Game of Thrones'un yazarı, kendisiyle alay edenlere cevap verdi

George R.R. Martin hayranları, 12 yıldır yeni kitabın yayımlanmasını bekliyor

HBO dizisinde Daenerys Targaryen'i Britanyalı oyuncu Emilia Clarke canlandırmıştı (HBO)
HBO dizisinde Daenerys Targaryen'i Britanyalı oyuncu Emilia Clarke canlandırmıştı (HBO)
TT

Game of Thrones'un yazarı, kendisiyle alay edenlere cevap verdi

HBO dizisinde Daenerys Targaryen'i Britanyalı oyuncu Emilia Clarke canlandırmıştı (HBO)
HBO dizisinde Daenerys Targaryen'i Britanyalı oyuncu Emilia Clarke canlandırmıştı (HBO)

Game of Thrones'un yazarı George R.R. Martin'in kendisiyle alay edenlere bir mesajı var.

Martin, Buz ve Ateşin Şarkısı (A Song of Ice and Fire) serisinin ilk kitabını 1996'da yayımlamış ve o zamandan bu yana serinin 7 kitabından 5'ini tamamlamıştı.

Raflardaki yerini alacak 6. kitap olan Kış Rüzgarları (The Winds of Winter), 5. kitabın 2011'de yayımlanmasından bu yana merakla bekleniyor. 

Game of Thrones'un dizi uyarlamasının başarısı, gelecek kitap için heyecanı daha da artırdı.

Kış Rüzgarları'nın yayımlanmasının sürekli ertelenmesiyse, serinin hayranları için yıllardır sinir bozucu bir sorun haline geldi. 

Pek çok okur Martin'in yeni kitabını bir türlü tamamlayamaması hakkında sık sık şaka yapıyor. 

Eleştirilere esprili cevap

Bu kez 75 yaşındaki yazar, hayranlarına gerçekten çalıştığını göstermek için Twitter'da bir paylaşım yaptı.

Ünlü yazar, Twitter'daki 1 buçuk milyon takipçisiyle kendisiyle ilgili bir internet mimi paylaştı.

Martin'in paylaşımı uzaylıların yanında durduğu fotoğrafla başlıyor. Fotoğrafın altında "Herkesin bütün gün yaptığımı düşündüğü şey" yazısı yer alıyor. 

Bu resmin altındaysa Martin'in bilgisayarının önündeki not kağıdına bir şeyler yazdığı fotoğraf yer alıyor. Bu fotoğraf da "Aslında ne yapıyorum..." yazıyor.

Hayranlarını kitabı üzerinde gerçekten çalıştığına inandırmaya çabalayan Martin, geçtiğimiz günlerde meslektaşı Cassandra Clare'e verdiği röportajda, Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin 5. ve 6. kitapları arasındaki 12 yıllık uzun boşluğa değinmişti.

"Başımın etini yemenize gerek yok"

Amerikalı yazar röportajda şöyle demişti:

Çalışıyorum... Bildiğimiz gibi Kış Rüzgarları'nı 12 yıl geciktirdim. Bunu açıkça söyleyeceğim, bu konuda başımın etini yemenize gerek yok.

Buz ve Ateşin Şarkısı'nın son iki kitabından ilki olması planlanan Kış Rüzgarları'nın adı 2012 yılında onaylanmıştı. 

10 yıl sonra 2022'ye gelindiğinde Martin, kitabın yüzde 75 oranında tamamlandığını onaylarken, yazılacak tahmini 400 ila 500 sayfa kaldığını da eklemişti.

Independent Türkçe



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science