Eleştirmenlerin nefret ettiği korku filminden rekor üstüne rekor

Açlık Oyunları'nın yıldızının başrolde yer aldığı film, 2014'te başlayan oyun serisine dayanıyor

Scott Cawthon'un popüler video oyunu serisinden uyarlanan filmde Josh Hutcherson'a, Netflix dizisi You'dan tanınan Elizabeth Lail eşlik ediyor (Universal/Blumhouse)
Scott Cawthon'un popüler video oyunu serisinden uyarlanan filmde Josh Hutcherson'a, Netflix dizisi You'dan tanınan Elizabeth Lail eşlik ediyor (Universal/Blumhouse)
TT

Eleştirmenlerin nefret ettiği korku filminden rekor üstüne rekor

Scott Cawthon'un popüler video oyunu serisinden uyarlanan filmde Josh Hutcherson'a, Netflix dizisi You'dan tanınan Elizabeth Lail eşlik ediyor (Universal/Blumhouse)
Scott Cawthon'un popüler video oyunu serisinden uyarlanan filmde Josh Hutcherson'a, Netflix dizisi You'dan tanınan Elizabeth Lail eşlik ediyor (Universal/Blumhouse)

Freddy'nin Pizza Dükkanı'nda Beş Gece (Five Nights At Freddy's) üst üste ikinci hafta sonunda da gişede zirveyi kimseye bırakmadı.

Açlık Oyunları'ndan (Hunger Games) Josh Hutcherson'ın başrolde yer aldığı korku filmi, 27 Ekim'de başlayan açılış haftasına kıyasla yüzde 76'lık büyük bir düşüş yaşamasına rağmen ikinci haftasında ABD'de 19,4 milyon dolar daha kazanmayı başardı.

200 milyon dolar sınırını geçti

Video oyunu uyarlaması Freddy'nin Pizza Dükkanı'nda Beş Gece, pop yıldızı Taylor Swift'in turnesini anlatan belgesel Taylor Swift: The Eras Tour'u geride bıraktı. Belgesel, dördüncü hafta sonunda 13,5 milyon dolar toplayarak ABD gişe hasılatı listesinde ikinci sırada kaldı.

Üçüncü sırada, Martin Scorsese'nin yönettiği ve Leonardo DiCaprio'yla Robert De Niro'nun başrolleri paylaştığı Dolunay Katilleri (Killers of the Flower Moon) yer aldı. Film, geçen hafta gişe hasılatına 7 milyon dolar daha eklemeyi başardı.

Variety'ye göre, Freddy'nin Pizza Dükkanı'nda Beş Gece, Kuzey Amerika'da bugüne kadar 113 milyon dolar hasılat elde etti ve gösterimde olduğu 10 günün ardından (Dehşetin Yüzü 2) The Nun II (85 milyon dolar), M3GAN (95 milyon dolar) ve Çığlık 6'yı (Scream VI) (108 milyon dolar) geride bırakarak şimdiden yılın en çok hasılat elde eden korku payesini aldı.

Freddy'nin Pizza Dükkanı'nda Beş Gece, dünya çapındaysa 200 milyon dolar sınırını geçmeyi başararak hasılatını 217,1 milyon dolara çıkardı.

Yayın platformunda da rekor kırdı

İlk oyunu 2014'te piyasaya sürülen aynı adlı seriye dayanan film, Peacock'ta da gösterime girdi ve yayın platformunda da rekor kırdı. 

Universal'dan yapılan basın açıklamasına göre film, resmi olarak Peacock'taki en büyük 5 günlük çıkışı gerçekleştirmeyi başardı.

Blumhouse'un kurucusu ve CEO'su Jason Blum, Fortune'a verdiği röportajda, Freddy'nin Pizza Dükkanı'nda Beş Gece'nin yayın ve sinema dağıtım haklarının satışından elde edilen gelirin yapım masraflarını çoktan aştığını söyledi.

Bütçesi 20 milyon dolar

Filmin prodüksiyon bütçesinin yaklaşık 20 milyon dolar olduğu biliniyor.

Film ayrıca 2018 yapımı Cadılar Bayramı (Halloween) yeniden çevrimini de geride bırakarak Blumhouse için şimdiye kadarki en büyük açılışı gerçekleştirdi. 

Freddy Fazbear's Pizzeria adlı pizzacıda gece vardiyasında çalışan bir güvenlik görevlisinin yaşadıklarını konu alan korku filmi, açılış hafta sonunda dünya çapında 130 milyon dolar hasılat elde etmeyi başarmıştı.

Eleştirmenler Freddy'nin Pizza Dükkanı'nda Beş Gece'yi "büyük bir başarısızlık" olarak değerlendirirken, izleyicilerse Rotten Tomatoes'da korku filmine yüzde 89 gibi yüksek bir puan verdi. 

Independent Türkçe



İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
TT

İnsanoğlunun karbonhidrat sevgisi 800 bin yıl öncesine dayanıyormuş

Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)
Makarna gibi nişasta içeren gıdaları sindirmeye yarayan genler, 12 bin yıl önce ciddi bir artış göstermiş (Unsplash)

İnsanların karbonhidrat sevgisinin 800 bin yıl önceye dayandığı keşfedildi. Türk bilim insanı, evrimsel antropolog Dr. Ömer Gökçümen'in liderliğindeki araştırma, insanların nişastayı sindirmesini sağlayan genlerin tarihini masaya yatırdı.

Patatesten makarnaya herhangi bir nişastalı yiyecek ağza atıldığı anda, tükürükteki amilaz enzimiyle parçalanmaya başlıyor. 

İnsanların tarih boyunca değişen besin kaynaklarına adapte olmasını sağlayan bu enzimi üreten genlerin kritik önem taşıdığı uzun zamandır biliniyor.

ABD'deki Buffalo Üniversitesi'nden Dr. Gökçümen, "Ne kadar çok amilaz genine sahipseniz, o kadar çok amilaz üretebilir ve o kadar çok nişastayı etkin bir şekilde sindirebilirsiniz" diye açıklıyor.

Bilim insanları bu genin insanlarda ne zaman çoğalmaya başladığını anlamak için AMY1 adlı bu geni inceledi. 

Aralarında 45 bin yıl önceye dayanan örneklerin de yer aldığı 68 eski insan genomunu analiz eden ekip, şaşırtıcı bulgular edindi. 

Saygın hakemli dergi Science'ta dün (17 Ekim) yayımlanan çalışmada, avcı-toplayıcılarda AMY1 geninin ortalama 5 kopyası olduğu sonucuna varıldı. Yani Avrasya'daki ilk insanlar, tarım yaparak buğday gibi bitkileri yetiştirmeye ve nişasta alımını artırmaya başlamadan çok önce çeşit çeşit AMY1 kopyalarına sahipmiş.

Araştırmacılar ayrıca bu genin Neandertaller ve Denisova insanlarında da kopyalandığını kaydetti.

Jackson Genomik Tıp Laboratuvarı'ndan Kwondo Kim, ortak yazarı olduğu çalışmayı şöyle değerlendiriyor:

Bu, AMY1 geninin ilk olarak 800 bin yıldan daha uzun bir süre önce, insanlar Neandertallerden ayrılmadan çok önce ve sanılandan çok daha eski bir zamanda kopyalanmış olabileceğini gösteriyor.

Yeni araştırma ayrıca 12 bin yıl önce başlayan tarımın AMY1 geninin daha fazla çeşitlenmesine yol açtığını gösteriyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da geçen ay yayımlanan başka bir araştırmada da Avrupa'daki insanların son 12 bin yılda ortalama AMY1 kopya sayısını 4'ten 7'ye çıkardığı saptanmıştı.

İki çalışmada da avcı-toplayıcıların fazladan amilaz genlerine sahip olmasının evrimsel bir avantaj kazandırdığına dair kanıt bulamadı. Ancak bu durumun tarımın ortaya çıkmasıyla değiştiği düşünülüyor.

Bilim insanları hem Avrupa'da hem de Asya'nın bazı bölgelerinde AMY1'in doğal seçilim tarafından tercih edildiğine işaret eden kanıtlar saptadı.

Dr. Gökçümen, "AMY1 kopya sayısı daha yüksek bireyler muhtemelen nişastayı daha verimli bir şekilde sindiriyor ve daha fazla yavruya sahip oluyordu" diyerek ekliyor: 

Nihayetinde soyları, uzun bir evrimsel zaman dilimi boyunca daha düşük kopya sayısına sahip olanlardan daha iyi duruma gelerek AMY1 kopya sayısının çoğalmasına yol açtı.

Bilim insanları bu genin genellikle nişastayı sindirmeye yaradığını düşünüyor. Ancak Dr. Gökçümen, belki de vücuda yiyecek girdiğinin sinyalini veriyor olabileceğini öne sürüyor.

Bu durumda amilaz, daha fazla insülin üretimine ve nişastadaki şekerin daha fazla emilmesine yol açabilir. 

Dr. Gökçümen, bu özelliğin özellikle kıtlık zamanlarında avantaj sağlayacağına değiniyor. "Etrafta çok fazla ekmek varsa, sorun yok" diyen evrimsel antropolog ekliyor: 

Ama eğer zar zor hayatta kalıyorsanız, o zaman bunun bir ölüm kalım meselesi olacağını düşünüyorum.

Diğer yandan Pensilvanya Eyalet Üniversitesi'nden genetik antropoloji uzmanı Dr. George Perry, doğal seçilimde amilaz geninin baskın çıkmasının, başka yerlerden bölgeye giden gruplarla da açıklanabileceğini düşünüyor:

Bu iki makale de beni gerçekten heyecanlandırdı ancak kesin bir kanıt sunduklarını söyleyemem.

Independent Türkçe, Popular Science, New York Times, Science, Nature