Başarılı çocuklar yetiştirmek için ‘gözden kaçan’ hangi beceriler öğretilmelidir?

Özyeterlilik, bireyin hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapabileceğine olan inancıdır (Reuters-Arşiv)
Özyeterlilik, bireyin hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapabileceğine olan inancıdır (Reuters-Arşiv)
TT

Başarılı çocuklar yetiştirmek için ‘gözden kaçan’ hangi beceriler öğretilmelidir?

Özyeterlilik, bireyin hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapabileceğine olan inancıdır (Reuters-Arşiv)
Özyeterlilik, bireyin hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapabileceğine olan inancıdır (Reuters-Arşiv)

ABD’de yaklaşık 20 yıldır psikolog olan Dr. Aliza Pressman, yeni ebeveynlere her zaman, çocuklarına ‘özyeterlilik becerisini’ öğretmelerini tavsiye ettiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın CNBC’den aktardığı habere göre, Dr. Pressman konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Özyeterlilik, bireyin hedeflerine ulaşmak için gerekenleri yapma konusunda kendi kapasitesine olan inancıdır. Benlik saygısı ‘Ben harikayım!’ diyebilir. Ancak özyeterlik, ‘Bunu çözmek ve yola çıktığım şeyi başarmak için gereken her şeye sahibim’ der.”

Dr. Pressman’a göre, güçlü bir özyeterlilik duygusuna sahip çocukların kendilerine meydan okumaları ve çaba göstermeleri daha olasıdır.

Başarısızlıkları için dış koşulları veya yetenek eksikliğini suçlamak yerine, kontrolleri dahilindeki faktörlere odaklanırlar.

Araştırmalar çocukların özyeterliliği şu dört kaynaktan elde ettiğini gösteriyor:

1- İşleri doğru yapma deneyimi

Bunun gerçekleşmesi için çocukların doğru seviyede zorlanması gerekir. Onları hazır olmadıkları eğitim deneyimlerine itmek ters etki yaratabilir.

Ne zaman bir şeyi yapamayacakları konusunda endişelenseler, onlara “Henüz o noktaya gelmedin” diyerek gelişen bir zihniyeti teşvik edebilirsiniz.

2-Başkalarının doğru şeyi yapmasını izlemek

Çocukların, en azından bazı özelliklerde (yaş, ırk veya etnik köken, cinsiyet kimliği, ilgi alanları gibi) kendilerine benzer olduğunu düşündükleri kişilerin benzer hedeflere ulaştıklarını görmeleri önemlidir.

Akran modellemenin, eşsiz çocuğumuza tam olarak benzeyen kişilerden gelmesi gerekmez.

Ancak farklı ırk ve cinsiyetten çok daha büyük bir çocuğun bir şeyi başarmasını izlemek aynı etkiyi yaratmayabilir.

3- İşleri doğru yapma geçmişine sahip olduklarını hatırlatma

Geçmişe dair kendimize anlattığımız hikayeler geleceğe dair yeterlilik duygumuzu yaratır.

Araştırmalar, iyimserliğe eğilimli, gelişme zihniyetine sahip ve kendilerine inanan insanların çoğunlukla kötümser akranlarından çok farklı geçmiş deneyimlerine sahip olmadıklarını gösteriyor.

Başarıları başarısızlıklardan daha net bir şekilde hatırlıyorlar.

4-Sakinleşmek

Çocuklar zorluklarla karşılaştıklarında stresli, huzursuz veya endişeli hissediyorlarsa, öncelikle bu fizyolojik tepkiye dikkat etmeden performans sergilemek zor olabilir.

Çocuklarımıza dikkatli nefes alma gibi kendi kendini rahatlatan uygulamaları öğretmek, odaklandıkları her konuda yetkin olmalarına yardımcı olma konusunda uzun bir yol kat etmeyi sağlar.

Çocukların içsel yeterliliğini geliştirmelerine nasıl yardımcı olunur?

1-Onları hemen iyi olmadıkları bir şeyi denemeye teşvik edin

Dr. Pressman’a göre, her zaman mükemmeli aramak yerine, çocuklara çabalayarak gelişme sağlanacağını hatırlatmak gerekiyor.

2-Düzeltmek için netleştirin

Hataları kırmızı kalemle işaretleyip ‘Yine yanlış yaptın’ demek yerine, soruyu yeniden sormayı, yeniden ifade etmeyi, değiştirmeyi, yönergeleri netleştirmeyi ve önceden öğrenilen becerilerin üzerinden geçmeyi deneyin.

Kırmızı bir elmayı işaret edip ‘mavi’ diyen küçük çocuklarda bile, onları düzeltmek yerine, “Ah, evet, yaban mersini mavi ve bu da kırmızı bir elma” diyebilirsiniz.

3-Başardığında net bir şekilde övün.

“İyi iş!” dediğimizde samimi ve spesifik olmalısınız. Çocuklara, onların gerçek çabasını, kararlılığını, yaratıcılığını, bağımsızlığını ve yeterliliğini fark ettiğinizde bunu söyleyin.

4-Stratejiyi belirtin

Dr. Pressman’a göre, çocukların eylem ile başarı arasındaki çizgiyi çizmesine yardımcı olmak gerekiyor.

Çocuklar başarısızlıklarının kalıcı sınırlamalardan kaynaklanmadığını anladıklarında gelecekteki başarılar için bir fırsat doğar.



Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
TT

Yeni korku dizisinin yıldızı, Friends ve Seinfeld'den ilham almış

The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)
The Creep Tapes'in ilk üç bölümü, 25 Eylül'te ABD'nin Teksas eyaletinde düzenlenen Fantastic Fest'te gösterildi (AMC)

Bağımsız filmleriyle tanınan yönetmen ve aktör Mark Duplass, buluntu film tarzındaki korku serisi Creep ve Creep 2'deki eksantrik seri katil Josef rolüyle geri döndü.

Duplass, bu kez dehşeti televizyona taşıyor.

ABD'de Shudder ve AMC+'ta ekranlara gelen yeni dizi The Creep Tapes, Josef'in her bölümde farklı bir kurbanla maceralarını konu alıyor. 

Duplass, tüyler ürperten hikayeleri 25 dakikalık bölümlere bölerken, klasik sitcom'lardan ilham almış. 

Kulağa çılgınca gelse de The Creep Tapes'in, insanlara pandemi sırasında ailemle birlikte Friends ve Seinfeld'i art arda izlerken hissettiğim gibi hissettirmesini istedim.

"Kendimizi rahatlamış hissediyoruz"

ABD merkezli köklü gazete New York Times'a konuşan 47 yaşındaki aktör, yeni projesinden bahsederken şöyle dedi:

Jenerikten önce bir sahne var. Sonra jenerik başlıyor ve kendimizi rahatlamış hissediyoruz. Bu, tuhaf bir şekilde, bu karakteri seven insanlar için bir rahatlama ve eğlence dizisi olacak. Rahatsızlığın rahatlığı.

Duplass dizi boyunca korku faktörünün azalacağından endişe ettiğini de anlattı. Bunun yerine, mizahın yeni bir dehşet duygusu yarattığını keşfetmiş.

"Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız"

Amerikalı oyuncu, "İşin içine daha fazla mizah kattığımızda insanların çok daha rahatladığını gördük" diyerek ekledi: 

Bu kez zamanı geldiğinde korku daha yoğun bir seviyeye ulaştı. Mizah, herkesin benim bir katil olduğumu zaten bildiği gerçeğiyle kaybettiğimiz şok etkisini geri getirmemizi sağlıyor.

Mizah faktörünün büyük ölçüde dizinin doğaçlama doğasından geldiğini aktaran Duplass, "Hikayeyi bir gece önce ve sahneyi çekerken yazıyoruz" diye ekledi:

Buluntu film tarzında olduğu için doğaçlama yapıp daha sonra düzenleyemezsiniz. Mükemmel bir tempo tutturmak zorundasınız. Çekim bittiğinde, aslında yazı da bitmiş oluyor.

Prömiyerini 15 Kasım'da yaptı

Yönetmen koltuğunda Patrick Brice'ın oturduğu dizi, prömiyerini 15 Kasım'da yaptı. 

2014 yapımı psikolojik korku filmi Creep ve 2017 tarihli devam filmi Creep 2, halen Netflix'te izlenebiliyor. 

Aynı evrende geçen The Creep Tapes ise henüz Türkiye'deki bir yayın platformunda gösterilmiyor.

Independent Türkçe, IndieWire, New York Times