Netflix'teki yeni belgesel izleyicileri dehşete düşürdü

"Dizlerimin üzerine çöküyorum, mutlaka izlemelisiniz"

Toplam 2 saat 53 dakikalık belgesel, Shaleia ve Jeff Divine'ın kurduğu tarikatı merkeze alıyor (Netflix)
Toplam 2 saat 53 dakikalık belgesel, Shaleia ve Jeff Divine'ın kurduğu tarikatı merkeze alıyor (Netflix)
TT

Netflix'teki yeni belgesel izleyicileri dehşete düşürdü

Toplam 2 saat 53 dakikalık belgesel, Shaleia ve Jeff Divine'ın kurduğu tarikatı merkeze alıyor (Netflix)
Toplam 2 saat 53 dakikalık belgesel, Shaleia ve Jeff Divine'ın kurduğu tarikatı merkeze alıyor (Netflix)

Netflix izleyicileri üç bölümlük Twin Flames: Tehlikeli Sularda Aşk (Escaping Twin Flames) adlı belgeseli izledikten sonra deyim yerindeyse çılgına döndü.

İzleyiciler, 8 Kasım'da yayın platformunda yerini alan diziyi "rahatsız edici" bulsa da karışık duygulara kapılarak diğerlerine de belgeseli izlemeleri için adeta yalvardı.

"Çılgınca"

Netflix, 18 yaş üzeri izleyici kitlesine uygun olduğu konusunda uyardığı dizinin konusunu kısaca şöyle özetliyor: 

Bir çift, insanların gerçek aşkı bulmalarını sağlayan ruhani temelli bir işletme kurmuştu. Bu belgeseldeyse eski takipçileri, onların rahatsız edici uygulamalarını anlatıyor.

Emmy adayı sinemacılar Cecilia Peck ve Inbal B. Lessner, eski üyelerin deneyimlerini doğrudan ekrana taşıyor ve tarikat benzeri topluluğun içindeki şoke edici sömürü hikayelerini ortaya çıkarıyor.

Sosyal medya kullanıcıları, belgesel için "çılgınca" ve "delice" gibi yorumlar yaptı. 

Şaşkınlığını gizleyemeyen seyirciler, yaklaşık birer saatlik bölümlerden oluşan belgeselle ilgili karışık duygularını dile getirirken, şoke edici bir konuyu gün ışığına çıkardığı için de yapımdan övgüyle bahsetti.

"Dehşet verici"

Bir izleyici şok içinde şöyle yazdı:

Netflix'teki Twin Flames: Tehlikeli Sularda Aşk adlı bu belgesel dizisi, normal davranmaya çalışan tamamen deli insanları izlemek gibi çünkü bu insanlara size zorbalık yapmaları ve hangi cinsiyette olduğunuzu söylemeleri için ödeme yapmak da ne?

Bir başkasıysa mini diziyle ilgili şu ifadeleri kullandı: 

Netflix'in Twin Flames: Tehlikeli Sularda Aşk belgeselini izlemeyi bitirdim. Kesinlikle dehşet verici. Bu grup temelde heteroseksüel çiftler yaratmak için kadın takipçilerini trans olduklarına ikna ediyor.

Bir izleyici de dizi için "Kesinlikle çılgınca" yorumunu yaptı.

"Ağzınız açık kalacak"

Belgeseli izleyen biri, öneride bulunmayı bir adım öteye taşıyarak sosyal medya kullanıcılarına yalvardı:

Bayanlar ve baylar, eğer bir Netflix hesabınız varsa dizlerimin üzerine çöküyorum. Twin Flames: Tehlikeli Sularda Aşk'ı mutlaka izlemelisiniz. Ağzınız açık kalacak çünkü bu gerçekten delice!

Bir izleyici, dizinin "kabuslar görmesine neden olduğunu" ifade ederken bir diğeri de belgeseli "çok rahatsız edici" diye niteledi.

"Yalnızlık salgınının istismarı"

Belgeselle ilgili fikrini detaylıca açıklayan bir izleyiciyse şöyle dedi:

Twin Flames: Tehlikeli Sularda Aşk belgeselinin en ilginç yanı, yalnızlık salgınının açık bir şekilde istismar edilmesi değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet ideolojisinin bir kontrol aracı olarak ne kadar kolay manipüle edilebileceği ve insanları alternatif kimlik modlarına programlamanın ne kadar kolay olduğu.

Independent Türkçe



Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
TT

Ünlü yönetmen gişe canavarını çekmeyi reddettiğine pişman değil

Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)
Senaryosu Tom Hedley tarafından kaleme alınan Flashdance, En İyi Şarkı dalında Oscar kazanmıştı (Paramount Pictures)

David Cronenberg, elinden kaçan, daha doğrusu elinin tersiyle tüm gücüyle ittiği bir projeyle ilgili verdiği kararla gurur duyuyor: Flashdance.

Kanadalı sinemacı, bu yıl 29 Kasım'da başlayıp 7 Aralık'a dek sürecek Marakeş Film Festivali'ne katıldı.

Pazar günü festival kapsamında hayranlarının karşısına çıkan ve uzun yıllara yayılan kariyerinden bahseden usta sinemacı, "Yapımcılar Don Simpson ve Jerry Bruckheimer'ın Flashdance'i yönetmek için benim doğru kişi olduğuma tamamen ikna olmalarına şaşırabilirsiniz" diyerek ekledi:

Gerçekten, neden benim çekmem gerektiğini düşündüklerini bilmiyorum ve sonunda 'Hayır' demek zorunda kaldım. Onlara 'Eğer yönetirsem filminizi mahvederim' dedim!

O yıl iki film birden çekti

Flashdance, geceleri bir barda dans eden, gündüzleriyse bir inşaat firmasında kaynakçı olarak çalışan Alex Owens'ın hikayesini anlatıyordu. 

Film, gösterime girdiği yıl olan 1983'ün en çok hasılat elde eden üçüncü yapımı olmuştu. 

1980'lerin Hollywood klasiklerinden biri olarak kabul edilen filmin başrollerini Jennifer Beals ve Michael Nouri paylaşmıştı.

Flashdance'in yönetmen koltuğunda Adrian Lyne otururken, Cronenberg aynı yıl Ölüm Bölgesi (The Dead Zone) ve Videodrome'u çekmişti.

"Kendime Kan Baronu diyordum"

81 yaşındaki üretken sinemacı, "Çalışmalarım korkunç, çökmüş ve ahlaksız olduğu için saldırıya uğradı" derken bir yandan gülümsüyordu: 

Bunların hepsi iyi şeyler.

Şey (The Thing) ve Sinek (The Fly) filmlerinin yönetmeni, "Kendime o zamanlar Kan Baronu diyordum" diye ekledi: 

Ama en azından Kral olduğumu söylemedim, çok mütevazıydım.

Son filmi festivalde izleyiciyle buluştu

Cronenberg'in bilimkurgu türündeki yeni filmi The Shrouds, Cannes'dan sonra Marakeş Film Festivali'nde de izleyicilerle buluştu. 

Bilimkurgu draması, eşinin ölümünden sonra teselli bulamayan tanınmış bir iş insanının, insanların ölen sevdiklerinin mezarlarında çürümesini izlemesini mümkün kılan tartışmalı bir teknoloji icat etmesini konu alıyor.

Independent Türkçe, Variety, AV Club