77 yaşındaki yönetmenin eşi boşanma davası açtı

David Lynch bunu ilk kez yaşamıyor

Stofle ve Lynch, 2009'da evlenmişti (AFP)
Stofle ve Lynch, 2009'da evlenmişti (AFP)
TT

77 yaşındaki yönetmenin eşi boşanma davası açtı

Stofle ve Lynch, 2009'da evlenmişti (AFP)
Stofle ve Lynch, 2009'da evlenmişti (AFP)

ABD'li ünlü yönetmen David Lynch ve eşi Emily Stofle, 14 yıllık evliliklerini sonlandırıyor. 

Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive), Mavi Kadife (Blue Velvet), İkiz Tepeler (Twin Peaks) gibi yapımların Oscarlı yönetmeni Lynch'in özel hayatında işler, şu sıralar pek yolunda gitmiyor gibi görünüyor.

TMZ'nin aktardığına göre, 77 yaşındaki Lynch'in 45 yaşındaki eşi Emily Stofle boşanma davası açtı.

Haberde, Stofle'un 11 yaşındaki kızları Lula'nın velayetini istediği aktarıldı.

Lynch'in kızını görmesine izin verileceği belirtildi. 

Öte yandan Stofle'un nafakanın yanı sıra Lynch'ten avukat masraflarını da karşılamasını talep ettiği belirtildi. 

Stofle, Lynch'in 2006'da vizyona giren filmi Inland Empire ve 2017'de ekranlarda dönen İkiz Tepeler'in üçüncü sezonunda rol almıştı.

Ünlü yönetmen boşanma konusunda deneyimli

Öte yandan bu boşanma, Lynch için ilk değil.

David Lynch daha önce de üç defa boşanmıştı.

Başarılı yönetmen, 1967'den 1974'e Peggy Lynch, 1977'den 1987'ye Mary Fisk, 2006'dan 2007'ye kadar Mary Sweeney'le evliydi. 

2018'de Guardian'a verdiği bir röportajda işine öncelik vermesi nedeniyle iyi bir baba ve eş olmadığını ifade eden Lynch, şunları söylemişti: 

Bencil olmalısın ve bu korkunç bir şey. Hiçbir zaman gerçekten evlenmek, çocuk sahibi olmak istemedim. 

Lynch'in aynı zamanda Jennifer (55), Austin (41) ve Riley (31) adlarında üç çocuğu daha bulunuyor.

Independent Türkçe, Guardian, Page Six 



Black Mirror hayranları, dizinin geri dönüşünü kutluyor: "Adeta günümüzü anlatan bir belgesel"

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Black Mirror hayranları, dizinin geri dönüşünü kutluyor: "Adeta günümüzü anlatan bir belgesel"

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Black Mirror hayranları, Charlie Brooker'ın popüler distopik antoloji dizisinin 7. sezonunun çıkmasına bir aydan az kaldığını açıklayan yeni fragmanın ardından sosyal medyada kutlama yapıyor.

6 yeni bölümün tamamı, 10 Nisan Perşembe günü Netflix'te gösterime girecek.

Fragman, Cristin Milioti, Paul Giamatti, Chris O'Dowd, Issa Rae, Peter Capaldi, Emma Corrin, Rashida Jones, Tracee Ellis Ross ve Awkwafina'yı içeren yıldızlarla dolu oyuncu kadrosundan kesitler sunuyor.

Bir hayran, YouTube'da "İşte başlıyoruz. Bu dizi adeta günümüz hakkında bir belgesel" diye yazdı.

Başka biri de "Bunun gerçeğe ne kadar yakın olduğu karşısında bir kez daha rahatsız olmaya hazırım" diye ekledi.

Yeni sezonda ilk kez bir devam bölümü yer alacak ve 4. sezonun "USS Callister" bölümündeki karakterlerin yeniden ziyaret edilmesiyle Milioti, Nanette Cole rolüne geri dönecek.

zxsdfer
Cristin Milioti, Black Mirror'ın 7. sezonunda (Nick Wall/Netflix)

Başka bir bölümdeyse Will Poulter, 2018'deki çığır açıcı interaktif bölüm Black Mirror: Bandersnatch'te oynadığı role geri dönüyor gibi görünüyor.

Dizi, teknolojik yeniliklerin günlük yaşamı nasıl etkileyebileceğini öngörmedeki esrarengiz yeteneği nedeniyle yıllardır geniş çapta övgü topluyor. Bir hayran, X/Twitter'da şöyle yazdı:

Hepimiz biliyoruz ki bu sezonda ne varsa, muhtemelen yakında onu yaşayacağız. Yeni sezon için sabırsızlanıyorum!

Öte yandan Black Mirror'ın 7. sezonunun ilk görüntüleri herkesi mutlu etmedi. 2011'de Channel 4'da yayın hayatına başlayan dizi, 2016'da Netflix'e geçmişti ve X'teki bazı hayranlar, dizinin görünüşe göre "Amerikanlaşmasından" şikayetçi.

Biri "Black Mirror'ın Amerikanlaşması bu dizinin başına gelen en kötü şey. Avrupalıları geri getirin" diye yazdı.

Başka biri de şöyle ekledi:

Black Mirror'ın Amerikanlaşmasını asla gerçekten anlayamayacağım. 3. sezondan bu yana iyi bölümler olmadığını söylemiyorum ama her yeni sezonda 'büyüsünü' gerçekten kaybediyor gibi görünüyor. Neyse, Black Mirror'ı yeniden Britanyalı yapın.

Senarist-yönetmen Brooker, 2023'te benzer eleştirilere şöyle yanıt vermişti:

Zaman zaman aldığımız eleştirilerden biri, 'Dizinin Britanyalı olduğu, içindeki herkesin sefil olduğu, her şeyin biraz b*k koktuğu ve tüm hikayelerin korkunç olduğu zamanları tercih ediyorum' yönünde. Sonra Netflix'e geçti ve birdenbire her şey güneşli ve mutlu, herkesin harika dişleri var ve Hollywood yıldızlarıyla dolu ve o özelliğini kaybetti.

Brooker eleştirileri anladığını söylemiş ve ABD'de iş yapmaya başladığında "herkesin ondan Unabomber gibi olmasını beklediğini" belirtmişti.

Yönetmen sözlerini şöyle sürdürmüştü: 

Artık küresel bir platforma çıktığımızın farkındaydım, dolayısıyla bu hikayeleri biraz daha uluslararası hale getirmemiz gerekiyordu. Ben de bir şeyleri biraz karıştırmak istedim, yani sadece kasvet dolu bölümler çekmeye devam etmek istemedim.

Independent Türkçe