Sumo güreşçilerinin ağırlığı yüzünden ek uçak seferi yapıldı

"Son derece sıradışı bir durum"

Sumo güreşçileri, çalışmalarına en geç 15 yaşında başlıyor (AFP)
Sumo güreşçileri, çalışmalarına en geç 15 yaşında başlıyor (AFP)
TT

Sumo güreşçilerinin ağırlığı yüzünden ek uçak seferi yapıldı

Sumo güreşçileri, çalışmalarına en geç 15 yaşında başlıyor (AFP)
Sumo güreşçileri, çalışmalarına en geç 15 yaşında başlıyor (AFP)

Japonya'nın en büyük havayolu şirketi Japan Airlines, sumo güreşçilerinin uçağı uçuramayacak kadar ağırlık yapması üzerine ek sefer düzenlemek zorunda kaldı.

Ek sefer kararı, geçen perşembe 27 sumo güreşçisinin yolcu listelerinde olduğu görüldükten sonra alındı.

Yomiuri Shimbun'da yer alan habere göre, sumo güreşçilerinin, spor festivalinde yarışmak üzere Tokyo'daki Haneda ve Osaka'daki Itami havalimanlarından Boeing 737-800 uçaklarıyla, güneydeki Amami Oshima adasına gitmeleri planlanıyordu.

Ancak uçuş öncesi listeleri kontrol eden personelin, ortalama 120 kilo ağırlığındaki sumo güreşçilerinin yolcular arasında olduğunu öğrenmesiyle planlarda değişikliğe gidildi. Amami havalimanında büyük uçakların kalkış ve iniş yapması zor olduğu için havayolu şirketi, 14 sumo güreşçisinin Itami'den Haneda'ya uçarak ek sefere katılmasını istedi.

"Sıradışı bir durum"

Konuyla ilgili bir şirket sözcüsü yerel gazeteye yaptığı açıklamada, "Ağırlık kısıtlamaları nedeniyle özel uçuşlar gerçekleştirmemiz son derece sıradışı bir durum" dedi. 

Japon medyasında yer alan haberlere göre, Pazar günü sona eren turnuvanın ardından güreşçileri evlerine götürmek için ek uçuşlar düzenlendi. 

Sumo Güreşi, Japonya'da geleneksel adet ve törelere dayanıyor. Sumo güreşçileri için minimum bir kilo seviyesi bulunmuyor ancak alt seviyedekiler günde en az 4 bin, üst seviyedekiler ise 8 bin kalori alıyor. 

Independent Türkçe



Zehirli hayvan kavramı değişiyor, salyangozlar yılanlarla aynı sınıfa giriyor

Araştırmacılar, sümüklüböceklerin ve salyangozların çiftleşme amaçlı kur yapma sırasında potansiyel eşlerine zehir enjekte ettiğini saptadı (Unsplash)
Araştırmacılar, sümüklüböceklerin ve salyangozların çiftleşme amaçlı kur yapma sırasında potansiyel eşlerine zehir enjekte ettiğini saptadı (Unsplash)
TT

Zehirli hayvan kavramı değişiyor, salyangozlar yılanlarla aynı sınıfa giriyor

Araştırmacılar, sümüklüböceklerin ve salyangozların çiftleşme amaçlı kur yapma sırasında potansiyel eşlerine zehir enjekte ettiğini saptadı (Unsplash)
Araştırmacılar, sümüklüböceklerin ve salyangozların çiftleşme amaçlı kur yapma sırasında potansiyel eşlerine zehir enjekte ettiğini saptadı (Unsplash)

Bilim insanlarına göre bahçe salyangozları ve sümüklüböcekler artık zehirli kabul edilebilir.

Araştırmacılar zehir tanımını altüst eden bir çalışmada sadece yılan ve örümceklerin ısırıklarının değil, yaprak bitlerinin salyaları ve sümüklüböceklerin salgıladığı kimyasalların da zehirli sınıfına girdiğini açıkladı.

Bu tanım değişikliği, onbinlerce yeni türün zehirli olarak kabul edilebileceği anlamına geliyor.

Trends in Ecology & Evolution adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmaya göre, salya gibi maddeler aynı evrimsel işlevi yerine getiriyor: başka bir organizmanın vücudunu onun çıkarlarına aykırı şekilde manipüle etmek.

Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi'nin zehir uzmanı Dr. Ronald Jenner'ın liderliğini üstlendiği makale zehrin, bir organizmanın başka bir canlı organizmada fizyolojik bir değişiklik yaratmak için kullandığı, vücut içinden salgılanan herhangi bir madde olarak yeniden tanımlanması gerektiğini savunuyor.

Bu, bitkilerin özsuyunu emip zehirli salgılar enjekte ederek onların savunma mekanizmalarını devre dışı bırakan ağustosböcekleri, yaprak bitleri ve kalkan böcekleri gibi böceklerin ve toksinleri cinsel partnerlerini manipüle etmek için kullanan bahçe salyangozları ve sümüklüböceklerin, avlarına karşı zehir kullanan yılanlar ve akreplerin saflarına katılacağı anlamına geliyor.

Dr. Jenner "Bu yeniden tanımlama, zehri dar anlamıyla bir silah olarak değil, yaygın bir evrimsel strateji olarak anlamamızı sağlıyor" diyor.

Bir sivrisinek deriye girdiğinde hortumun ne yaptığını incelersek bağışıklık sistemini baskılayan toksinler enjekte ederek hayvanın, fark edilip kovalanmadan güvenli bir şekilde kan emmesini sağladığını görüyoruz. Moleküler düzeyde örneğin bir engerek yılanının tavşanı ısırmasıyla çok benzerlik taşıyor. Kavramsal olarak ikisi de tam anlamıyla aynı sistemle çalışıyor: iki organizma arasında, enjekte edilen toksinlerin aracılık ettiği bir çatışma alanı. Ve bu zehirdir.

Araştırmacılar ayrıca eşek arıları, arılar ve karıncaların yanı sıra böcekler ve yaprak bitlerindeki zehrin, başlangıçta hayvanlar yerine bitkiler üzerinde kullanıldığını da keşfetti.

Sümüklüböcekler ve salyangozlar da çiftleşme amacıyla kur yaparken potansiyel partnerlerine zehir enjekte ediyor. Örnekler, partnerlerini iradeleri dışında yönlendirmek için biyoaktif moleküllerle kaplı aşk okları atan salyangozlardan, dikenli falluslarıyla dişilerin tekrar çiftleşmesini engelleyen bir salgı enjekte eden erkek göksineklere kadar değişiyor.

Araştırmacılar bu çiftleşme salgılarının da zehir tanımına uyduğunu çünkü bu maddelerin evrimsel çıkar çatışmasında karşıdakini manipüle etmek için vücuda içeriden verildiğini savunuyor.

Yazarlar bu yeniden tanımlamanın, geleneksel olarak ayrı alanlarda çalışan bilim insanlarının güçlerini birleştirerek zehir biyolojisinin daha hızlı anlaşılmasını sağlayacağını umuyor.

Independent Türkçe