Bir ay boyunca vejetaryen bir diyet uygulamak kalp sağlığınızı iyileştirebilir

Vejetaryen beslenme kalp hastalıklarını önlüyor ve yaşam süresini uzatıyor (AFP)
Vejetaryen beslenme kalp hastalıklarını önlüyor ve yaşam süresini uzatıyor (AFP)
TT

Bir ay boyunca vejetaryen bir diyet uygulamak kalp sağlığınızı iyileştirebilir

Vejetaryen beslenme kalp hastalıklarını önlüyor ve yaşam süresini uzatıyor (AFP)
Vejetaryen beslenme kalp hastalıklarını önlüyor ve yaşam süresini uzatıyor (AFP)

Yeni bir bilimsel çalışma, bir ay boyunca vejetaryen bir diyet uygulamanın kalp sağlığını iyileştirebileceğini ve yaşam süresini uzatabileceğini ortaya koydu.

İngiliz The Telegraph gazetesine göre, ABD’deki Stanford Tıp Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmaya 22 sağlıklı ikiz dahil edildi. Her ikizden biri 8 hafta boyunca vejetaryen bir diyet uygularken, diğeri et açısından zengin bir diyet uyguladı.

Araştırmacılar, vejetaryen diyet uygulayan ikizlerin, et yiyenlere kıyasla kardiyovasküler sağlıklarında önemli iyileşmeler olduğunu ve en büyük faydaların diyetin sadece bir ay uygulanmasından sonra ortaya çıktığını buldular.

Buna ek olarak, LDL kolesterol ve insülin (diyabet riskiyle bağlantılı) seviyeleri vejetaryenlerde önemli ölçüde daha düşüktü.

Araştırmayı yöneten Prof. Christopher Gardner "Bu sonuçlara göre, vejetaryen bir diyet uygulamak kalp hastalıklarını önlüyor ve yaşam süresini uzatıyor. Vejetaryen diyetin özelliği meyve, sebze, baklagiller, tahıllar, kabuklu yemişler ve tohumlar açısından zengin olmasıdır. Ayrıca lif açısından da zengindir ve zararlı yağlar içermez. Tüm bu gıdaların sağlık ve kalp üzerinde faydalı etkileri olduğu bilinmektedir” dedi.

Gardner ayrıca, "Vejetaryen diyetler aynı zamanda daha düşük vücut ağırlığı ile de ilişkilidir ve bu da bu diyetlerin uygulanmasından kaynaklanan bazı faydaları açıklayabilir” açıklamasında bulundu.

Geçen yıl Madrid'deki Gıda ve Sağlık Bilimleri Araştırma Enstitüsü'ndeki bilim insanları vejetaryen diyetin kan basıncını düşürdüğünü ortaya koydu. Son zamanlarda yapılan diğer çalışmalar, kilo yönetiminden, bir dizi kronik sağlık sorunuyla bağlantılı olan vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya kadar bitki temelli diyetlerin her yönden daha iyi olduğunu ortaya koydu.

Ancak buna rağmen, The Telegraph gazetesinde birkaç gün önce yayınlanan bir habere göre, bazı araştırmacılar ve sağlık uzmanları et yemekten tamamen vazgeçmenin sağlığa zarar verebileceğini doğruladı.

Edinburgh Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, et ve süt ürünleri tüketiminin 2035 yılına kadar yüzde 20 oranında azaltılması hedefinin aslında sağlık risklerini artırabileceğini söyledi.

Çalışma, dikkatli bir şekilde pişirilmiş ve seçici olarak yenen etin sağlığı iyileştirebileceğini, eti tamamen ortadan kaldırmanın ve içerdiği besin maddeleri için alternatif kaynaklar bulamamanın vücudun selenyum, demir ve çinko eksikliğine neden olabileceğini doğruladı.

Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nde biyomedikal araştırmacı olan Dr. Wenping Yu ise sağlıklı yaşamı bitki temelli diyetlere bağlamanın doğru olmadığını söyledi.

Yu ve ekibi 175 ülkede et tüketiminin halk sağlığı üzerindeki etkilerini inceledikten sonra, et yemenin halk sağlığını olumsuz etkilemediğini; aksine ortalama yaşam süresini uzattığını tespit etti.

Yu, insanların çok eski zamanlardan beri hayvansal protein tükettiğine ve bu proteinin içerdiği besin maddelerine ihtiyaç duyduğuna dikkati çekti.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe