32 yıllık Keanu Reeves filminin meşhur sahnesi, Görevimiz Tehlike'yi alt etti

Tom Cruise'un serisi her şeyiyle övülse de 27 yaşındaki Reeves'in filmi onu geçmeyi başardı

Kırılma Noktası'nın başrollerinde Reeves'le Swayze'ye Gary Busey ve Lori Petty eşlik etmişti (20th Century Fox)
Kırılma Noktası'nın başrollerinde Reeves'le Swayze'ye Gary Busey ve Lori Petty eşlik etmişti (20th Century Fox)
TT

32 yıllık Keanu Reeves filminin meşhur sahnesi, Görevimiz Tehlike'yi alt etti

Kırılma Noktası'nın başrollerinde Reeves'le Swayze'ye Gary Busey ve Lori Petty eşlik etmişti (20th Century Fox)
Kırılma Noktası'nın başrollerinde Reeves'le Swayze'ye Gary Busey ve Lori Petty eşlik etmişti (20th Century Fox)

Keanu Reeves'in 27 yaşındayken çektiği suç ve aksiyon filmi, gerçekçilik açısından Tom Cruise'un gişe rekorları kıran filmini geride bırakmayı başardı.

32 yıllık Keanu Reeves filmi, paraşütle atlama sahnelerini inceleyen üç görsel efekt sanatçısına göre Görevimiz Tehlike'den (Mission: Impossible) daha başarılı. 

Tom Cruise ve ekibi övgü topluyor

Görevimiz Tehlike serisi 1996'daki başlangıcından bu yana birbirinden tehlikeli ve görkemli aksiyon sahneleriyle övgü topluyor. 

Seriye eklenen her yeni filmde Tom Cruise ve ekibi, etkileyici aksiyon sahnelerine imza atarak kendilerini aşıyor.

1991 yapımı filmdeki sahne "gerçek hissi veriyor"

Üç görsel efekt sanatçısından oluşan Corridor Crew, çok övülen aksiyon sahnelerine rağmen Görevimiz Tehlike'nin beyazperdedeki en iyi paraşütle atlama sahnesini içermediğini iddia ediyor. 

The Corridor Crew'a göre bu onur, Reeves ve Patrick Swayze'nin başrollerini paylaştığı Kırılma Noktası'na (Point Break) ait. 

Filmlerdeki sahneleri inceleyen VFX (görsel efekt) sanatçıları, Kırılma Noktası'ndaki paraşütle atlama sekansını inceledi ve nihayetinde, bu sahnenin mi yoksa Görevimiz Tehlike'nin mi daha "heyecan verici" olduğunu açıkladı.

The Corridor Crew, Kırılma Noktası'nın paraşütle atlama sahnesini "gerçek hissi verdiği" için daha iyi olduğu sonucuna vardı:  

Dev bir uçak yok, çılgın kostümler yok, fırtına yok, altında bir şehir yok. Bu size Görevimiz Tehlike'yle aynı heyecanı mı hissettiriyor yoksa Görevimiz Tehlike sizi daha mı çok heyecanlandırıyor?

32 yıl sonra bile sadık bir hayran kitlesi var

Görsel efekt sanatçıları, Kırılma Noktası'ndaki sahnenin "bariz şekilde daha heyecan verici" olduğunu söyleyerek şöyle dedi:

Bu tek lensli yakın çekimler gibi, evet ne yaptıklarını biliyorsunuz ama asla karikatürize hissettirmiyor. Ve bir izleyici olarak beni çeken şey de bu. Gerçek bir tehlikeyle mücadele ettiğiniz her an. Karakterler ya da etraflarında olup bitenlerin gerçek olmadığı için onlarla bağınız koptuğu anda artık umursamıyorsunuz. Ve bu sadece, bilirsiniz, işin gerçeği. Bu hâlâ gerçek gibi hissettiriyor ve bu nedenle halen bu sahnenin içindeyim.

1991'de gösterime giren film, suçlu olduğuna inanılan bir grup sörfçüyü araştırmak üzere gizli göreve giden FBI ajanı Johnny Utah'ı merkeze alıyordu. 

Kırılma Noktası, yıllar içinde kendine sadık bir hayran kitlesi edindi. Oscarlı Kathryn Bigelow'un yönetmenliğiyle parlayan filmdeki aksiyonun dozu ve başarılı performanslar, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından övgüyle karşılanmıştı.

Independent Türkçe



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe