Dolunay Katilleri: Scorsese kitapla film arasındaki en büyük farkı anlattıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/4625686-dolunay-katilleri-scorsese-kitapla-film-aras%C4%B1ndaki-en-b%C3%BCy%C3%BCk-fark%C4%B1-anlatt%C4%B1
Dolunay Katilleri: Scorsese kitapla film arasındaki en büyük farkı anlattı
Dolunay Katilleri'nde 48 yaşındaki Leonardo DiCaprio'nun yanı sıra Lily Gladstone, Robert De Niro ve Louis Cancelmi de rol alıyor (Apple TV+)
Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon), Osage Ulusu'nun gerçek hikayesini anlatan epik bir suç draması.
1920'lerde Osage Ulusu, Oklahoma'daki topraklarında petrol keşfedip zenginleştikten kısa bir süre sonra topluluğun içinde bir dizi gizemli cinayet yaşanmıştı.
Bu cinayetler araştırılırken, ABD'nin Federal Soruşturma Bürosu yani FBI kurulmuştu. Martin Scorsese'nin 20 Ekim'de gösterime giren yeni filmi, hem cinayetlere hem de FBI'ın kurulma sürecine değiniyor.
Film, gazeteci David Grann'in aynı adlı çok satan kitabına dayanıyor ancak bazı önemli farklılıklar içeriyor.
IndieWire'a verdiği röportajda Scorsese, Grann'in kitabıyla film arasındaki en önemli farkı açıkladı.
Grann'in kitabı, okuyucuların da onunla birlikte bu korkunç gizemi araştırmasına olanak tanıyor. 80 yaşındaki yönetmenin filmindeyse izleyiciler, suçlunun kim olduğunu filmin başlarında öğreniyor.
Dolayısıyla üzerinde çalışılması gereken bir cinayet vakası yok. Scorsese, kendisine göre en büyük gizemin cinayetlerin failinin değil gerekçesi olduğunu, bu nedenle de filmin kitaptan farklı kurgulandığını anlattı.
"Çünkü kimin yaptığı önemli değil. Hepsi yaptı" diyen yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
Peki, bize bunu yaptıran içimizdeki şey nedir? Başkalarından faydalanmamıza neden olan, bizi üstün gören insan doğasındaki kusurumuz nedir?
Scorsese'nin 3 saat 26 dakikalık filmi, hafta sonu ABD'de 23 milyon dolar, ülke dışındaysa 21 milyon dolar hasılat yapmayı başardı.
Bu, Scorsese'nin Leonardo DiCaprio'yla birlikte 2010'da çektiği Zindan Adası'ndan (Shutter Island) bu yana yaptığı en kazançlı açılış.
Zindan Adası, ABD'de gösterime girdiği hafta sonunda 41 milyon dolar kazananmayı başarmıştı.
Bütün büyük dinozorların T-rex gibi ısıramadığı ortaya çıktıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5172272-b%C3%BCt%C3%BCn-b%C3%BCy%C3%BCk-dinozorlar%C4%B1n-t-rex-gibi-%C4%B1s%C4%B1ramad%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ortaya-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1
Bütün büyük dinozorların T-rex gibi ısıramadığı ortaya çıktı
Bir Tyrannosaurus rex kafatası (AFP)
18 dinozor türünün ısırma güçleri üzerine yapılan yeni ve kapsamlı bir analiz, tarih öncesi yırtıcılardan bazılarının devasa boyutlarına rağmen, sanılandan çok daha zayıf bir ısırma kuvvetine sahip olduğunu ortaya koydu.
Aralarında Bristol Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı araştırmacılar, kudretli Tyrannosaurus rex gibi bazı dinozorların, tıpkı timsahlar gibi hızlı ve güçlü ısırıklar için evrimleştiğini ortaya koydu. Buna karşılık, spinosaurus ve allosaurus gibi iki ayak üzerinde yürüyen birçok türün ısırma kuvveti çok daha zayıftı; bu dinozorlar bunun yerine eti kesip parçalamada uzmanlaşmıştı.
Hakemli dergi Current Biology'de yayımlanan araştırma, et yiyen dinozorların birbirine benzer devasa boyutlarına rağmen kafatası yapısı ve beslenme tarzı açısından farklı evrimsel yollar izlediğini saptadı.
Bristol Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Andrew Rowe, "Tyrannosaurus'larda güç ve ezici ısırıklara göre inşa edilmiş kafatasları gelişirken, diğer soylarda nispeten daha zayıf ancak daha özelleşmiş kafatasları olması, ddevasa boyutlara rağmen farklı beslenme stratejileri izlediklerini gösteriyor" diyor.
Başka bir deyişle dev yırtıcılar için tek bir 'en iyi' kafatası tasarımı yoktu; birkaç tasarım mükemmel bir şekilde işliyordu.
Bilim insanları çalışmada, iki ayak üzerinde yürümenin dinozorlarda kafatası mekaniğini ve beslenme tekniklerini nasıl etkilediğini araştırdı.
Daha önceki araştırmalar yırtıcı dinozorların benzer boyutlara ulaşmasına rağmen, dünyanın çok farklı bölgelerinde, çeşitli zaman ve koşullarda evrimleştiğini ve kafatası şekillerinin farklı olduğunu göstermişti.
Bu durum sözkonusu dinozorların kafataslarına dair şüpheler doğurdu; bunlar yüzeyin altında işlevsel açıdan birbirlerine benziyor muydu, yoksa yırtıcı yaşam tarzlarında belirgin farklılıklar mı vardı?
Dr. Rowe, "Etçil dinozorlar devlere dönüşürken, beslenme biyomekaniği ve olası davranışlar açısından çok farklı yollar izledi" ifadelerini kullanıyor.
Araştırmacılar vücut büyüklüğü ve kafatası biyomekaniği arasındaki ilişkiyi anlamak için üç boyutlu X ışını tarama teknolojisini kullanarak, boyutları küçük olanlardan devlere kadar değişen, iki ayak üzerinde yürüyen 18 etobur dinozor türünün kafatası mekaniğini analiz etti, beslenme performansını ve ısırma gücünü ölçtü.
Araştırmacılar türler arasında belirgin bir ayrışma bulunca şaşkına döndü. Örneğin kafatası üzerindeki basınç, boyutla birlikte artan bir eğilim göstermiyordu.
Hatta artan kas hacmi ve ısırma kuvveti nedeniyle, bazı küçük dinozorların kafataslarındaki basınç büyük türlerinkinden daha fazlaydı.
Et yiyen üç dinozorda ısırma kuvvetindeki değişim (Rowe ve Rayfield/Current Biology)
Dr. Rowe, "T-rex gibi Tyrannosauridler, daha yüksek kafatası basıncı pahasına yüksek ısırma kuvvetlerine uygun hale getirilmiş kafataslarına sahipti" diyor.
Ancak Giganotosaurus gibi diğer bazı devlerde, nispeten daha hafif bir ısırığa işaret eden basınç modelleri hesapladık. Bu durum evrimin, iki ayak üzerinde yürüyen büyük etoburların yaşamlarına nasıl birden fazla 'çözüm' üretebileceğini ortaya koyuyor.
Genel anlamda, iki ayak üzerinde yürüyen yırtıcı bir dinozor olmak, her zaman T-rex gibi kemik kıran bir dev olmak demek değildi. Spinosaurus ve allosaurus gibi bazı dinozorlar devleşirken T-rex'in aksine, avı kesmeye ve eti sıyırmaya daha uygun olan zayıf ısırıklarını korudu.
Dr. Rowe, "Büyük tyrannosaur kafataslarıysa, avı ezen yüksek ısırma kuvvetlerine sahip modern timsahlar gibiydi" diye açıklıyor.
Allosaurus'un beslenme tarzını, modern Komodo ejderininkine benzetmeyi tercih ediyorum.
Araştırmacı "Bu biyomekanik çeşitlilik, dinozor ekosistemlerinin genellikle varsaydığımızdan daha geniş bir dev etobur ekolojisi yelpazesini desteklediğini gösteriyor" diye ekliyor.