Eleştirmenlerin yerden yere vurduğu Napolyon, Fransız gişelerinde fırtınalar estiriyor

Fransız eleştirmenler, "kazara komik" dedikleri tarihi epik filmi eleştirmişti

2 saat 38 dakikalık film, Birleşik Krallık'ın yanı sıra Malta, Fransa ve Fas'ta çekildi (Apple TV)
2 saat 38 dakikalık film, Birleşik Krallık'ın yanı sıra Malta, Fransa ve Fas'ta çekildi (Apple TV)
TT

Eleştirmenlerin yerden yere vurduğu Napolyon, Fransız gişelerinde fırtınalar estiriyor

2 saat 38 dakikalık film, Birleşik Krallık'ın yanı sıra Malta, Fransa ve Fas'ta çekildi (Apple TV)
2 saat 38 dakikalık film, Birleşik Krallık'ın yanı sıra Malta, Fransa ve Fas'ta çekildi (Apple TV)

Napolyon (Napoleon), Ridley Scott'ın filmi yerden yere vuran Fransız eleştirmenlere verdiği sert tepkiden sonraki günlerde Fransa gişelerini kasıp kavurdu.

Eleştirmenlere meydan okuyan film, gösterime girdiği 22 Kasım Çarşamba günü güçlü bir gişe hasılatı elde ederken Comscore Fransa yaklaşık 120 bin gösterimden tahmini 868 bin euro (946 bin dolar) hasılat yapıldığını belirtiyor.

Gladyatör'ün (Gladiator) 85 yaşındaki yönetmeninin son filmi Napolyon, başroldeki Joaquin Phoenix'in canlandırdığı ve 19. yüzyılda hüküm süren Fransız İmparatoru Napolyon'un iktidara yükselişinin ve İmparatoriçe Joséphine de Beauharnais'yle (Vanessa Kirby) çalkantılı ilişkisinin gerçek öyküsünü anlatıyor.

Filme gelen eleştiriler bölünmüş halde; bazıları tarihi epik filmi "başyapıt" diye överken, kimileri de filmi tarihi yanlışlıkları nedeniyle eleştiriyor.

Daha önce Napolyon'da kusur bulanlara "Başka işiniz yok mu?" diyen Scott; Le Figaro, Le Point ve GQ France gibi Fransa'nın önemli yayın organlarının filmle ilgili olumsuz eleştirilerini paylaşması üzerine alarma geçmişti.

Örneğin GQ France, Fransız askerlerinin Amerikan aksanıyla "Vive La France" diye bağırdığı sahnelerden dolayı filmi "son derece beceriksiz, doğallıktan uzak ve kazara komik" diye nitelendirmişti.

BBC News'a yakın zamanda verdiği bir röportajda bu eleştirilere değinen Scott şu yanıtı vermişti:

Fransızlar kendilerini bile sevmiyorlar.

Öte yandan Scott tüm Fransızları kastetmiyordu; sinemacı, "Paris'te filmi izleyen seyircilerin filme bayıldığını" söylemişti.

Tarihçi Dan Snow daha önce yanlışlık olduğunu düşündüğü noktaların altını viral bir TikTok videosunda çizmişti.

Snow'un detaylandırdığı konular arasında afişte de alıntılanan, Napolyon'un "hiçlikten geldiği" görüşü yer alıyordu. Snow, "Babası aslında bir aristokrattı" demişti.

Piramitler Muharebesi'nde "Napolyon'un piramitlere ateş etmediğine" de dikkat çeken Snow, fragmanda gösterilenin aksine Marie-Antoinette'in "idam sırasında saçlarının çok kısa olduğunu ve Napolyon'un orada olmadığını" belirtmişti.

Kısa süre önce Empire'a verdiği röportajda filmin "Ridley'nin gözünden anlatılan bir deneyim" olduğunu söyleyen Phoenix şöyle eklemişti:

Napolyon'u gerçekten anlamak istiyorsanız, muhtemelen kendi araştırmanızı ve okumanızı yapmalısınız.

Scott, Napolyon'un sinemalarda gösterilecek versiyonunun filmin son kurgusu olmayacağıyla ilgili açık konuşmuştu.

Orlando Bloom'un başrolünü oynadığı 2005 yapımı epik film Cennetin Krallığı'ndaki (Kingdom of Heaven) gibi genişletilmiş kurgu hazırlayan Scott, 158 dakika uzunluğundaki filme 110 dakika ekleyecek.

Halen vizyonda olan Napolyon, sinemalardaki gösteriminin ardından Apple TV+'ta da yayımlanacak.

Independent Türkçe



İçeceğinizi sıcak mı yoksa soğuk mu içtiğiniz ruh halinizi ve psikolojik rahatlığınızı ortaya koyuyor

İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)
İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)
TT

İçeceğinizi sıcak mı yoksa soğuk mu içtiğiniz ruh halinizi ve psikolojik rahatlığınızı ortaya koyuyor

İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)
İçeceğin sıcaklığı ruh sağlığını nasıl etkiliyor? (Pexels)

British Journal of Nutrition dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, çay ve kahve gibi sıcak ya da soğuk içeceklerin sıcaklığı ve içildikleri saatin ruh halini ve genel sağlığı etkileyebileceğini ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ün haberinden aktardığına göre Asya ve Amerikan kökenli 400'den fazla ABD’li yetişkinin katıldığı araştırmanın yazarlarına göre geleneksel Asya tıbbında eski çağlardan beri bilinen yiyecek ve içeceklerin sıcaklığı, anksiyete, uykusuzluk ve sindirim bozuklukları ile somut bir şekilde bağlantılı.

Çalışma, Asyalı katılımcılar arasında sıcak aylarda soğuk içecek tüketiminin artmasının aşağıdaki durumlarla ilişkili olduğuna işaret etti:

*Artan kaygı.

*Uyku bozuklukları.

*Karında daha fazla dolgunluk hissi.

Amerikan katılımcılar ise kışın sıcak içecek içtiklerinde uykularının düzeldiğini ve hem depresyonlarının hem de sindirim sorunlarının azaldığını bildirdiler.

Araştırmacılar, bu farklılıkları kültürel tüketim alışkanlıklarına ve bireysel ısı duyarlılığına bağlarken etkilerin ‘soğuk elleri’ olan katılımcılar arasında daha güçlü olduğunu ve Asya alt grupları arasında belirgin farklılıklar olduğunu belirtiyorlar. Sonuçların doğrudan bir nedensellik değil, ilintiyi gösterdiğini ve verilerin katılımcıların kendi beyanlarına dayandığını vurguladılar.

San Diego Eyalet Üniversitesi (SDSU) tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu çalışma, ABD’de sıcak ve soğuk yiyecek ve içeceklerin tüketimini çeşitli sağlık sonuçlarıyla doğrudan ilişkilendiren ilk çalışma ve artan anksiyete, uykusuzluk ve sindirim bozuklukları oranlarının ele alınması açısından önemli sonuçlar doğuruyor.”

SDSU’dan epidemiyoloji uzmanı Doç. Dr. Tianying Wu, bu araştırmanın ‘sıcak ve soğuk içecek tüketiminin sağlık sonuçlarıyla nasıl bağlantılı olduğuna dair içgörü sağladığını’ açıkladı.

Doç. Dr. Wu, şunları söyledi:

“Sıcak ve soğuk içeceklerin tüketiminin gerek evde gerekse restoranlarda olsun, ABD’de günlük yaşamın rutin bir parçası olduğu göz önüne alındığında, bu bulgular günlük sağlık seçimleriyle büyük ölçüde ilgili.”

Bir sonraki adımın daha titiz müdahaleci ve prospektif çalışmalar yürütmek olduğunu belirten Doç. Dr. Wu, “Çünkü etkiler yaşa ve sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Örneğin yaşlılar veya dolaşım bozukluğu olanlar soğuğun etkilerine daha duyarlı olabilirler” diye ekledi.

Sağlık ve mesleki terapi uzmanı Jessica Mack ise Fox News'e yaptığı açıklamada, sıcak yiyecek ve içeceklerin tüketilmesinin vücudun strese verdiği tepki üzerinde somut bir etkisi olabileceğini söyledi.

New York’ta yaşayan bir terapist, sıcaklığın gevşemeyi sağlayan parasempatik sinir sistemini uyarmaya yardımcı olabileceğini ve serotonin gibi ruh halini düzenleyen kimyasalların salınımını etkileyebileceğini açıkladı.

Sıcak içeceklerin vagus sinirini (beynin tabanından başlayarak boyun, göğüs ve karın bölgelerine kadar uzanan en uzun kafa siniri) uyararak kalp atış hızını düşürdüğünü ve sakinlik hissini artırdığını belirten aynı terapiste göre sıcaklık psikolojik olarak güvenlik ve rahatlık ile ilişkilendirildiğinden çay veya sıcak çorba içmek gibi basit bir şey bile bedenin ve zihnin savaş ya da kaçış modundan çıkmasına yardımcı olabilir.

SDSU araştırması, sabahları bir fincan kahve içmenin ruh halini iyileştirebileceğini ortaya koyan başka bir araştırmanın yayınlanmasından kısa bir süre sonra yayınlandı. Araştırmada 200 genç dört hafta boyunca izlendi. Çalışmanın yazarları, katılımcıların kafein bağımlılığı olmasa bile enerjilerinde ve mutluluklarında artış olduğunu gözlemledi.


Londra'ya Bridget Jones heykeli dikiliyor

Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)
Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)
TT

Londra'ya Bridget Jones heykeli dikiliyor

Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)
Renée Zellweger'in hayat verdiği Bridget Jones, Leicester Meydanı'ndaki bir heykelle ölümsüzleştirilecek (Universal Pictures)

Renée Zellweger, Londra'daki Leicester Meydanı'nda sevilen romantik komedi karakteri Bridget Jones'u ölümsüzleştiren bir heykelle onurlandırılacak.

Helen Fielding'in yarattığı eksantrik kadın kahraman Jones, sinema dünyasından bir düzineden fazla heykelin yer aldığı bu ikonik yolda yıldız muamelesi gören ilk romantik komedi karakteri olacak.

Deadline'ın aktardığı üzere Zellweger, heykelin 17 Kasım'daki açılışına katılacak.

Açılış törenini, 4 filmlik seride Bridget'in sadık arkadaşı Shazzer'ı canlandıran oyuncu Sally Phillips yönetecek. Serinin son bölümünde Bridget'in duygusal ilişki yaşadığı karakterleri canlandıran oyuncular Chiwetel Ejiofor ve Leo Woodall da törende bulunacak.

Jones, bu yol üzerindeki bronz heykelle ölümsüzleştirilen diğer efsanevi karakterlere katılacak. Bunlar arasında Jordan Peele'nin popüler filmi Kapan'da (Get Out) Daniel Kaluuya'nın canlandırdığı karakter, Daniel Radcliffe'in Harry Potter'ı, Mary Poppins rolündeki Julie Andrews ve Paddington Ayısı var.

Working Title Eş Başkanı Eric, yayın kuruluşuna yaptığı açıklamada "Bu inanılmaz olay Working Title için bir ilk; en sevilen karakterlerimizden birinin bronz heykelinin Leicester Meydanı'na dikilmesi çok heyecan verici" dedi.

Fellner şöyle ekledi:

Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadık. Bence bu harika çünkü Bridget tam bir Londra kahramanı ve Bridget'in Londra'nın merkezindeki muhteşem bir mekanda yer alması fikri gerçekten heyecan verici.

Bu onur, anında klasikleşen ilk film Bridget Jones'un Günlüğü'nün (Bridget Jones's Diary) 25. yıldönümünden bir yıl önce geliyor.

2001 yapımı filmde Zellweger, Hugh Grant ve Colin Firth'ün karakterleri arasında bir aşk üçgeninde sıkışıp kalan, karşı konulmaz derecede komik bir gazeteci olarak izleyici karşısına çıktı. İlk filmin büyük başarısının ardından devam filmleri Bridget Jones: Mantığın Sınırı (Bridget Jones: The Edge of Reason), Bridget Jones'un Bebeği (Bridget Jones’s Baby) ve Bridget Jones: Onun İçin Çıldırıyor (Bridget Jones: Mad About the Boy) geldi ve sonuncusu şubatta doğrudan Peacock'ta yayımlandı.

Fielding'in 1995'ten itibaren kurgusal bir günlük yaratmak için bu hayali karakteri kullanmasıyla Bridget, ilk olarak The Independent'ta bir köşe yazısında kaleme alındı. Fielding, ertesi yıl Bridget Jones'un Günlüğü'nü roman olarak yayımladı ve kitap dünya çapında çok satanlar listesine girdi.

Deadline'a konuşan Fellner şöyle diyor:

30 yıl önce bir gazetede yazdığı muhteşem yazıların Leicester Meydanı'nda bir heykelle son bulması fikrine bayıldım. Muhteşem bir şey.

2016'da Fielding, bu işe başlamasını değerlendirirken, "Bana anonim ve özgün bir üslupla yazma özgürlüğü verdiği için gazeteye her zaman minnettar kalacağım" demişti.

Tüm filmler Fielding'in daha önce yayımlanmış köşe yazıları ve çok satan romanlarından uyarlandı ancak Zellweger, Fielding 5. film için bir fikir kaleme alırsa Bridget'i canlandırmayı sürdürme isteğini açıkça belirtiyor.

Zellweger, 4. filmin galasında, "Helen bir şey yazarsa, ben de varım" demişti.

Independent Türkçe 


Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika liderine cinsel istismar suçlaması

Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)
Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)
TT

Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika liderine cinsel istismar suçlaması

Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)
Başpiskopos Stephen Wood, suçlu bulunması halinde rahiplikten çıkarılabilir (anglicanchurch.net)

Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika lideri Stephen Wood, cinsel istismarla suçlanıyor.

Washington Post'un haberine göre, ABD'deki St. Andrew's Kilisesi'nde çalışan Claire Buxton, Nisan 2024'te Wood'un ofisinde tacize uğradığını iddia ediyor. Buxton, Wood'un kendisini zorla öpmeye çalıştığını savunuyor.

Kilisenin eski çocuk hizmetleri direktörü Buxton, başpiskoposun kendisine toplamda 3 bin 500 dolar değerinde nakit para ve çek verdiğini, ayrıca onu bir lüks spa tatiline göndermeyi teklif ettiğini ileri sürüyor.

Buxton, kilise yönetimine pazartesi günü şikayette bulunmadan önce bu olayları üç meslektaşıyla daha paylaştığını belirtiyor.

Wood ise hakkındaki tüm iddiaları reddettiğini ve sürece saygı göstererek daha fazla açıklama yapmayacağını söylüyor.

Din adamı, bu olaydan iki ay sonra Haziran 2024'te Anglikan Kilisesi'nin Kuzey Amerika kolunun en üst makamına seçilmişti.

New York Times'ın aktardığına göre, Wood tarafından zorbalık dahil çeşitli tacizlere maruz kaldığını söyleyen 6 kişinin daha yeminli ifadeleri alındı ve şikayete eklendi.

Kilise şikayetin değerlendirildiğini belirtirken Wood hakkında resmi bir soruşturma başlatılıp başlatılmayacağı henüz açıklanmadı.

Haberde, kilise içinde yürütülecek hukuki bir soruşturma neticesinde 62 yaşındaki din adamının ihraç edilebileceği belirtiliyor.

Wood'la ilgili iddialar Anglikan Kilisesi, piskopos Stewart Ruch hakkındaki suçlamalarla çalkalanırken ortaya çıktı.

58 yaşındaki din adamı, şiddet veya cinsel taciz geçmişi olan erkeklerin kiliselerde personel olarak işe alınmasına veya üst düzey makamlara atanmasına müsaade etmekle suçlanıyor. Ruch hakkındaki davanın bu ay sonuçlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post