En yüksek sesle mırlama rekoru, tekir bir kedi tarafından kırıldı

"Bazen Bella yüzünden televizyonu duyamıyoruz"

Bella dünya rekorunu, en sevdiği minderin üstünde kırdı (Whiskas)
Bella dünya rekorunu, en sevdiği minderin üstünde kırdı (Whiskas)
TT

En yüksek sesle mırlama rekoru, tekir bir kedi tarafından kırıldı

Bella dünya rekorunu, en sevdiği minderin üstünde kırdı (Whiskas)
Bella dünya rekorunu, en sevdiği minderin üstünde kırdı (Whiskas)

Birleşik Krallık’ta ''Bella'' isimli 14 yaşındaki tekir bir kedi, en yüksek sesle mırlama konusunda dünya rekoru kırdı.

Cambridgeshire, Huntingdon'da yaşayan Bella'nın başarısı, Guinness Dünya Rekorları hakemi Dave Wilson ve dış gürültüleri engelleyen ses mühendisi tarafından kayıt altına alındı.

Rekoru elde etmek için 50 desibelden daha yüksek ses çıkarması gereken kedi, 54,59 desibellik mırlamasıyla hedefi kolayca aşarak adını kitaba yazdırmayı başardı.

Yıllardır birlikte yaşadıkları Bella'yı çok sevdiklerini ve başarısıyla gurur duyduklarını söyleyen Nicole Spink, kedilerinin yüksek sesle mırlamasıyla ilgili şunları söyledi:

Bazen Bella'nın mırlamasından duyamadığımız için televizyonun sesini açıyoruz.

Guinness tarafından verilen sertifikanın evde önemli bir yere sahip olacağını söyleyen Spink, ''Önce hangi çocuğun fotoğrafını indireceğimize karar vermemiz gerekiyor'' dedi. 

İlk rekor değil

Öte yandan 54,59 desibel Bella'ya, ''yaşayan'' kediler arasındaki en yüksek mırıltıya sahip olma rekorunu getirdi.

İlk rekor mırıltısı 2011'de, Birleşik Krallık'ın Northampton kentinde yaşayan Smokey isimli kedi tarafından 67,7 desibel olarak kaydedildi.  

Rekor 5 yıl sonra, 67,8 desibel mırıltıyla Devon kentinde yaşayan Merlin'e geçmişti.  

Kedigillerin, "miyavlama, "mırıldama" ve "cırlama" olarak üç farklı türde ses çıkardığı biliniyor.

Bella'nın mırlamasını dinlemek için: 

Independent Türkçe



Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Avustralya'da et yiyen bakteri alarmı

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Avustralya'da et yiyen bakteri salgınının Melbourne banliyösünde yayılması, ülkenin baş sağlık görevlisinin uyarılarına neden oldu.

Profesör Ben Cowie, Victoria bölgesine, Buruli ülseri vakalarının eyalet genelinde "yüksek seyrettiği" uyarısını yaptı. Ascot Vale banliyösüyle bağlantılı enfeksiyonlarda son zamanlarda artış görülüyor.

"Lezyonlar genellikle yavaş büyüyen ağrısız yumru veya yara şeklinde ortaya çıkıyor ve başlangıçta böcek ısırığıyla karıştırılabilir" dedi.

Sivrisinekler aracılığıyla yayıldığı düşünülen yumrunun daha sonra yıkıcı deri ülserine dönüştüğünü söyledi.

"Herkesin" enfeksiyona yakalanabileceği uyarısında bulunsa da enfeksiyon daha çok 60 yaş üstü kişilerde görülüyor.

Prof. Cowie bir sağlık tavsiyesinde, hastalığın coğrafi olarak yayıldığını ve artık belirli kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmadığını, sağlık yetkililerine 17 Aralık itibarıyla 344 vaka bildirildiğini olduğunu söyledi.

Buruli ülseri nasıl önlenir
Prof. Cowie, halka bol ve hafif giysilerle örtünmelerini, sivrisineklere açık alanlardan kaçınmalarını ve kişisel böcek kovucu kullanmalarını tavsiye etti.

"Hızlı tedavi, cilt kaybını ve doku hasarını önemli ölçüde azaltabilir ve daha yoğun tedavi ihtiyacını önleyebilir" diye ekledi.

Kuluçka süresi 4 haftayla 9 ay arasında değişiyor. Buruli ülseri lezyonu vücudun herhangi bir yerinde oluşabiliyor ancak en yaygın olarak uzuvların açıkta kalan bölgelerinde görülüyor.

Bilim insanlarının keseli sıçanları analiz etmesiyle hastalık, Yeni Güney Galler'in Batemans Bay kasabasında endemik hale geldi.

Keseli sıçanların ülser geliştirdiği biliniyor ve sivrisinekler hastalığın insanlara bulaşmasında rol oynuyor.

Independent Türkçe