Ormandaki uçak enkazının gizemi çözüldü

En az 20-25 yıllık olduğu söylenmişti

CASARA yetkilileri, yaptıkları tüm resmi bildirimlere rağmen uçağın nasıl bu kadar gizemli bir hale geldiğini anlayamadıklarını söyledi (CASARA)
CASARA yetkilileri, yaptıkları tüm resmi bildirimlere rağmen uçağın nasıl bu kadar gizemli bir hale geldiğini anlayamadıklarını söyledi (CASARA)
TT

Ormandaki uçak enkazının gizemi çözüldü

CASARA yetkilileri, yaptıkları tüm resmi bildirimlere rağmen uçağın nasıl bu kadar gizemli bir hale geldiğini anlayamadıklarını söyledi (CASARA)
CASARA yetkilileri, yaptıkları tüm resmi bildirimlere rağmen uçağın nasıl bu kadar gizemli bir hale geldiğini anlayamadıklarını söyledi (CASARA)

Kanada'da bir avcının bulduğu uçak enkazının, aslında eğitim amacıyla yerleştirildiği ortaya çıktı. 

Kimliği açıklanmayan bir avcının, Britanya Kolumbiyası eyaletinde yer alan Kamloops şehrindeki ormanda denk geldiği uçak enkazının sırrı, incelemeler sonucunda çözüldü. 

Avcı, 3 Kasım'da Kanada Kraliyet Atlı Polisi'yle (RCMP) iletişime geçerek, ormanda terk edilmiş bir uçağın parçalanmış gövdesiyle karşılaştığını bildirmişti.

RCMP'nin yürüttüğü incelemede, enkazın en az 20-25 yıldır ormanlık alanda olduğu sonucuna varılmış fakat etrafta herhangi bir ceset bulunamadığı bildirilmişti. 

Ancak Kanada Sivil Hava Arama ve Kurtarma Birliği'nden (CASARA) 16 Kasım'da yapılan açıklamada, uçağın eğitim bölgeye eğitim amacıyla yerleştirildiği ifade edildi.

CASARA'dan pilot Orvin Walden, enkazın Kanada Hava Kuvvetleri'ne bağlı ekipler tarafından arama kurtarma tatbikatlarında kullanılması amacıyla geçen yıl ormana yerleştirildiğini belirtti.

Uçağın gövdesini orman makinesiyle söz konusu bölgeye çıkardıklarını söyleyen Walden, bu süreçte gerekli mercilerle iletişime geçtiklerini ve koordinatları paylaştıklarını da ifade etti. 

CASARA Direktörü Fred Carey ise "Enkazın yer aldığı bölgede, üzerinde iletişim bilgilerinin olduğu tabelalar var. Ne olduğunu anlamadık. Belki de tabelalar düştü" dedi.

Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature