and Two Smoking Barrels) dikkatleri üzerine çekmiş, ardından bilimkurgu-aksiyon türündeki 2001 yapımı Tek'te (The One) Jet Li'yle birlikte rol alarak ününe ün katmıştı. 

Statham, Taşıyıcı'daysa tam anlamıyla bir aksiyon kahramanı olduğunu kanıtlamış ve iki devam filminde anti kahraman Frank Martin rolünü yeniden canlandırmıştı.

Britanyalı oyuncu, o zamandan bu yana modern aksiyon filmlerinin en tanınmış yüzlerinden biri haline geldi. 

8 dakika boyunca bitmeyen aksiyon

56 yaşındaki aktörün aksiyon filmleri arasında Tetikçi (Crank), The Meg, Hızlı ve Öfkeli (Fast & Furious) ve Cehennem Melekleri (The Expendables) yer alıyor. Ancak Taşıyıcı'daki 8 dakikalık dövüş, halen oyuncunun en iyi aksiyon sahnesi olarak gösteriliyor.

Jason Statham'ın canlandırdığı Frank Martin, Bay Kwai'nin insan kaçakçılığı operasyonunu durdurmak için geldiğinde, hızlı tempolu kapışma başlıyor. 

Nakliye konteynerlerinin arasında başlayan dövüş sahnesi, Frank'in istasyona dönen bir otobüsün tepesine çıkmasıyla devam ediyor.

İstasyondaki araçların arasında devam eden aksiyon, önce otobüsün içine ardından da terminaldeki yakıt sızıntısının ortasına taşınıyor.     

Filmin dövüş sahnesinin bölümlerinin her birinde Frank, tek başına neredeyse bir düzine rakiple aynı anda mücadele ediyor. 

Her koşula adapte oluyor

Dövüşün her aşaması Frank'in dövüş becerilerini farklı çevresel koşullara uyarlamasını gerektiriyor. 

Konteynerler ve otobüsteki ilk iki bölümde Frank, giderek daralan yerlerde kendini korumak zorunda kalıyor. Bu da aksiyon yönetmeni Corey Yuen'in dövüş koreografisinde yaratıcılığını gerçekten ön plana çıkarmasını sağlıyor.

Dövüşün üçüncü bölümüyse bunu tamamen tersine çeviriyor: Frank ve düşmanları bu kez terminaldeki açık alanda dövüşse de sızıntı nedeniyle kayganlaşan zeminde ayakta durmakta zorlanıyor. 

Louis Letterier ve Corey Yuen'in birlikte yönettiği Taşıyıcı, ağırlıklı olarak İngilizce çekilen Hong Kong tarzı bir aksiyon filmini andırıyor. 

Fransız stüdyosu EuropaCorp'un yapımcılığını üstlendiği 2002 yapımı filmde Statham'a Shu Qi, Matt Schulze ve Ric Young eşlik etmişti.

En tehlikeli sahne Taşıyıcı 2'de

Statham, Collider'a verdiği bir röportajda, bugüne dek filmlerinde çektiği en tehlikeli sahnenin Taşıyıcı 2'de olduğunu söylemişti.

Taşıyıcı 2'de küçük bir atlayış yaptım, bir jet skinin arkasından bir otobüsün arkasına atladım. Çok güvenli değildi. Bunu yapmamalıydım, güvenlik teli yoktu ama yaptım işte. Yani, otobüsün arkasını ıskalasaydım, saatte 50 kilometre hızla yüzüstü betona çakılırdım. Yaptığım aptalca şeyler işte...

Independent Türkçe



The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor

The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor
The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor
TT

The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor

The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor
The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor

The Walking Dead evrenindeki popüler karakterlerden Daryl Dixon, kendi adını taşıyan dizisinin yeni sezonunda bu kez İspanya yollarına düşüyor. 

The Walking Dead: Daryl Dixon'ın üçüncü sezonu, 7 Eylül Pazar günü prömiyer yapacak. 

İlk sezonunda Norman Reedus'ın canlandırdığı Daryl, Fransa kıyılarına vurmuş bir halde uyanıyor ve oraya nasıl ve neden geldiğini anlamaya çalışıyordu. Parçalanmış ama dirençli bir Fransa'nın içinden geçerek eve dönüş yolu arayan Daryl, yolda kurduğu bağların kendi planlarını karmaşıklaştırmasıyla baş başa kalmıştı.

The Book of Carol (Carol'ın Kitabı) adlı ikinci sezon, ilkinin kaldığı yerden devam etmişti. Daryl Dixon ve Melissa McBride'ın oynadığı Carol Peletier'in hikayesine odaklanan bu sezon, ikilinin hem geçmişleriyle yüzleşmesini hem de birbirlerini bulma çabalarını işlemişti. Carol, kaybolan dostunu bulmaya çalışırken Daryl'ın Fransa'da kalma kararı gerilim yaratmıştı. 

Üçüncü sezonda Daryl ve Carol, sevdiklerine ve evlerine dönme umuduyla birlikte yola devam ediyor. Ancak bu yolculuk, onları gitmek istediklerinden çok daha uzağa sürüklüyor. Sürekli değişen ve yabancı koşullarla dolu topraklardan geçerken, zombi kıyametinin farklı etkilerine tanıklık ediyorlar.

Yeni sezonda üç isim kadroya daimi olarak katılıyor: Eduardo Noriega, Óscar Jaenada ve Alexandra Masangkay. Ayrıca Candela Saitta, Hugo Arbués, Greta Fernández ve Gonzalo Bouza gibi isimler de oyuncu kadrosunda yer alıyor.

Reedus, daha geçen yıl açıklamada, "Üçüncü sezonu duyurmaktan ve diziye Melissa McBride gibi muhteşem bir isimle omuz omuza devam etmekten daha heyecan verici bir şey olamazdı" diyerek eklemişti: 

İkinci sezon, bu dizideki en sevdiğim anlatılardan bazılarını barındırıyor. Melissa'nın parlamasını izlemek ve bunu bu harika oyuncu kadrosu ve ekiple birlikte gerçekleştirmek, bu karakteri canlandırırken yaşadığım en güzel anılardan biri oldu.

The Walking Dead: Daryl Dixon, Türkiye'de TV+ üzerinden izlenebilir.

Independent Türkçe, Deadline, Variety