Euphoria'nın yıldızı hayran olduğu ilk ünlüyü açıkladı

"O çok güzel bir adam. Bunu inkar etmek mümkün değil"

Avustralyalı aktör Elordi, şöhrete alışmakta zorlandığını ve oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü söylemişti (HBO)
Avustralyalı aktör Elordi, şöhrete alışmakta zorlandığını ve oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü söylemişti (HBO)
TT

Euphoria'nın yıldızı hayran olduğu ilk ünlüyü açıkladı

Avustralyalı aktör Elordi, şöhrete alışmakta zorlandığını ve oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü söylemişti (HBO)
Avustralyalı aktör Elordi, şöhrete alışmakta zorlandığını ve oyunculuğu bırakmayı düşündüğünü söylemişti (HBO)

Euphoria'nın yıldızı Jacob Elordi hayran olduğu ilk ünlünün 2004 yapımı Truva'da (Troy) Aşil'i canlandıran Brad Pitt olduğunu söyledi.

26 yaşındaki yıldız, en çok HBO dizisi Euphoria'da canlandırdığı sorunlu genç Nate Jacobs rolüyle tanınıyor ama aynı zamanda Sofia Coppola'nın yakında gösterime girecek filmi Priscilla'da Elvis Presley'yi canlandırıyor.

Elordi, yaklaşan biyografik filmin tanıtımı için sohbet programı The Tonight Show Starring Jimmy Fallon'a konuk oldu aldı ve sunucu Fallon'la Tonight Show Firsts adlı oyunu oynadı.

İlk hayran olduğu ünlü sorulduğunda Elordi, şunları söyledi: 

Brad Pitt, sanırım Truva filminde. O çok güzel bir adam. Bunu inkar etmek mümkün değil.

Film, Yunanlıların Aşil'in desteğiyle Truvalılara açtığı savaşı konu alıyordu.

Truva'nın çekimleri öncesinde Pitt, Aşil'i canlandıracak düzgün bir fiziğe sahip olduğundan emin olmak için 6 ay boyunca eski bir deniz komandosuyla antrenman yapmıştı.

Rol arkadaşı da hayran olmuştu: "Bu adam büyüleyici"

Elordi, Pitt'in tarihi destandaki görünüşü hakkında yorum yapan tek ünlü değil. 

Geçen yıl, Pitt'in Truva'daki rol arkadaşı Brian Cox, aktörü sette ilk kez gördüğü anı şöyle anlatmıştı:

Ben heteroseksüelim ama 'Vay canına, Tanrım! Bu adam büyüleyici' diye düşündüm. İnsanın ekranda bu güzel adama karşı ne şansı olabilir ki?

Independent Türkçe



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine