Ünlü oyuncu meşhur James Bond filminin senaryosunu kaybetmiş

"Kariyerimin sonu olabilirdi"

Casino Royale dünya çapında 616 milyon dolar hasılat yapmıştı (MGM)
Casino Royale dünya çapında 616 milyon dolar hasılat yapmıştı (MGM)
TT

Ünlü oyuncu meşhur James Bond filminin senaryosunu kaybetmiş

Casino Royale dünya çapında 616 milyon dolar hasılat yapmıştı (MGM)
Casino Royale dünya çapında 616 milyon dolar hasılat yapmıştı (MGM)

Mads Mikkelsen, Fantastik Canavarlar: Dumbledore'un Sırları'ndan (Fantastic Beasts The Secrets of Dumbledore) Indiana Jones ve Kader Kadranı'na (Indiana Jones and the Dial of Destiny) kadar pek çok filmde kötü adamları canlandırdı.

Adı, gişe rekorları kıran serilerin kötü adamlarıyla eş anlamlı hale gelen Danimarkalı aktör, bu istikrarlı filmlerin kendisine daha zorlu projelerin peşinden koşmak için özgürlük sağladığını açıkça ifade ediyor. 

Ancak bir uçak yolculuğu ünlü oyuncunun kariyerini neredeyse bitiriyordu. 57 yaşındaki aktörün kariyeri, 2006 yapımı Casino Royale'le başlamadan bitebilirdi.

Uçakta uyuyakalmış

Zürih Film Festivali'ne katılan Mikkelsen, Daniel Craig'in başrolünü üstlendiği James Bond filminin senaryosunu bir uçuş sırasında kaybettiğini açıkladı. 

Danimarkalı oyuncu, üzerinde adının yazılı olduğu senaryonun sızdırılması ve filmin şaibeli hale gelmesi durumunda Hollywood'dan dışlanmaktan korktuğunu da itiraf etti.

Casino Royale her sayfasında adımın yazılı olduğu ilk senaryoydu. Bu da demek oluyor ki kaybederseniz, sorumlusu sizsiniz. Uçağa bindim, okumaya başladım ve uyuyakalmışım. Sonra uçaktan indim ve orada öylece bıraktım.

Mikkelsen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şanslıydım ki temizlik görevlisinin biri senaryoyu atmış, ne olduğunu bilmiyordu. O an kariyerimin sonu olabilirdi.

Hiçbir Bond filmini izlememiş

Mikkelsen, Martin Campbell'ın yönettiği filmde Le Chiffre rolünü üstlendiğinde, James Bond'a büyük ölçüde yabancı olduğunu da açıkladı. 

Önceki filmlerin hiçbirini izlemediğini söyleyen Mikkelsen, oyuncular Kraliçe Elizabeth'le tanışmaya davet edilene kadar rolünün ciddiyetini kavrayamadığını itiraf etti:

O zamana kadar hiç Bond filmi izlememiştim ve tabii ki bu konuda yalan söyledim. Londra'da gala yapana ve Kraliçe'yle tanışmak zorunda kalana kadar bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu fark etmemiştim.

Independent Türkçe, Variety, Indiewire



Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
TT

Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)

Mary Harron imzalı Amerikan Sapığı (American Psycho) 25. yılını kutlarken, kült yapımın ekibi, yönetmen Luca Guadagnino'nun yeni projeyle ilgili planlarını Hollywood Reporter'a değerlendirdi.

Amerikan Sapığı, 2000'de yazar Bret Easton Ellis'in çok satan romanından uyarlanmıştı. Christian Bale'in Patrick Bateman karakterine hayat verdiği film, 1980'lerin beyaz yakalı kültürüne sert bir hicivle yaklaşan, karanlık ve çarpıcı bir yapımdı. Lionsgate, geçtiğimiz haftalarda Guadagnino'nun, Scott Z. Burns'ün kaleme aldığı senaryoyla romanı yeniden uyarlayacağını duyurdu. Guadagnino, bu ay CinemaCon'da video aracılığıyla projeye dair ilk ipuçlarını da paylaştı.

Filmin oyuncularından Matt Ross, yeni proje fikrine temkinli yaklaştığını söyledi: 

Bir yandan yeniden çevrimler her zaman beni biraz üzer. Geçmişte bana da benzer teklifler geldi ama bu iş genellikle sadece ticari kaygıyla yapılmış gibi geliyor ve bu yüzden uzak duruyorum.

Lionsgate, Guadagnino'nun projesinin filmin değil, romanın yeni bir yorumu olacağını özellikle vurguluyor.

Ross, Guadagnino'yu "harika bir yönetmen" diye tanımlarken, romanın kaynak metin olması sayesinde projeye farklı bir yaklaşım getirilebileceğini düşünüyor. 

Shakespeare oyunlarının her kuşakta yeniden sahnelenmesi gibi bu işin de farklı yorumlara açık olduğunu kabul etmek gerek. Yine de bana göre hâlâ ticari bir hamle. Ama kitabı temel alması işin rengini biraz değiştiriyor. Yalnız işlerinin zor olduğunu söylemek lazım çünkü Christian Bale'in performansı gerçekten istisnaiydi.

2000 yapımı filmin yapımcılarından Chris Hanley ise Hollywood'da popüler yapımları yeniden yorumlamanın artık olağanlaştığını belirtiyor. 

Herkes bana dönüp 'Amerikan Sapığı'nı yeniden mi yapacaklar, ne kadar saçma' diyor. Ama ben öyle düşünmüyorum. Luca harika bir yönetmen, şimdiye kadar kötü bir filmi olmadı.

Beni Adınla Çağır (Call me By Your Name) ve Rekabet'in (Challengers) yönetmeni Guadagnino ise CinemaCon'daki video mesajında, 1991 tarihli Ellis romanının hayatında önemli bir yeri olduğunu belirtti. "Bu kitap benim için çok kıymetli. Beni derinden etkilemiş bir metin" diyen yönetmen, senaryonun da "son derece iyi ilerlediğini" ifade etti. Henüz oyuncu kadrosuna dair resmi bir açıklama yapılmazken, geçen yıl Austin Butler'ın başrol için düşünüldüğü yönünde söylentiler çıkmıştı.

Filmin casting direktörü Kerry Barden, Butler'ın Bateman'dan çok Jared Leto'nun canlandırdığı Paul Allen karakterine daha uygun olacağını düşünüyor: 

Austin kesinlikle çok yakışıklı ve biz Jared'ı da bu yüzden seçmiştik. Tabii Jared da çok iyi bir oyuncu ve Austin'in de derinliği var. Ama o tür güzelliğe herkes sahip değil.

Filmin yapımcılarından Alessandro Camon ise meslektaşlarıyla aynı fikirde. "İkonik bir filmi yeniden yapmak ya da böylesine unutulmaz bir karaktere hayat vermek her zaman büyük bir meydan okuma" diyen Camon şöyle devam ediyor: 

Ama oyuncular için de bu tarz işler heyecan verici olabilir. Elbette Laurence Olivier denince akla Hamlet gelir ama mesele onu geçmek değil kendi Hamlet'ini bulmak.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, CBR.com