Steven Spielberg'ün hafife alınan filmi Stranger Things'e ilham vermiş

J.J. Abrams ve Spielberg'ün pek bilinmeyen bilimkurgu filmi, Netflix'in sevilen dizisinin şekillenmesini sağladı

2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)
2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)
TT

Steven Spielberg'ün hafife alınan filmi Stranger Things'e ilham vermiş

2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)
2016'da yayımlanmaya başlayan Stranger Things'in ilk 4 sezonu halen Netflix'te izlenebilir (Netflix)

Netflix'in bugüne dek pek çok başarısı oldu ancak bir tanesi diğerlerinin önüne geçmeyi başardı: Stranger Things. 

Matt ve Ross Duffer'ın bilimkurgu draması, popüler kültürün içine daldı ve pek çok şeye ilham verdi. 

Bunun sebebi Zindanlar ve Ejderhalar (Dungeons & Dragons) gibi oyunlardan 80'lerin korku filmlerine kadar her şeyin, dizinin DNA'sına işlenmiş durumda olmasıydı. 

Spielberg'ün yadsınamaz etkisi

Ancak Stranger Things'in DNA'sının şekillenmesine yardımcı olan başlıca etken Steven Spielberg'ün filmografisi oldu.

Duffer Kardeşler, Stranger Things üzerinde büyük etkisi olan bir Spielberg filmini özellikle belirtti.

Dizinin yaratıcıları, Happy Sad Confused adlı podcast'e konuk olduklarında Süper 8'in (Super 8) yaratıcı süreçlerinde ne kadar etkili olduğuna değindi:

İronik olmayan, samimi, maceralı aile hikayesi anlatımını geri getirmek istedik, ki Süper 8 dışında kimse bunu yapmıyordu. Ve Süper 8 tek seferlik bir filmdi. Onu çok sevmiştim ama sonra kayboldu gitti. Başka kimse yapmadı. Ve bence bu tür bir hikaye anlatımı için bir iştah vardı ya da ben öyle umuyordum, bu yüzden her şeyden çok bu alanda kalmaya çalışıyorum.

Süper 8, Joe Lamb adlı çocuğun arkadaşlarıyla birlikte zombi filmi çekmeye çalışmasını konu alıyor. 

Filmin ismine uygun olarak, çekimlerin tamamı Süper 8 kamerayla yapılıyor. Çocuklar bir tren kazasına tanık olunca işler sarpa sarıyor. Bir dizi tuhaf olay, trenin dünya dışı devasa bir yaratık taşıdığını keşfetmelerine yol açıyor.

J.J. Abrams'ın yazıp yönettiği filmin prodüktörlüğünü 76 yaşındaki Spielberg üstleniyor. Süper 8'in başrollerindeyse Elle Fanning, AJ Michalka, Kyle Chandler ve Joel Courtney yer alıyor.

İki yapımın da gücü genç oyuncularda yatıyor

Dufferlar, Stranger Things'e kendi gerilimli hikaye anlatma anlayışlarını getirirken, Süper 8'den de esinlendi. Her iki projenin de önemli bir ortak noktası var: Olaylar, ergenlik çağındaki bir grup çocuğun talihsizlikleri etrafında dönüyor ve filmin en büyük gücü genç oyuncularda yatıyor. 

Aynı şekilde Stranger Things de Will Byers'la arkadaşları Dustin, Lucas ve Mike arasındaki dostluk etrafında dönüyor. 

Zindanlar ve Ejderhalar oynuyor, X-Men çizgi romanlarını değiş tokuş ediyor ve Cadılar Bayramı için Hayalet Avcıları gibi giyiniyorlar. Will esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolunca, tanıştıkları gizemli Eleven'la birlikte onu kurtarmaya çalışıyorlar.

İzleyiciler Abrams'ı Yıldız Savaşları (Star Wars) ve Uzay Yolu'ndaki (Star Trek) çalışmalarıyla hatırlasa da Süper 8, Stranger Things'in şekillenmesindeki rolüyle aynı derecede takdiri hak ediyor.

Independent Türkçe



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science