Ukrayna'daki hayvanat bahçesinde sağ kalan tek kara ayı İskoçya'ya gitti

Yampil, Rusya'nın Ukrayna'yı istilası sırasında 5 ay boyunca terk edilmesinin ardından açlığın eşiğinde bulunmuştu

Yampil yeni evine geldi (Natuurhulpcentrum)
Yampil yeni evine geldi (Natuurhulpcentrum)
TT

Ukrayna'daki hayvanat bahçesinde sağ kalan tek kara ayı İskoçya'ya gitti

Yampil yeni evine geldi (Natuurhulpcentrum)
Yampil yeni evine geldi (Natuurhulpcentrum)

Ukrayna'daki terk edilmiş hayvanat bahçesinde açlığa ve Rus füzelerine rağmen hayatta kalan kara ayı İskoçya'daki yeni evine yerleşiyor.

Adını bulunduğu köyden alan Yampil, Rus istilası öncesinde terk edilen hayvanat bahçesinde hayatta kalan son hayvanlardan biriydi.

Yakınlardaki bir topçu saldırısının ardından ağır bir şekilde sarsılmış halde bulunmuş ve 5 ay boyunca kendi başına hayatta kalmaya çalıştığı için TSSB'den (travma sonrası stres bozukluğu) mustaripti. Kurtarma görevlileri ayı açlıktan ölmeden sadece birkaç gün önce gelmişti.

Asya kara ayısı cuma sabahı erken saatlerde İskoçya'nın West Lothian bölgesinin West Calder köyündeki Five Sisters Hayvanat Bahçesi'ne nakledildi.

Five Sisters Hayvanat Bahçesi'nin sahibi Brian Curran, "Yampil'in maruz kaldığı korkunç muamele ve koşullardan haberdar olduğumuzda kalbimiz parçalandı; hâlâ hayatta ve iyi durumda olmasına çok şaşırdık" dedi.

Curran sözlerine şöyle devam etti:

Gönüllüler onu bulduklarında kafesinin yakınında bir top mermisi patlamış ve Yampil beyin sarsıntısı geçirmişti. Durumu çok kötüydü; 5 gün daha geçseydi onu kurtaramayacaklardı. Ayılar da tıpkı insanlar gibi gerçekten travmatik bir şey yaşamalarının ardından travma sonrası stres bozukluğuna (PTSD) benzer zihin sağlığı sorunları yaşayabilir. Bu nedenle onun bakımını üstlenmek ve bu geçiş sürecinin mümkün olduğunca huzurlu ve sakin hale getirilmesini sağlamak için en iyi ekibie sahibiz.

Yampil cuma günü erken saatlerde hayvanat bahçesine ulaştı ve hayvanat bahçesi personelinin huzurlu bir kış uykusu geçirmesini umduğu geçici kafesine güvenli bir şekilde nakledildi.

Hayvanat bahçesinin, Yampil'in yeni evi, kafesi ve bakımı için 200 bin sterlinlik (yaklaşık 7 milyon TL) bağış hedefi var.

Halihazırda bireysel bağışlar ve Yampil'in evinin inşası için malzeme bağışlayan yerel işletmelerle 60 bin sterlin (yaklaşık 2 milyon TL) toplandı.

Curran şunları ekledi:

Daha önce de ayılar kurtardık ve müthiş tesislerimiz var. Ancak Yampil, bakımını üstleneceğimiz ilk kurtarılmış Asya kara ayısı ve özel ihtiyaçlarına uygun yepyeni bir kafese ihtiyacı var. Bu nedenle Yampil an itibarıyla iyileşme sürecine devam edeceği ya da kış uykusuna yatacağı geçici bir kafese yerleşiyor; bu bize kalıcı kafesi için bağış toplamaya devam etmeye ve toplumumuzun desteğiyle bunu inşa etmemize zaman tanıyacak. Hayat pahalılığı krizinin ve içinde bulunduğumuz zor mali koşulların farkındayız ancak yardım edebilecek durumda olan herkesin desteğini ve cömert bağışlarını gerçekten memnuniyetle karşılıyoruz.

Independent Türkçe



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity