Simpsonlar, 26 yıl sonra Homer'la ilgili tartışmalı bir gerçeği hatırlattı

Konuyu Marge'dan da saklamış ve yalan söylemişti

Simpsonlar, gelecek yıl çıkacak 36. sezonun onayını alarak senaryolu diziler arasında gelmiş geçmiş en uzun soluklu yapım oldu (Fox)
Simpsonlar, gelecek yıl çıkacak 36. sezonun onayını alarak senaryolu diziler arasında gelmiş geçmiş en uzun soluklu yapım oldu (Fox)
TT

Simpsonlar, 26 yıl sonra Homer'la ilgili tartışmalı bir gerçeği hatırlattı

Simpsonlar, gelecek yıl çıkacak 36. sezonun onayını alarak senaryolu diziler arasında gelmiş geçmiş en uzun soluklu yapım oldu (Fox)
Simpsonlar, gelecek yıl çıkacak 36. sezonun onayını alarak senaryolu diziler arasında gelmiş geçmiş en uzun soluklu yapım oldu (Fox)

Sevilen dizi Simpsonlar'ın (The Simpsons) 35. sezonunda, Homer Simpson hakkında onlarca yıldır dile getirilmeyen tartışmalı bir gerçeğe dikkat çekildi.

Homer Simpson, 30 yılı aşkın süredir televizyon ekranlarının demirbaşı olması nedeniyle çok zengin bir geçmişe sahip. 

Haliyle karakterle geçirilen zaman, Homer'ın hayatının pek çok yönünün ekranda keşfedildiği anlamına geliyor. Ancak, bu özelliklerden bazıları zaman içinde görmezden gelindi ya da unutuldu.

Hâlâ silahı var

Dizinin 35. sezonu, Homer Simpson'ın daha önceki bölümlerde ima ettiği gibi hâlâ bir silah sahibi olduğunu doğruladı. 

35. sezon 6. bölümde, izleyicilere Homer'ın bir av tüfeğinin olduğu hatırlatıldı. 

Daha önce 5. sezonun 10. bölümü ve 4. sezonun 5. bölümünde Homer bir av tüfeği kullanırken görülmüştü.

9. sezonun 5. bölümündeyse Homer, bir tabanca satın aldığını Marge'dan saklamış ve bir kavgadan sonra silahı imha ettiği konusunda da yalan söylemişti. 

Öte yandan 35. sezonun bir bölümünde Homer, devir değiştiği için oğlu Bart'ı artık boğazlamadığına dair şaka yaparak, dizinin başladığı 1989'dan bu yana bedensel cezaya yönelik yaklaşımının değiştiğini yansıtmıştı.

"Hiçbir şey ehlileştirilmiyor"

Dizinin ortak yaratıcısı James L. Brooks ise People'a verdiği röportajda Simpsonlar'daki "hiçbir şeyin ehlileştirilmediğini" söylemişti.

Uzun soluklu esprinin "rafa kaldırıldığı" yönündeki haberlere yanıt veren Brooks, "Bir an için bile herhangi bir şeyi değiştirdiğimizi düşünmeyin" demişti.

Independent Türkçe



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC