Aylardır baş ağrısı çeken adamın beyninden yemek çubukları çıktıhttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/4699971-aylard%C4%B1r-ba%C5%9F-a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1-%C3%A7eken-adam%C4%B1n-beyninden-yemek-%C3%A7ubuklar%C4%B1-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1
Aylardır baş ağrısı çeken adamın beyninden yemek çubukları çıktı
Asya'da daha yaygın kullanılan yemek çubukları 23 santimetre uzunluğunda oluyor (Unsplash)
Vietnam'da yaklaşık 5 aydır şiddetli baş ağrısı çeken adamın kafasından bir çift yemek çubuğu çıktı.
24 Kasım'da Dong Hoi'deki Küba Dostluk Hastanesi'ne baş ağrısı şikayetiyle başvuran 35 yaşındaki adam aynı zamanda görme bozukluğu, burun ve boğaz akıntısından da mustaripti.
Yerel basında yer alan habere göre, tam ismi verilmeyen hastaya, bilgisayarlı tomografi taraması yapıldı.
Tomografinin ardından adama tansiyon pnömosefali teşhisi kondu.
Tansiyon pnömosefali genelde kafa travması, kurşun ve spinal bıçak yaralanması gibi durumların ardından ortaya çıkıyor.
Doktorlar daha sonra yaptıkları incelemelerde, bu hastalığa neden olan şeyin adamın burnundan girip beynine ulaşmış bir çift yemek çubuğu olduğunu ortaya çıkardı.
New York Post'un aktardığına göre, beynindeki yemek çubuklarının varlığını öğrendikten sonra şoke olan adamın, 5 ay önce alkollüyken kavgaya karıştığını hatırladığı belirtildi.
Hastanenin Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı başkanı Dr. Nguyen Van Man, vakanın çok nadir görüldüğünü söyledi (Küba Dostluk Hastanesi)
Kavga gününe dair ayrıntıların hafızasında belli belirsiz olduğunu belirten adam, yüzüne bir şeylerin saplandığını söyledi.
Fakat kavgadan hemen sonra acil servise giden adamın burnunda yemek çubuğu görülmediği gibi herhangi bir anormallik de gözlemlenmedi.
Kavga sırasında bıçaklandığını düşünen hastanın burnuna yemek çubukları saplanmıştı.
Kontrollerin ardından ameliyata alınan adamın kafasındaki yemek çubukları başarılı bir şekilde çıkarıldı (Küba Dostluk Hastanesi)
Hastaneden taburcu olmayı bekleyen hastanın durumunun stabil olduğu belirtildi.
Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildihttps://turkish.aawsat.com/ya%C5%9Fam/5163828-mavi-k%C3%B6pekbal%C4%B1klar%C4%B1n%C4%B1n-bukalemun-gibi-renk-de%C4%9Fi%C5%9Ftirdi%C4%9Fi-ke%C5%9Ffedildi
Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi
Fotoğraf: Wikimedia Commons
Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.
Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.
Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.
Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.
Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.
Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.
Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.
Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)
Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.
Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.
Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.
Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.
Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.
Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.
Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor:
Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.