One Piece'in yaratıcısının kuralı Netflix dizisini felaketten kurtardı

Netflix, manganın yaratıcısının en büyük prensibini neredeyse çiğniyordu

Netflix, One Piece'in ikinci sezon onayını aldığını geçen hafta duyurmuştu (Netflix)
Netflix, One Piece'in ikinci sezon onayını aldığını geçen hafta duyurmuştu (Netflix)
TT

One Piece'in yaratıcısının kuralı Netflix dizisini felaketten kurtardı

Netflix, One Piece'in ikinci sezon onayını aldığını geçen hafta duyurmuştu (Netflix)
Netflix, One Piece'in ikinci sezon onayını aldığını geçen hafta duyurmuştu (Netflix)

Netflix'in One Piece uyarlaması, kaynak malzemesine son derece yakın kaldı. Canlı aksiyon dizisi, popüler animenin en büyük kurallarından birini çiğnemeye çok yaklaşsa da bunu yapmamış olması onu daha da keyifli hale getirdi.

Eiiçiro Oda'nın yazdığı ve ilk olarak 1997'de yayımlanan manga serisi One Piece'in şu an itibariyla toplam 106 cildi bulunuyor. 

Asla çiğnenmemesi gereken kural

Seri aynı zamanda 1999'da, halen yayımlanmakta olan One Piece animesiyle televizyona da taşınmıştı. Netflix de yaklaşık üç hafta önce, şimdilik bir sezonu bulunan One Piece'in canlı aksiyon uyarlamasını izleyiciyle buluşturdu.

One Piece farklı medya formları arasında köprü kuran geniş bir dünya yaratmış olsa da Oda'nın hikayesi için hâlâ bazı önemli kuralları var. 

Bu kurallardan biri de One Piece'in Hasır Şapka Korsanları arasında asla romantik ilişki yaşanmaması. Netflix'in uyarlaması söz konusu olduğunda, korsanları birbirlerine aşık etmek çok cazipti ve Oda'nın kuralı neredeyse çiğneniyordu.

Nihayetinde, Netflix'in canlı aksiyon One Piece'i Eiiçiro Oda'nın kuralını bozmadı. Dizi, Hasır Şapka Korsanları arasında gereksiz aşklara yer vermedi. 

Netflix, One Piece'i yeni bir izleyici kitlesiyle buluşturuyor olsa da izleyicilerin büyük bölümü önceden manga ve animenin hayranı. Bu nedenle hikayenin iyi bir neden olmadan değiştirildiğini görmek istemiyorlar.

"Akıllıca bir risk"

One Piece, ilk sezonda Oda'nın kuralını çiğnemeye çok yaklaşmıştı. "Korsanlar Geliyor" adlı 4. bölümde Usopp ve Kaya'nın öpüştüğü bir sahne bulunuyor. Ancak Kaya, Hasır Şapka Korsanları'ndan biri olmadığı için Netflix'i uyarlaması neyse ki Oda'nın kuralını bozmadı.

Usopp ve Kaya öpücüğü felaketin kıyısından dönmüş olsa da eleştirmenler bunu, "One Piece izleyicilerinden olumlu tepki alan akıllıca bir risk" diye nitelendirdi.

Hâlâ zirvede

One Piece, 11-17 Eylül haftasında Netflix'in İngilizce dizileri arasında zirvedeki yerini koruyor. Dizi, yayımlanmaya başladığından bu yana yaklaşık 48 milyon izlenme sayısına ulaştı.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature