Stranger Things'in son sezonu Game of Thrones'la aynı kaderi paylaşabilir

Netflix izleyicilerinin favori dizisinin 5. ve son sezonunun 2025'te gösterime girmesi bekleniyor

Promiyerini 2016'da yapan Netflix dizisi Stranger Things, 12 Emmy Ödülü kazanmayı başarmıştı (Netflix)
Promiyerini 2016'da yapan Netflix dizisi Stranger Things, 12 Emmy Ödülü kazanmayı başarmıştı (Netflix)
TT

Stranger Things'in son sezonu Game of Thrones'la aynı kaderi paylaşabilir

Promiyerini 2016'da yapan Netflix dizisi Stranger Things, 12 Emmy Ödülü kazanmayı başarmıştı (Netflix)
Promiyerini 2016'da yapan Netflix dizisi Stranger Things, 12 Emmy Ödülü kazanmayı başarmıştı (Netflix)

Netflix'in en popüler orijinal dizilerinden biri olan Stranger Things, Stephen King ve Steven Spielberg gibi isimlerden esinlenerek 80'li yılların çocuklarının doğaüstü güçlerle mücadelesini konu alan bir ergenlik draması. 

Ekranlara geldiği süre boyunca harika sezonları olduğu gibi kötü bölümleriyle de iniş çıkışlar yaşayan dizinin final sezonu merakla bekleniyor. 

Finali hayal kırıklığı yaratacak mı?

Senaristlerin grevinin sona ermesinin ardından kısa ve öz bir paylaşım yapan Stranger Things yazarları, final sezonuna kaldıkları yerden devam edeceklerini duyurdu:

Geri döndük.

M*A*S*H ya da Breaking Bad gibi evrensel olarak sevilen finaller olsa da hayal kırıklığı yaratan dizi sonları çoğunlukta. Lost, Seinfeld, Dexter ve How I Met Your Mother listede yer alan talihsiz dizilerden yalnızca birkaçı.

Yakın geçmişin en başarısız dizi sonlarından biri Game of Thrones'un aceleye getirilmiş finali. Stranger Things hayranları, dizinin sonunun HBO'nun fantastik destanıyla aynı kaderi paylaşmasından korkuyor.

80'ler ruhu mutlu son getirebilir

Dizi boyunca Billy'den Barbara'ya, Bob Newby'den Eddie Munson'a kadar pek çok yardımcı karakter öldü ama tüm ana karakterler girdikleri mücadelelerden sağ çıkmayı başardı. 

Duffer Kardeşler'e Stranger Things'i yaratmaları için ilham veren 80'ler ruhu düşünüldüğünde, dizinin mutlu sona sahip olmayacağı fikri neredeyse düşünülemez. 

Yol boyunca bazı trajediler yaşandı ancak Mike, Eleven, Will, Dustin ve Lucas'tan oluşan çekirdek kadronun hepsi şimdiye kadar güvendeydi.

İlham kaynaklarını onurlandırmalı

Eleştirmenlere göre final sezonunda ne olursa olsun, Stranger Things'in sonu dizinin temel değerlerini, temalarını ve ilham kaynaklarını onurlandırmalı.

Stranger Things'in yaratılmasında etkili olan yapımlar, kahramanların sonunda trajik bir şekilde öldüğü türden hikayeler değil. E.T.'nin sonunda Elliott ya da Stand by Me'nin sonunda Gordie ölmedi. 

Ancak herkesi güvende ve sağlam tutmak dizinin tatmin edici olmayan bir şekilde sonlanmasına neden olabilir.

Game of Thrones'un final sezonunun en göze batan sorunu, birbirinden kopuk ilerleyen temposuydu. Dizinin yazar ekibi uyarlayacakları roman kalmadığı için son birkaç sezon için George R.R. Martin'in olay örgüsü taslaklarından çalışmak zorunda kalmıştı.

Game of Thrones aceleye gelmişti

Martin'in hikâye örgüsünü ete kemiğe büründüremedikleri için kısaltılmış final sezonu aceleye gelmiş gibi hissettirmişti. 

Olaylar arasında karakter gelişimi için yeterli zaman yoktu ve kahramanlar bir anda kişiliklerini tamamen değiştirmişti. 

Stranger Things'in son bölümü, Game of Thrones'un 2019'daki finalinden bu yana en merakla beklenen dizi bitişi olacak. 

Eleştirmenlere göre Stranger Things'in 5. sezon başarısı için yapması gereken, karakterlerine sadık kalması.

Independent Türkçe



Bütçesini 12'ye katlayan filmin devamı 25 yıl sonra geliyor

Keira Knightley'nin Hayatımın Çalımı Beckham'da canlandırdığı Jules Paxton karakteri, Britanyalı aktrisin kariyerindeki ilk önemli rollerden biri (Fox Searchlight Pictures)
Keira Knightley'nin Hayatımın Çalımı Beckham'da canlandırdığı Jules Paxton karakteri, Britanyalı aktrisin kariyerindeki ilk önemli rollerden biri (Fox Searchlight Pictures)
TT

Bütçesini 12'ye katlayan filmin devamı 25 yıl sonra geliyor

Keira Knightley'nin Hayatımın Çalımı Beckham'da canlandırdığı Jules Paxton karakteri, Britanyalı aktrisin kariyerindeki ilk önemli rollerden biri (Fox Searchlight Pictures)
Keira Knightley'nin Hayatımın Çalımı Beckham'da canlandırdığı Jules Paxton karakteri, Britanyalı aktrisin kariyerindeki ilk önemli rollerden biri (Fox Searchlight Pictures)

Gurinder Chadha, 2003 yapımı kült spor komedisi Hayatımın Çalımı Beckham'ın (Bend It Like Beckham) devam filmi üzerinde çalışıyor. 

Gişede büyük başarı yakalayan film, profesyonel futbolcu olma hayalleri, göçmen ailesinin katı değerleriyle çatışan Hintli bir genç kızın hikayesini anlatıyordu.

Filmde Parminder Nagra, ailesinin tüm itirazlarına rağmen futbol oynamaya devam eden Jess Bhamra'yı canlandırıyordu. Jess, Keira Knightley'nin hayat verdiği Jules Paxton tarafından yarı profesyonel bir takıma davet edildikten sonra maçlara gizlice katılmaya başlıyordu. Jonathan Rhys Meyers da Jess'in zamanla yakınlaştığı koçu Joe rolündeydi.

Yönetmen Chadha, Deadline'a verdiği röportajda Parminder Nagra ve Keira Knightley'nin yanı sıra Pinky karakterini canlandıran Archie Panjabi ve Paula rolündeki Juliet Stevenson'ın projeden haberdar olduğunu belirtti.

Oyunculara projenin geliştirildiğini söyledim. Ancak herkesin yeniden filmde yer almak isteyip istemeyeceği senaryoya bağlı. Her karakterin geri dönüşünün anlamlı olmasına çok özen gösteriyorum.

Henüz konuya dair detaylar açıklanmadı ancak Chadha, senaryoyu eşi Paul Mayeda Berges'le birlikte yazmayı planlıyor. Ayrıca ABD Kadın Milli Futbol Takımı'nın başantrenörü Emma Hayes de senaryo geliştirme sürecine katkı sağlıyor. 

Hedeflenen vizyon tarihi, filmin 2002'deki Birleşik Krallık prömiyerinin 25. yılına denk gelen 2027.

David Beckham'a gönderme yapan adıyla da hatırlanan film, yaklaşık 6 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya genelinde 76,6 milyon dolar hasılat elde etmiş ve büyük bir başarıya imza atmıştı. Film, 2015'te West End'de sahnelenen bir müzikale de ilham vermişti. Hayatımın Çalımı Beckham, Kuzey Kore televizyonunda yayımlanan ilk Batı filmi olarak da tarihe geçmişti.

Chadha, 2018'de Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda, filmin kalıcı başarısını şu sözlerle değerlendirmişti:

Bence insanlar, genç kızların kendilerini güçlü hissedebileceği hikayelere karşı ilgisini hafife alıyordu. Bu tarz filmler neredeyse hiç yoktu.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Deadline