Endokrinolog Dr. Yevgenia Palchenko, sürekli açlık hissinin aşırı yemeye neden olabileceğini, bunun da metabolik bozukluk ve obezite riskinin artmasına yol açtığını açıkladı. Russia Today" haber ağının yerel ‘Gazeta Ru’ internet sitesinden aktardığına göre Palchenko gerçek açlık ile psikolojik açlık arasında bir fark olduğunun da altını çizdi.
Palchenko açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Stresin arka planında, özellikle tatlılar ve hamur işleri olmak üzere yiyecek yeme isteği beliriyor. Çünkü tatlılar serotonin (mutluluk hormonu) üretimini uyarıyor. Hızlı (basit) karbonhidrat yemek büyük miktarlarda insülin salgılanmasına yol açıyor. Açlık hissi son öğünü yedikten iki saat sonra ortaya çıkabiliyor. Böylece belirli bir davranış kalıbı oluşuyor: Stres (tatlılar), aşırı yeme (kendini kınama), düşük ruh hali (yeni bir porsiyon tatlı yeme) ve stres… Ve böylece kısır döngü tekrar ediyor. Gerçek açlık, vücudun telafi etmek için ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin (glikoz, amino asitler, yağlar, proteinler) eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu durumda açlık hissi son öğünü yedikten sonraki 3-4,5 saat içinde giderek artıyor ve bu hisse guruldama ve halsizlik ile boş bir mide eşlik eder.
Rus uzman, ‘bir kişinin duygusal veya zihinsel stres veya yoğun egzersiz sonrasında da gerçek bir açlık hissedebileceğine’ dikkat çekti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre “İştah artışının gerçek bir fizyolojik nedeni vardır” diyen uzman sözlerini şöyle sürdürdü:
Psikolojik açlık, kalıcı ya da geçici olabilen bir hastalık olarak kabul edilir. Aralıklı patolojik açlık, sindirim sisteminden gelen herhangi bir fiziksel duyumun eşlik etmediği, hızla gelişen bir yeme isteğidir. Bu açlık, psikolojik sorunların arka planına karşı bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkar. Beslenme stresi, kötü ruh hali, kızgınlık, yalnızlık ve anksiyete atakları gibi yeni alışkanlıklar oluşturur. Psikolojik açlık, çalışırken, TV izlerken veya okurken yemek yeme alışkanlığını da içerebilir. Sürekli patolojik açlık, bazı hastalıkların veya hormonal dengesizliğin sonucudur. Genellikle tiroid hastalıkları ve diyabet nedeniyle ortaya çıkar ve doktorun yanlış reçete ettiği doğum kontrol ilaçları, antidepresanlar gibi nedenlerle de ortaya çıkabilir. Açlık hissi sıksa ve kilo alma, terleme, halsizlik, sinir ve karın bölgesinde ağrı gibi çeşitli semptomlar eşlik ediyorsa, kişi iç hastalıklar konusunda uzmanlaşmış bir doktora görünmelidir.