Louvre Müzesi, yaşlı bir kadının mutfağında asılı duran tabloyu milyonlarca euroya satın aldı

Tesadüf eseri bulunmuştu

Cimabue'nin 1280 tarihli eseri ikonadan resme geçişin öncü örnekleri arasında sayılıyor (Reutres)
Cimabue'nin 1280 tarihli eseri ikonadan resme geçişin öncü örnekleri arasında sayılıyor (Reutres)
TT

Louvre Müzesi, yaşlı bir kadının mutfağında asılı duran tabloyu milyonlarca euroya satın aldı

Cimabue'nin 1280 tarihli eseri ikonadan resme geçişin öncü örnekleri arasında sayılıyor (Reutres)
Cimabue'nin 1280 tarihli eseri ikonadan resme geçişin öncü örnekleri arasında sayılıyor (Reutres)

Louvre Müzesi, yaşlı bir Fransız kadının mutfağında asılı duran Cimabue'nin tablosunu, milyonlarca euroya satın aldı.

Cenni di Pepo adıyla da bilinen 13. yüzyıl ressamlarından Floransalı Cimabue'nin "İsa'yla alay" (La Dérision du Christ) adlı tablosu, 2019'da Compiegne'de bulundu.

Yaşlı bir kadının mutfağındaki elektrikli ocağın üzerinde öylece asılı duran tablo, bir mezatçı tarafından fark edilmişti.

Fransa Kültür Bakanlığı, eylül 2019'da açık artırmayla Şilili koleksiyoncu bir aileye, 24,1 milyon euroya satılan tablonun ülke için önemi nedeniyle dışarı çıkışını yasakladı.

Fransa'nın eserin satın alabilmesi için 30 aylık bir sürede yabancı alıcılara teklif vermesi gerektiği belirtilmişti.

Öte yandan müzayededen iki gün sonra, o sıralar huzurevinde yaşayan ev sahibi kadının hayatını kaybettiği ve eseri üç mirasçıya bıraktığı öğrenildi.

Kilometre taşı niteliğinde

Louvre Müzesi, 3 Kasım'da yaptığı açıklamada, gerekli kaynağı bulduktan sonra eseri koleksiyonuna kattığını duyurdu.

The Art Newspaper'ın aktardığına göre, eser, 24,1 milyon euroya satın alındı. 

İsa'yla alay, 20,3 santimetreye 28,5 santimetre boyutlarında küçük bir eser (AFP)
İsa'yla alay, 20,3 santimetreye 28,5 santimetre boyutlarında küçük bir eser (AFP)

Louvre direktörü Laurence des Cars, "Cimabue'nun İsa'yla alay adlı eseri, ikonadan resme geçişin göstergesi olarak sanat tarihi için kilometre taşı" ifadelerini kullandı.

Laurence des Cars eserin, Cimabue'nin restorasyonu devam eden başyapıtı Maesta'yla birlikte 2025'te sergileneceğini söyledi.

Indenpendent Türkçe



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe