Yeni Netflix filmi erotizmi ana akım sinemaya geri getirdi

Phoebe Dynevor ve Alden Ehrenreich'in başrollerini paylaştığı gerilim için "yılın en seksi filmi" deniyor

Filmin başrolünde Bridgerton'dan tanınan 28 yaşındaki Britanyalı aktris Phoebe Dynevor var (Netflix)
Filmin başrolünde Bridgerton'dan tanınan 28 yaşındaki Britanyalı aktris Phoebe Dynevor var (Netflix)
TT

Yeni Netflix filmi erotizmi ana akım sinemaya geri getirdi

Filmin başrolünde Bridgerton'dan tanınan 28 yaşındaki Britanyalı aktris Phoebe Dynevor var (Netflix)
Filmin başrolünde Bridgerton'dan tanınan 28 yaşındaki Britanyalı aktris Phoebe Dynevor var (Netflix)

Chloe Domont'un ilk filmi Fair Play, ocakta Sundance Film Festivali'nde büyük yankı uyandıran ilk gösteriminden bu yana övgü dolu eleştirilerle karşılandı. 

80 ve 90'ların erotik gerilimleri gibi

New York'ta geçen film, Phoebe Dynevor ve Alden Ehrenreich'in canlandırdığı iki kişinin hayatlarını karmaşık bir şekilde kesiştiriyor. İkilinin hikayesi, romantik bir ilişkinin inceliklerini keşfederken gelişiyor. 

Bazıları filmi 1980 ve 1990'ların yok olmaya yüz tutmuş "erotik gerilim"lerine benzetti.

Netflix, filmin konusunu kısaca şöyle özetliyor:

Kıran kırana rekabetin yaşandığı yatırım fonunda gerçekleşen beklenmedik bir terfi, yeni nişanlanmış genç çiftin arasındaki romantizmi öldürür ve onları ayrılığın eşiğine getirir.

Fair Play arzu, zenginlik ve kıyasıya kariyer seçimlerini derinlemesine inceliyor ve günümüz filmlerinde pek rastlanmayan en mahrem sahneleri göstermekten çekinmiyor.

Yönetmen Domont, Collider'dan Steve Weintraub'a verdiği röportajda finansörlerin ve yapım ekibinin, ilişkinin daha "fiziksel" yönlerini göstermekten çekinmeyen senaryoyu ilk okuduklarında nasıl tepki verdiklerini anlattı.

36 yaşındaki yönetmen sözlerine şöyle başladı:

Dürüst olmak gerekirse, bu filmi hemen anlayan, vizyonumun arkasında duran ve şaşırtıcı bir şekilde sorgulamayan yapımcılar ve finansörlerle tanıştığım için kendimi gerçekten şanslı ve minnettar hissediyorum.

"O sahnelerin önemini anladılar"

Filmin cinsel doğası konusunda geri adım atmak zorunda kalacağını düşündüğünü anlatan Domont, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ama öyle olmadı. Bunlar yaptığım filmi anlayan, o sahnelerin önemini ve keşfettiğim güç dinamiği mücadelesine nasıl hitap ettiğini anlayan insanlardı. Film için doğru insanları bulmuş olmam da bunu benimle birlikte yapmalarından kaynaklanıyordu.

100 üzerinden 86 puanda

Sinema yazarlarından olumlu yorumlar alan Fair Play, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 86 gibi yüksek bir puana sahip. 

139 eleştirmenden 120 tanesi filmle ilgili olumlu yorumlarda bulundu.

Fair Play, 6 Ekim'de Netflix'te gösterime girecek.

Independent Türkçe



Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
TT

Oxford Üniversitesi'nde kafatasından şarap içildiği ortaya çıktı

Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)
Geçmişi neredeyse bin yıla dayanan Oxford Üniversitesi, tüm dünyada bilinen saygın bir eğitim kurumu (Pixabay)

Dünyanın çeşitli yerlerindeki toplumların büyük acılar çekmesine neden olan sömürgeciliğin izleri, beklenmedik yerlerden çıkmayı sürdürüyor. 

Dan Hicks yeni yazdığı Every Monument Will Fall (Her Bir Anıt Devrilecek) adlı kitapta dünyanın en prestijli üniversitelerinden Oxford'daki bir örneğe işaret etti. 

Birleşik Krallık'taki okulda görev yapan akademisyenlerin, onlarca yıl boyunca insan kafatasından yapılmış bir bardak kullandığını ortaya çıkardı. 

Aynı okulda arkeoloji dersleri veren Hicks, 2015'e kadar resmi yemeklerde düzenli kullanılan kadehin, gümüşlerle bezenmiş bir kafatası olduğunu söylüyor. 

İçine konan şarapların sızması üzerine bardak, çikolata servisinde kullanılmaya başlanmış.

Akademisyenler ve misafirler bu durumdan giderek daha fazla rahatsızlık duyunca, kadehin kullanımına son verilmiş.

Dan Hicks, okulun kafatasınının kökenlerini incelemek üzere 2019'da kendisini davet ettiğini Guardian'a anlattı. 

Karbon testiyle kafatasının 225 yaşında olduğunu bulan Hicks, onun büyük ihtimalle Karayipler'den getirildiğini ve köleleştirilmiş bir kadına ait olduğunu belirtiyor. 

Okulun eski öğrencilerinden George Pitt-Rivers, 1946'da bu kupayı Oxford'a armağan etmiş. Bu kadeh, ona da Pitt Rivers Müzesi'ni kuran arkeolog dedesi Augustus Henry Lane Fox Pitt Rivers'tan miras kalmış. 

Kafatasının sahibinin kimliğini tespit edememesini sorunsallaştıran arkeolog, Birleşik Krallık sömürgeciliğinin Cecil Rhodes ve Edward Colston gibi simgelerinin adlarının heykeller ve kurumlarla yaşatıldığını ancak kolonyalizm kurbanlarının tarihten ve hafızalardan silindiğini vurguluyor:

İnsanlıktan çıkarma ve kimliklerin yıkımı da şiddetin bir parçasıydı.

Independent Türkçe, Guardian, Daily Mail