Prens Harry, eşi Meghan ile Kraliyet Ailesi’nden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi

İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle (Reuters)
İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle (Reuters)
TT

Prens Harry, eşi Meghan ile Kraliyet Ailesi’nden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi

İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle (Reuters)
İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle (Reuters)

Prens Harry, ‘onları güvende tutmanın mümkün olmaması halinde’, çocukları Archie ve Lilibet’in Birleşik Krallık’ta ‘kendilerini evlerinde hissedemeyeceklerini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Sky News’ten aktardığı habere göre, Prens Harry’nin güvenliğinin kaldırılması kararına itiraz ettiği Yüksek Mahkeme duruşmasının sonunda tanık ifadesi okundu.

Sussex Dükü, üç gün süren duruşmada mahkemeye çıkmadı.

Ancak Prens Harry yazılı açıklamasında, hem kendisinin hem de eşi Meghan’ın Kraliyet ailesinden ayrılmaya nasıl ‘zorlandıklarını’ ve bu durumun her ikisine de büyük üzüntü yaşattığını anlattı.

Prens Harry’nin avukatı mahkemeye, çiftin ABD’ye gitme kararının bir ‘seçim’ olmadığını söyledi.

FOTO: Prens Harry ve eşi, oğulları Archie ile (Reuters)
Prens Harry ve eşi, oğulları Archie ile (Reuters)

Prens Harry, polis korumasının kaldırılma kararının doğru şekilde alınmadığını, bunun haksız ve mantıksız olduğunu savunuyor.

İçişleri Bakanlığı ise kararın doğru bir şekilde alındığı konusunda ısrar ediyor. Ayrıca, Prens Harry artık Kraliyet ailesi mensubu olmadığı için kendisine Kral ve diğer Kraliyet mensuplarıyla aynı şekilde davranılmayacağının altını çiziyor.

Prens Harry’nin yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Eşim ve ben, 2020 yılında bu görevden çekilip ülkeyi terk etmek zorunda kaldığımızda büyük bir üzüntü yaşadık. Birleşik Krallık benim evim ve Birleşik Krallık çocuklarımın mirasının merkezinde yer alıyor. Burası onların ABD’de yaşadıkları kadar kendilerini evlerinde hissetmelerini istediğim bir yer. Onları Birleşik Krallık topraklarındayken güvende tutmak mümkün değilse bu gerçekleşemez. Eşimi bu şekilde tehlikeye atamam ve hayattaki deneyimlerim göz önüne alındığında, kendimi de gereksiz yere tehlikeye atmaktan çekiniyorum.”

İçişleri Bakanlığı, Prens Harry’nin dava açmak için çok geç kaldığını bildirdi.

Ancak buna hakim karar verecek ve nihai karar daha sonraki bir tarihte verilecek.



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture