Yeni The Walking Dead dizisinin kötüsü, zombi virüsünün kaynağını biliyor mu?

Dizideki tek bir replik zombi kıyametine dair çok şey anlatıyor

6 bölümden oluşan dizide Norman Reedus'a, Clémence Poésy ve Louis Puech Scigliuzzi eşlik ediyor (AMC)
6 bölümden oluşan dizide Norman Reedus'a, Clémence Poésy ve Louis Puech Scigliuzzi eşlik ediyor (AMC)
TT

Yeni The Walking Dead dizisinin kötüsü, zombi virüsünün kaynağını biliyor mu?

6 bölümden oluşan dizide Norman Reedus'a, Clémence Poésy ve Louis Puech Scigliuzzi eşlik ediyor (AMC)
6 bölümden oluşan dizide Norman Reedus'a, Clémence Poésy ve Louis Puech Scigliuzzi eşlik ediyor (AMC)

The Walking Dead: Daryl Dixon'ın 4. bölümündeki önemli bir replik, spinoff'un kötü adamlarının zombi kıyametinin kökeninin ardındaki hikayeyi bildiklerini gösteriyor. 

Genet salgının başlangıcıyla ilgili ne biliyor?

Dizide Genet ve liderlik ettiği savaşçılar, The Walking Dead evrenine yeni eklenen teklikeli bir örgüt. Daryl'a karşı Fransa'daki en büyük tehdit olan bu grup, zombi virüsü ve salgının başlangıcına dair fazlasıyla bilgili görünüyor.

The Walking Dead salgınla başlamamış olsa da seri, kıyametin ilk aşamalarını keşfetmek için izleyicisine fırsatlar sunmuştu.  Bunu dizilerdeki geri dönüşler ve salgının başını Fear the Walking Dead'de göstererek başardı. 

Bununla birlikte seri, birkaç ipucu dışında virüse neyin yol açtığını derinlemesine araştırmaktan kaçındı. Virüsün kökeni 13 yıldır Walking Dead evreninde bir gizem olarak kalmaya devam ediyor. Ancak yeni spinoff'un gösterdiğine göre bu sorunun cevabını bilen birileri olabilir. 

*Bundan sonrası spoiler içerir, bizden uyarması"

The Walking Dead: Daryl Dixon'ın "La Dame de Fer" (Demir Kadın) adlı 4. bölümünde Genet, virüs söz konusu olduğunda başkalarının bilmediği bir şeyi bildiğini ima eden bir yorum yapıyor. 

Genet, Laurent'ın Mesih olduğu iddiasına inanan biriyle konuşurken şöyle diyor:

Zayıflar, itaatkârlar, saflar... Bizi bu belaya bulaştıranlar sizin gibiler.

Genet'nin neyi kastettiği tam olarak açık değil ancak salgından "saf" ve "zayıf" insanları sorumlu tuttuğu ortada.

Sadece spinoff için değil tüm seri için önemli

Genet'nin zombi virüsünün kökeninden haberdar olduğunun ortaya çıkması daha fazla soruya yol açıyor. Eleştirmenlere göre virüsün Fransa'da doğduğu göz önünde bulundurulursa, Genet'nin bu gizemi çözmenin anahtarını taşıyor olması mantıksız değil.

Bu durumda Genet'nin geçmişi sadece Daryl Dixon'ın sonu için değil, bütünüyle The Walking Dead serisi için de önemli olabilir. 

Öte yandan Genet'nin Daryl'ın peşinde olduğu düşünülürse, ikili arasında bir yüzleşme kaçınılmaz görünüyor. Bu gerçekleştiğinde, zombi virüsünün kökeniyle ilgili gerçeği Daryl'a açıklaması için bir şans doğabilir.

The Walking Dead: Daryl Dixon'ın yeni bölümleri pazarları yayımlanıyor.

Independent Türkçe



Tarih öncesine ait dev köpekbalığı sanılandan daha büyükmüş

Megalodonun, balinalar, diğer köpekbalıkları foklar ve deniz kaplumbağaları gibi hayvanlarla beslendiği tahmin ediliyor (Alex Boersma/PNAS)
Megalodonun, balinalar, diğer köpekbalıkları foklar ve deniz kaplumbağaları gibi hayvanlarla beslendiği tahmin ediliyor (Alex Boersma/PNAS)
TT

Tarih öncesine ait dev köpekbalığı sanılandan daha büyükmüş

Megalodonun, balinalar, diğer köpekbalıkları foklar ve deniz kaplumbağaları gibi hayvanlarla beslendiği tahmin ediliyor (Alex Boersma/PNAS)
Megalodonun, balinalar, diğer köpekbalıkları foklar ve deniz kaplumbağaları gibi hayvanlarla beslendiği tahmin ediliyor (Alex Boersma/PNAS)

Gelmiş geçmiş en büyük köpekbalıklarından biri olan megalodonun aslında sanılandan daha uzun olabileceği öne sürüldü. 

20 milyon ila 3,6 milyon yıl önce yaşayan megalodonun (Otodus megalodon), bugüne kadar hiç eksiksiz halde iskeleti bulunamadı. Bilim insanları omur, diş ve pul fosillerini kullanarak bu hayvanları daha iyi tanımaya çalışıyor.

Bugüne kadar yapılan çalışmalara göre megalodon, 15 metre uzunluğa ulaşabiliyordu. Ayrıca dişlerinin büyük beyaz köpekbalığına benzemesinden dolayı iki hayvanın birbirine benzediği düşünülüyordu. Hatta büyük beyaz köpekbalıklarının, doğrudan megalodon soyundan geldiği varsayılıyordu.

Ancak hakemli dergi Palaeontologia Electronica'da yayımlanan yeni bir makaleye göre, bu teoriler yanlış olabilir. 

Bilim insanları megalodon fosillerini, yaşayan ve soyu tükenmiş 165 köpekbalığı türüyle kıyaslayarak vücut ölçülerini hesaplamaya çalıştı. 

Megalodonun diğer köpekbalığı türlerinin çoğuyla kabaca aynı orantılara sahip olacağını varsayan ekip, omurgası neredeyse eksiksiz olan bir örneğin kafası ve kuyruğuyla birlikte 16,4 metreye ulaştığını tespit etti.

Ancak bulunan en büyük megalodon omurunun çapı, bu örnektekinden 7,6 santimetre daha büyüktü. Elde ettikeleri verileri buna göre ölçeklendiren ekip, megalodonun 24,3 metre uzunluğa ulaşabildiğini saptadı. 

Araştırmacılar ayrıca bu hayvanların, sanılandan daha ince yapılı olabileceğini savunuyor. DePaul Üniversitesi'nden Kenshu Shimada, başyazarı olduğu çalışma hakkında şöyle diyor:

Hâlâ doğrudan fosil kanıtlarına ihtiyacımız olsa da yeni çalışmamız megalodonun vücut oranı bakımından, günümüzün büyük beyaz köpekbalığından daha ince olma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret ediyor.

Shimada bu nedenle megalodonun, büyük beyaz köpekbalığından ziyade limon köpekbalığına benzediğini düşünüyor:

Önceki çalışmalar herhangi bir kanıt olmadan, megalodonun modern büyük beyaz köpekbalığının devasa bir versiyonu gibi görünmesi gerektiğini varsayıyordu.

Bilim insanları omurlardaki büyüme işaretlerine dayanarak bu köpekbalıklarının 3,6 ila 3,9 metre uzunluğunda yavrular dünyaya getirdiğini öne sürüyor. National Geographic'e göre bu doğruysa megalodonlar, balıklar tarihindeki en büyük bebeklere sahipti.

Diğer yandan Swansea Üniversitesi'nde megalodonlar üzerine çalışan Jack Cooper, bu çalışmada yer almasa da kullanılan teknikleri takdir ettiğini ancak ince yapılar ve yavruların boyutu gibi verilerin çok güçlü olmadığını belirtiyor.

Cooper şöyle diyor: 

Kısacası burada sunulan her şey ilginç ancak deneyle test edilene ya da tam bir megalodon iskeleti bulunana kadar bulgulara temkinle yaklaşılmalı.

Independent Türkçe, Live Science, National Geographic, Palaeontologia Electronica