Paul McCartney, John Lennon ve George Harrison'ın ölümleri hakkında konuştu

Müzisyen, Beatles'ın "Now and Then" şarkısının yayımlanmasının ardından grup arkadaşlarıyla otostop çekerken yaşadığı güzel anıları hatırlattı

(Apple Corps Ltd)
(Apple Corps Ltd)
TT

Paul McCartney, John Lennon ve George Harrison'ın ölümleri hakkında konuştu

(Apple Corps Ltd)
(Apple Corps Ltd)

Paul McCartney, "son" Beatles şarkısının yayımlanmasını müjdelerken, John Lennon ve George Harrison'ın ölümlerinin hâlâ kabullenmesi zor bir durum olduğunu söyledi.

Yüzüklerin Efendisi'nin (Lord of the Rings) yönetmeni Peter Jackson'ın yapay zeka teknolojisinin yardımıyla yayımlanan "Now and Then" 2 Kasım Perşembe günü büyük bir coşkuyla karşılandı. Bu şarkı, ünlü pop grubunun dört orijinal üyesinin de yer aldığı son şarkı.

Haliyle, şarkının yayımlanmasıyla grubun hayatta kalan son üyeleri olan McCartney ve davulcu Ringo Starr duygusal anlar yaşadı.

The Times'a konuşan McCartney, grubun uzun ömürlü olacağını hiç düşünmediğini fakat şimdi her bir üyenin hayranlarının anılarında ve yaptıkları müzikte sonsuza kadar yaşayacağı fikrinden hoşlandığını itiraf etti.

McCartney, "Birbirimizi bırakmama fikrini seviyorum" dedi ve şunları ekledi:

Bilirsiniz, çok sevdiğiniz biri olduğunda. Çoğu durumda bu bir akrabanızdır ve onlar gitse bile siz bırakmak istemezsiniz. Biri öldüğünde böyle derler. Onlar hafızanızdadır ve her zaman kalbinizdedir. Ve evet, ben ve gruptaki çocuklar için bu kesinlikle doğru.

Sadece Lennon veya Harrison'ın fotoğraflarına bakmanın bile "hem acı hem tatlı" olduğunu söyleyen McCartney sözlerine şöyle devam etti:

Tatlı kısmı, "Bu adamlar hayatımda olduğu için ne kadar şanslıymışım" demek. Ama burada olmadıkları gerçeği acı. George'un fotoğraflarını görüyorum ve nasıl otostop çektiğimizi, yol kenarında oturup kendimize kremalı pirinç lapası aldığımızı hatırlıyorum. John ve ben de otostop çekmiştik. Sonunda Paris'e varmıştık.

McCartney, "Tüm anılar geri geliyor... Aman Tanrım, bu adamların burada olmaması çok üzücü. Bu alman gereken acı bir ilaç gibi ve sonra tatlı kısmına geçiyorsun, anlarsın ya? Ben böyle yapıyorum" dedi.

"Now and Then ", The Independent'ın eleştirmeni Mark Beaumont'tan övgü dolu 5 yıldızlı bir eleştiri aldı.

Beaumont şarkı hakkında şunları söyledi:

Amacı Rock'n' Roll dönemine kültürel bir kapanış sağlamak. 1995'in hayal kırıklıklarından sonra, tüm zamanların en iyi grubu için (ve sizinle bunun için savaşabilirim) değerli bir kapanış sunmak. Kaçıran nesillere, 1964'ün genç Beatlemaniac'larının yepyeni! bir! Beatles şarkısı! duyduklarında hissettikleri heyecanı bir nebze olsun tattırmak... Ve Lennon'ı böylesine canlı bir şekilde bize geri getirerek, popun en trajik yanlışını biraz olsun düzeltmek. Bu anlamda (üzgünüm Swifties, ne şanssızlık Elton, al sana U2'nun Sphere'i) 'Now and Then' yılın müzikal olayı ve tarihteki en dokunaklı şarkılardan biri.

Independent Türkçe 



Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
TT

Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)

Nicolas Cage yeni filmi Sörfçü (The Surfer) için sörf yapmayı öğrenirken ölümle burun buruna geldiğini söyledi.

61 yaşındaki Oscar ödüllü aktör, yönetmen Lorcan Finnegan'ın yeni filminde oğluyla birlikte çocukluğunun geçtiği plajı tekrar ziyaret eden ancak yerel halk tarafından aşağılanan bir adamı canlandırıyor.

Entertainment Weekly'ye konuşan Cage, rol için sörf yapmayı öğrenmenin zor olduğunu kabul etti ve paparazilerin antrenmanını sadece düşerken fotoğraflamasından şaka yollu yakındı:

Sörf tahtasının üzerinde durduğum tek kareyi çekmediler!

Film, koşulların tehlikeli olabildiği Batı Avustralya'daki Yallingup'ta çekildi. Cage, "Hava koşulları ve ister inanın ister inanmayın, köpekbalığı ihbarları gibi şeyler vardı" dedi.

Daha önceki sörf denemelerini hatırlayan Cage şunları itiraf etti:

Sörf yaptım ama her denememde darmadağın oldum. Sunset Sahili'nde sörf yaptım. Öğrenmeye çalışırken öğretmenim bana kısa tahta verdi. Ben de 'Bak, ben uzun tahta istiyorum' dedim.

Suya çıktığında bu ona yardımcı olmamış. Cage, "Sadece dayak yedim, tam anlamıyla akıntıya kapıldım ve sörf tahtamı gördüklerini söylediler, ona 'mezar taşı' diyorlar, şu üçgen kısım tam öyle" dedi.

Takla atarken kayışa tırmanıyordum ve ölebilirdim.

Cage bu deneyimin kendisini sörften soğuttuğunu da sözlerine ekledi:

Küçük bir çocuğum var, artık bunu yapmak isteyip istemediğimi bilmiyorum.

The Independent'ta yazan film eleştirmeni Xan Brooks ise şunları söyledi:

Sörfçü, bahtsız, yıpranmış yalnız bir adamı bir grup yerel zorbayla karşı karşıya getiren vahşi, zorlu, sahilde geçen düşük bütçeli bir film. Yalnız adam büyük dalgalarda sörf yapmak ve sahilde yeni bir yuva kurmak istiyor ama otoparka hapsedilmiş durumda ve yavaş yavaş aklını yitiriyor. Tam da tatilinin cehenneme döndüğü sırada kabadayılar, 'Sörf yapmadan önce acı çekmelisin' diyor. Çok geçmeden su birikintilerinden içmeye ve çöp kutularından yemeye başlıyor. Bir fare tarafından ısırılıyor ve bir papağan tarafından üzerine pisleniyor. Adam hem bir şaka hem de bir tehlike, bir kurban ve bir kahraman. Nicolas Cage tarafından canlandırıldığını söylemem yersiz mi olur? Lorcan Finnegan'ın fazlasıyla yumruk sarhoşu yeni gerilim filmi Sörfçü'de rol alabilecek başka oyuncular da olabilirdi ve bunlar hikayeye daha iyi uyabilirdi. Sörfçü, Batı Avustralya'da geçiyor ve kahramanın kendisi de buralı biri. Bu da senaryonun Cage'in varlığını haklı çıkarmak için birkaç hantal dönüş yapması gerektiği anlamına geliyor. Yoldan geçen bir fotoğrafçı 'Amerikalı olduğunuzu sanıyordum' deyince, aktör aslında yıllarını Kaliforniya'da geçirdiğini ve şimdi uçurumdaki eski aile evine geri dönmek istediğini açıklıyor. Cage, Connery ve Schwarzenegger gibi, nadiren aksanla uğraşıyor ve her rolden dalgıç kıyafeti içindeki Incredible Hulk gibi fırlama eğiliminde. Hiçbir senaryo onu dizginleyemez, neyse o olmak zorunda. Sörfçü bunu kabullenip gerekli ayarlamaları yapıyor. Görünüşe göre kahramanın adı bile yok. O, sörf tahtası olan Nicolas Cage: Filmin en önemli özelliği bu.

Independent Türkçe