Game of Thrones yıldızlarının hayallerindeki alternatif son açıklandı

"Fakat senaristler başka bir tercih yaptı"

 Oyuncu Nikolaj Coster-Waldau, Cersei'nin ikiz kardeşi ve sevgilisi Jamie Lannister karakterine hayat vermişti (HBO)
Oyuncu Nikolaj Coster-Waldau, Cersei'nin ikiz kardeşi ve sevgilisi Jamie Lannister karakterine hayat vermişti (HBO)
TT

Game of Thrones yıldızlarının hayallerindeki alternatif son açıklandı

 Oyuncu Nikolaj Coster-Waldau, Cersei'nin ikiz kardeşi ve sevgilisi Jamie Lannister karakterine hayat vermişti (HBO)
Oyuncu Nikolaj Coster-Waldau, Cersei'nin ikiz kardeşi ve sevgilisi Jamie Lannister karakterine hayat vermişti (HBO)

Game of Thrones (Taht Oyunları) dizisindeki performansıyla beğeni toplayan Lena Headey, hayat verdiği Cersei Lannister için alternatif bir son düşündüğünü söyledi.

George R. R. Martin'in Buz ve Ateşin Şarkısı (A Song of Ice and Fire) adlı eserinden uyarlanan ve ilk olarak 2011'de yayımlanan dizi, 2019'da ekranlara veda etmişti.

Westeros'un Yedi Krallığı'ndaki güç mücadelesini merkezine alan HBO dizisi, 59 Emmy ödülünün de sahibi oldu.

Fakat sevilen dizinin finali, birçok izleyicide hayal kırıklığı yaratmıştı.

Eleştirilerden biri de Cersei Lannister'ın Arya Stark ya da Daenerys Targaryern'le karşılıklı çatışmak yerine, Jamie Lannister'la molozların altında kalarak hayatını kaybetmesine gelmişti.

The Hollywood Reporter'a konuşan 50 yaşındaki Britanyalı oyuncu Headey'e, Cersei için alternatif bir son düşünüp düşünmediği soruldu.

Arya Stark karakterine hayat veren Maisie Williams'la birlikte konuştukları alternatif bir son fikirleri olduğunu belirten Headey, şunları söyledi:

Maisie ve ben, Arya'nın James'in yüzüyle geri dönerek Cersei'yle hesaplaşmasının hayalini kurmuştuk ama senaristler başka bir tercih yaptı.

Headey, daha önce de verdiği röportajlar sırasında Cersei için daha farklı bir ölüm düşündüğünü sık sık dile getirmişti.

Öte yandan Headey, Martin'in Ateş ve Kan (Blood and Fire) kitabından uyarlanan ve Game of Thrones'ta yaşananlardan 172 yıl öncesini anlatan House of the Dragon dizisini de izlemediğini söyledi.

Independent Türkçe



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science