Game of Thrones'un yıldızından itiraf: "Ölmekten çok kovulmaktan korktum"

HBO'nun meşhur dizisinde Daenerys Targaryen'i canlandıran yıldız 2011'de iki kez beyin anevrizması geçirmişti

Game of Thrones'da Kit Harington'la birlikte rol alan Clarke, geçirdiği beyin ameliyatının ardından kendini "çok çirkin" hissettiğini söylemişti (HBO)
Game of Thrones'da Kit Harington'la birlikte rol alan Clarke, geçirdiği beyin ameliyatının ardından kendini "çok çirkin" hissettiğini söylemişti (HBO)
TT

Game of Thrones'un yıldızından itiraf: "Ölmekten çok kovulmaktan korktum"

Game of Thrones'da Kit Harington'la birlikte rol alan Clarke, geçirdiği beyin ameliyatının ardından kendini "çok çirkin" hissettiğini söylemişti (HBO)
Game of Thrones'da Kit Harington'la birlikte rol alan Clarke, geçirdiği beyin ameliyatının ardından kendini "çok çirkin" hissettiğini söylemişti (HBO)

Game of Thrones'un yıldızı Emilia Clarke, Harper's Bazaar'ın aralık/ocak sayısının kapağını süslerken, beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırıldığında "ölmekten çok kovulmaktan korktuğunu" itiraf etti.

Clarke, dergiye verdiği röportajda subaraknoid anevrizma teşhisi konulduğunda neler hissettiğini paylaştı.

"Hiçbir zaman teslim olmadım"

37 yaşındaki oyuncu şöyle dedi:

Ölmekten korkmuyordum. Kovulmaktan korkuyordum! Karar verdim: 'Bu beni tanımlayacak bir şey değil'. Hiçbir zaman 'Neden ben?' diyerek teslim olmadım. Sadece 'Geri dönmeliyim' dedim.

"Tüm bunlar beni utandırdı"

2011'den 2019'a kadar HBO'nun meşhur dizisi Game of Thrones'da rol alan aktris, sözlerini şöyle sürdürdü:

Dürüst olmak gerekirse, tüm bu olanlar beni çok utandırdı. Sanki arızalıymışım gibi. Yapımcılar güvenilmez biri olduğumu düşünecekler gibi.

Başarısızlıktan endişelenmeyip bilakis ondan beslendiğini ifade eden Britanyalı oyuncu şöyle dedi:

Eğer bir şeyler ters giderse, her zaman bunu düzeltebileceğinizi düşünürüm. Acıtır, korkutucudur ama sonra her şeyi yapabilirsiniz.

"Yaşlı bi aptala dönüşebilirdim"

2019'da New Yorker için kaleme aldığı makalede, hastalığının bir noktada kendi adını bile hatırlayamamasına yol açtığını paylaşmıştı.

Clarke, beyin yüzeyindeki kanamanın neden olduğu nadir görülen bir felç türü olarak bilinen subaraknoid kanama yaşadığı ortaya çıkmış ve oyuncu iki ameliyat geçirmişti.

Clarke, röportajda şu ifadeleri kullandı:

Eğer beyin kanaması geçirmemiş olsaydım, Hollywood'da yaşayan, kendini bir şey sanan yaşlı bir aptala dönüşebilirdim. Şu anda neler olup bittiğinin çok daha fazla farkındayım.

Ünlü oyuncu, bu yıl yapımcılığını da üstlendiği romantik bilimkurgu The Pod Generation'da Chiwetel Ejiofor'la birlikte rol aldı.

Clarke ayrıca Marvel'ın mini dizisi Secret Invasion'da G'iah rolüyle yer aldı. 

Game of Thrones'un yıldızı, 2024 içinse herhangi bir proje açıklamadı. 

Independent Türkçe



3,2 milyon yıllık Lucy'nin elleri alet kullanımına işaret ediyor

Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)
Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)
TT

3,2 milyon yıllık Lucy'nin elleri alet kullanımına işaret ediyor

Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)
Lucy'nin kalıntılarının bulunduğu gün yapılan kutlamada The Beatles'ın Lucy in the Sky with Diamonds parçası çaldığı için bu isim verildi (Carlos Lorenzo/Flickr)

İnsanların 3,2 milyon yıl önce yaşayan akrabalarının, modern insanlara benzer elleri olduğu ve alet kullanabildiği tespit edildi. 

Modern insanların içinde yer aldığı Homo cinsi ortaya çıkmadan yüzbinlerce yıl önce yaşayan Australopithecine, insanların en yakın akrabalarından biri.

Maymuna benzeyen bu sınıfta yer alan Australopithecus afarensis türü, 1974'te keşfedilen 3,2 milyon yıllık kemik fosilleriyle dünyaca ünlü olan Lucy'yle tanınıyor. 

Daha önce bu türün taştan aletler yapıp kullanacak beceriden yoksun olduğu düşünülse de yeni bir çalışma aksini söylüyor. 

Bilim insanları, A. afarensis, A. africanus ve A. sediba olmak üzere yaklaşık 4 ila 2 milyon yıl önce yaşamış üç Australopithecus türünün fosilleşmiş ellerini inceledi.

Araştırmacılar bu türlerin ellerindeki kasların, tendonların, bağların ve kemiklerin üç boyutlu modellerini oluşturarak nasıl becerilere sahip olduklarını anlamaya çalıştı. 

Daha sonra sonuçları, modern insan, Neandertal, goril, şempanze ve orangutan gibi çeşitli primatların elleriyle karşılaştırdılar. 

A. sediba'nın ellerini modern insanlara benzer şekilde kullandığı ve muhtemelen aletlerden de yararlandığı sonucuna varan ekip, bunun pek şaşırtıcı olmadığını söylüyor.

Yaklaşık 2 milyon yıl önce yaşayan A. sediba, bazı insan türleriyle de etkileşime geçmiş olabilir. 

Fakat 3,9 milyon ila 2,9 milyon yıl önce yaşayan A. afarensis'in de muhtemelen benzer özelliklere sahip olduğu bulundu. 

Journal of Human Evolution adlı hakemli dergide 4 Ekim'de yayımlanan çalışmada, insan ve maymun karışımı ellere sahip Lucy'nin, bu uzvunu muhtemelen modern insanlara benzer şekilde kullandığı kaydedildi. 

Araştırmacılar A. africanus'un da insan-maymun karışımı elleri olduğunu düşünse de bunları nasıl kullandığını saptayamadılar. 

Bilim insanları makalede şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuçlarımız genel olarak A. sediba ve A. afarensis'in, daha sonra Homo'larda görülen güç kullanarak kavrama ve tek elle bir şeyi hareket ettirme gibi bir dizi hareketi insanlara benzer (ancak aynı olmayan) şekilde alışkanlık haline getirdiğini gösteriyor.

Bugüne kadar bulunan en eski taş aletler 3,3 milyon önceye, yani insanların ortaya çıkmasından daha eski bir zamana ait. Aletlerin Paranthropus adlı primat türüne ait fosillerin yakınında bulunması, aletleri bu canlıların kullandığını düşündürüyor.

Yeni çalışmayı yürüten ekip bu aletleri Lucy veya incelenen diğer türlerin yaptığını öne sürmüyor. Bu nedenle milyonlarca yıllık teknolojinin kimin elinden çıktığı belirsizliğini korumaya devam ediyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Cosmos Magazine, Journal of Human Evolution, National Geographic