Robin Williams'ın kızı, babasının sesinin yapay zekayla yeniden yaratılmasını eleştirdi

Zelda, "Kaç kişinin, babam gibi onay veremeyen oyuncuları yeniden yaratmak üzere bu yapay zeka modellerini eğitmek istediğine yıllardır tanık oluyorum" dedi

Zelda Williams ve babası Robin Williams (Reuters)
Zelda Williams ve babası Robin Williams (Reuters)
TT

Robin Williams'ın kızı, babasının sesinin yapay zekayla yeniden yaratılmasını eleştirdi

Zelda Williams ve babası Robin Williams (Reuters)
Zelda Williams ve babası Robin Williams (Reuters)

Robin Williams'ın kızı Zelda, kaybettiği babasının sesinin yapay zeka kullanılarak yeniden yaratılmasını eleştirdi.

Müthiş Dadı (Mrs. Doubtfire) ve Ölü Ozanlar Derneği'nin (Dead Poets Society) yıldızı ve ABD'nin en sevilen oyuncularından biri olan Williams, 2014'te 62 yaşındayken intihar etmişti. Öldüğü sırada Lewy cisimcikli demanstan mustaripti.

Williams oyunculuk kariyeri boyunca Aladdin'deki Cin ve Robotlar'daki (Robots) Fender'dan, FernGully: Son Yağmur Ormanı'ndaki (FernGully: The Last Rainforest) Batty Koda'ya kadar birçok ünlü karakteri de seslendirmişti.

Hollywood oyuncularının, kısmen sektördeki yapay zeka kullanımından kaynaklanan greviyle ilgili yorum yapan 34 yaşındaki oyuncu Zelda, 2 Ekim Pazar günü Instagram hikayesinde şöyle yazdı:

SAG'nin (Ekran Oyuncuları Sendikası -ed.n.) yapay zekaya karşı mücadelesinde tarafsız bir ses değilim.

Zelda, "Kaç kişinin, babam gibi onay veremeyen oyuncuları yaratmak/yeniden yaratmak üzere bu yapay zeka modellerini eğitmek istediğine yıllardır tanık oluyorum" dedi.

Bu teorik değil, çok ama çok gerçek bir şey. Babamın 'sesine' ne istenirse söyletmek için yapay zekanın kullanıldığını çoktan duydum ve bunu kişisel açıdan rahatsız edici bulsam da bunun yankıları benim duygularımın çok ötesine geçiyor.

Zelda "Hayattaki oyuncular, kendi seçimleriyle karakterler yaratma, çizgi filmleri seslendirme ve performanslarını sergilereken İNSAN emeklerini ve zamanlarını ortaya koyma şansını hak ediyor" diye ekledi.

Yeniden yaratılmış bu içerikler en iyi ihtimalle büyük isimlerin zayıf bir kopyası. En kötü ihtimalle de bu sektörün temsil etmesi gereken şey yerine, en kötü parçalarının özensizce bir araya getirilmesiyle oluşmuş korkunç bir Frankenstein canavarı.

Hollywood oyuncuları yeniden gösterime sokulan yapımlar için kendilerine ödeme yapılmamasından, yapay zeka kullanımına kadar bir dizi nedenden dolayı halihazırda grevde.

Yazarlar da eşzamanlı bir grev yürütüyordu fakat eylül sonunda Amerika Yazarlar Birliği büyük bir gelişme kaydederek stüdyoları, dijital yayın platformlarını ve yapımcıları görüşmelerde temsil eden Sinema ve Televizyon Yapımcıları Birliği'yle anlaşmaya vardıklarını açıklamıştı.

Böylece sektör tarihindeki en uzun grevlerden birinin sona ermesiyle gece kuşağı talk şovlarının yapımı yeniden başlıyor.

CBS'teki The Late Show With Stephen Colbert, ABC'deki Jimmy Kimmel Live! ve NBC'deki The Tonight Show Starring Jimmy Fallon, yazar grevi 2 Mayıs'ta başladığında yayından kalkan ilk şovlardı ve pazartesi gecesiyle (2 Ekim) artık geri dönen ilk şovlar arasında yer alacak.

Öte yandan oyuncuların grevi sürerken, SAG-AFTRA'nın (Ekran Oyuncuları Sendikası-Amerikan Televizyon ve Radyo Sanatçıları Federasyonu) bu hafta stüdyolarla görüşmelere yeniden başlamasıyla çoğu TV ve sinema yapımı beklemede kalmaya devam edecek.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature