Norovirüs hakkında ne biliyoruz nasıl korunabiliriz?

Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda enfeksiyonlar artıyor

Hastalığa yılın herhangi bir zamanında yakalanabilirsiniz ancak soğuk aylarda yakalanma ihtimaliniz daha fazla (Reuters)
Hastalığa yılın herhangi bir zamanında yakalanabilirsiniz ancak soğuk aylarda yakalanma ihtimaliniz daha fazla (Reuters)
TT

Norovirüs hakkında ne biliyoruz nasıl korunabiliriz?

Hastalığa yılın herhangi bir zamanında yakalanabilirsiniz ancak soğuk aylarda yakalanma ihtimaliniz daha fazla (Reuters)
Hastalığa yılın herhangi bir zamanında yakalanabilirsiniz ancak soğuk aylarda yakalanma ihtimaliniz daha fazla (Reuters)

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinden (CDC) alınan son verilere göre, kusma ve ishale neden olan oldukça bulaşıcı bir hastalık olan norovirüs vakaları son zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda artış gösterdi.

Gözetim verileri, norovirüs enfeksiyonlarının kış aylarında tipik olarak yaptığı gibi, ülke çapında pozitif test sonuçlarında bir artış olduğunu gösteriyor ancak kuzeydoğu eyaletleri özellikle ağır etkilendi.

Şarku’l Avsat’ın Health web sitesinden aktardığı habere göre Norovirüs hakkında bilmeniz gerekenler ve kendinizi hastalığa yakalanmaktan korumanın en iyi yolları işte bunlar:

Buffalo Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar bölümü profesörü ve şefi olan Thomas Russo'ya göre, norovirüs vakalarındaki mevcut artış endişe verici olsa da yılın bu dönemi için tipiktir. Hastalığa yılın herhangi bir zamanında yakalanabilirsiniz ancak soğuk aylarda yakalanma ihtimaliniz daha fazla. Health'e konuşan Russo, "Hastalık genellikle Kasım'dan Nisan'a kadar yayılıyor ancak genellikle Ocak ayında zirveye ulaşıyor" dedi.

Norovirüs oldukça bulaşıcı olarak kabul edilir çünkü bir kişiye hastalığı bulaştırmak için sadece 100'den az miktarda partikül gerekir. Norovirüs ile enfekte olan bir kişi dışkı ve kusmukla milyarlarca virüs partikülü saçabilir.

Virüs enfeksiyonu genellikle kış aylarında insanların yakın yerlerde bulunmasıyla birleşerek vakalarda artışa neden olmaktadır. Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi'nde kıdemli bir akademisyen olan bulaşıcı hastalık uzmanı Dr. Amesh A. Adalja, Health'e konuştu: "Her türlü sosyal etkileşim sizi bu hastalığa sahip insanlarla temas ettirecektir."

Çoğu zaman virüs, hasta bir arkadaşa veya aile üyesine bakmak gibi enfekte bir kişiyle doğrudan temas yoluyla yayılır. Ayrıca, kontamine yiyecekleri yemek veya kontamine sıvıları içmek (bu genellikle restoranlarda olur), enfeksiyon partikülleri içeren yüzeylere dokunmak ve ardından yüzünüze veya ağzınıza dokunmak veya hasta bir kişiyle bardak veya mutfak eşyalarını paylaşmak yoluyla da bulaşır.

Kendinizi ve başkalarını nasıl koruyabilirsiniz?

Russo, norovirüsün "şu anda neredeyse her yere" yayıldığını söylese de uzun süre bu şekilde kalmayacağını umuyor.

Ne olacağını tahmin etmek imkansız olsa da uzmanlar, bahara girerken ABD genelinde artan sıcaklıkların virüsün yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini öne sürdü.

Bu arada, kendinizi enfeksiyondan korumanın en iyi yolu iyi hijyen  ve belki de hijyene normalden daha fazla dikkat etmek.

Adalja, "Ellerinizi iyice yıkayın" önerisinde bulunuyor çünkü ona göre el dezenfektanı norovirüse karşı pek işe yaramıyor.

Adalja ayrıca virüs tipik olarak yemek servisi çalışanları tarafından bulaştığından bölgenizde vakalar özellikle yüksekse restoranlarda yemek yemekten kaçınmak isteyebileceğinizi söyledi.

Bulaşıcı hastalıklar konusunda uzmanlaşmış bir doktor ve Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde profesör olan William Schaffner, evinizdeki birine "norovirüs" bulaşmışsa, kirlenmiş yüzeyleri çamaşır suyu solüsyonu kullanarak iyice temizlemenin önemli olduğunu açıkladı. Kapı kolları ve uzaktan kumandalar gibi sık dokunulan diğer yüzeylerin de temiz tutulması tavsiyesinde bulundu.

Resmi bir tavsiye olmasa da Russo, hasta bir kişiye bakarken maske ve eldiven takmanın yardımcı olabileceğini, çünkü virüsün kusma sırasında damlacıklar ve partiküller yoluyla yayılabileceğini sözlerine ekledi.

Russo, norovirüs için özel bir tedavi olmadığını, ancak hastalanırsanız bol su içmenin önemli olduğunu açıkladı.

Kusma ve ishal yoluyla çok fazla sıvı kaybederseniz, susuz kalabilirsiniz ve rehidrate olmak için intravenöz (IV) sıvılara ihtiyaç duyabilirsiniz.

Kendinizi daha iyi hissetmeye başladıktan sonra iki haftaya kadar virüsü yaymaya devam edebileceğiniz için el yıkama hastalar için de önemli bir tavsiyedir. Norovirüs ile enfekte olmuş kişiler, semptomlar durduktan sonra en az 48 saat boyunca başkalarıyla yakın etkileşimde bulunmamalıdır (yemek hazırlamak, sağlık hizmeti vermek de dahil)

Schaffner, çoğu insanın virüsten nispeten hızlı bir şekilde kurtulmasına rağmen, enfeksiyonun hala çok küçük çocuklarda veya yaşlılarda ciddi hastalıklara veya ölüme neden olabileceğini söyledi.

Ayrıca emetofobi olarak bilinen yoğun kusma korkusu olan kişiler de var ve bu kişiler kusmaları ya da kusan birinin yanında bulunmaları halinde büyük sıkıntı yaşayabilirler.



Uzmanlar başka değişiklik yapmadan kalbe iyi gelen gıdayı açıkladı

Beslenme düzenine mantar eklemek kalp krizi ve felç riskinizi azaltabilir (Pexels)
Beslenme düzenine mantar eklemek kalp krizi ve felç riskinizi azaltabilir (Pexels)
TT

Uzmanlar başka değişiklik yapmadan kalbe iyi gelen gıdayı açıkladı

Beslenme düzenine mantar eklemek kalp krizi ve felç riskinizi azaltabilir (Pexels)
Beslenme düzenine mantar eklemek kalp krizi ve felç riskinizi azaltabilir (Pexels)

Mantarlar, hiç fark ettirmeden kalbinizi güçlendiriyor olabilir.

Purdue Üniversitesi Beslenme Bilimleri Bölümü'nden öğretim üyeleri, mantar tüketiminin sağlığa etkilerini ele alan 22 özgün çalışmayı değerlendiren bir inceleme önceki haftalarda Critical Reviews in Food Science and Nutrition'da yayımladı.

Araştırmacılar, ister kişinin kendi seçtiği bir diyetle ister sağlığı iyileştirmeye yönelik bir plan kapsamında olsun, mantar tüketiminin kalp hastalığı ve felç gibi bir grup rahatsızlığı içeren kardiyometabolik hastalık riskini nasıl etkilediğini analiz etti.

Cleveland Clinic'e göre inceleme, mantar tüketmenin vücutta yaygın görülen yağlardan trigliseritleri düzenli olarak azalttığını ortaya koydu. Yüksek trigliserit seviyeleri kalp krizi ve felç riskini artırabiliyor.

Hem sağlıklı bir diyet planı hem de kendi seçtikleri bir beslenme düzeni nedeniyle mantar tüketenlerin kardiyometabolik hastalık riski daha düşüktü. Ayrıca kişinin kendi seçtiği beslenme biçimi kapsamında mantar yemesinin, küçük tansiyonun düşmesiyle ilişkili olduğu saptandı.

İncelemede şu ifadeler yer alıyor: 

Yüksek seviyedeki trigliseritlerle tansiyon ve kardiyovasküler hastalık riski arasındaki ilişki göz önüne alındığında, bu sonuçlar mantarları düzenli beslenme planına dahil etmenin sağlığa yararlarını vurguluyor.

Çalışmaya göre ABD'de mantar tüketimi düşük seviyede. Yine de "kişinin kendi seçtiği diyet kapsamında mantarları düzenli ve artan miktarda tüketmesi", günlük beslenmedeki temel besin maddelerinin yetersizliğini azaltabilir ve kardiyometabolik hastalık risklerini düşürebilir.

İncelemede kalp hastalığı veya felç riskini azaltmak için günde ne kadar mantar yememiz gerektiği net bir şekilde belirtilmese de Mayo Clinic, her gün öğünlere en az iki orta boy mantar eklemenin kanser riskini yüzde 45 oranında azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürüyor.

Mantarlar ayrıca kalp ve beyin sağlığına katkı sağlayan B vitaminlerinin yanı sıra "vücudun kalsiyumu emerek kemik ve dişleri güçlendirmesine yardımcı olan" D vitamini açısından iyi bir kaynak.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'ne göre kalp hastalığı ABD'de erkek ve kadınlar için önde gelen ölüm nedeni ve "her 34 saniyede bir kişi kardiyovasküler hastalıktan ölüyor". Sadece 2023'te 919 bin 32 kişi kardiyovasküler hastalıktan hayatını kaybetti.

Elbette sağlık için tüketilmesi gereken tek gıda mantarlar değil. Molecular Nutrition & Food Research'te yayımlanan yakın tarihli bir araştırma, portakal suyu tüketiminin artırılmasının kalp sağlığını iyileştirebileceğini tespit etmişti.

60 gün boyunca günde iki bardak yüzde 100 portakal suyu içen 20 sağlıklı kişiyi inceleyen araştırmacılar, katılımcıların bağışıklık hücrelerindeki 1705 genin değişimlerini takip etmiş ve tansiyon, iltihaplanma ve metabolizmayla ilişkili gen ifadesinde değişiklikler bulmuştu. Bu nedenle çalışma, "portakal suyunun tedavi edici potansiyelini pekiştiriyor".

Çalışma portakal suyunun gen ifadesini düzenleyerek kan basıncı regülasyonu, lipit metabolizması, iltihaplanma ve diğer süreçleri iyileştirebileceğine ve böylece kardiyovasküler sağlık faydalarına katkı sunabileceğine işaret ediyor.

Sonuçlar, iki ay boyunca her gün portakal suyu içmenin, sağlıklı bireylerde öncelikle tansiyon seviyelerini düzenlemeye ve iltihaplanmayı azaltmaya fayda sağladığını göstermişti.

Independent Türkçe


Sağlam kafanın sağlam vücutta bulunduğunu uzmanlar da doğruladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Sağlam kafanın sağlam vücutta bulunduğunu uzmanlar da doğruladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Formda kalmak iyi görünmeyi sağlamaktan fazlasını yapıp beyni de genç tutabilir.

Kuzey Amerika Radyoloji Derneği'nden doktorlar, pazartesi günü yeni bir araştırmanın bulgularını açıkladı. Bu bulgular, daha az gizli karın yağı ve daha fazla kasın beyni genç tutmayı sağlayabileceğini ortaya koydu. Bulgular, 7 milyondan fazla Amerikalıyı etkileyen ve en yaygın demans türü olan Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılabilir.

Missouri'nin St. Louis kentindeki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde radyoloji ve nöroloji doçenti olan Dr. Cyrus Raji yaptığı açıklamada, "Daha fazla kas kütlesi ve daha az gizli karın yağına sahip bedenlerin, daha sağlıklı ve daha genç beyinlere sahip olma ihtimali daha yüksek" dedi.

Daha iyi beyin sağlığı da Alzheimer gibi gelecekteki beyin hastalıkları riskini de azaltır.

Araştırmacılar daha önce viseral yağı, Alzheimer hastalığı gelişimi de dahil beyin sağlığıyla ilişkilendirmişti. Viseral yağ, karın ve çevresindeki organlarda depolanan yağa deniyor.

Vücut-Beyin Bağlantısı

Raji, analizlerinin vücut ve beyin sağlığının ne kadar yakından bağlantılı olduğunu gösterdiğini söyledi.

"Bu araştırma, vücut yapısının biyolojik göstergeleriyle beyin sağlığı arasındaki ilişki hakkında yaygın kabul gören hipotezleri doğruladı. Ayrıca bu biyolojik göstergelerin metabolizmaya yapılan çeşitli müdahaleler ve tedavilerin gelecekteki denemelerine dahil edilmesi için temel oluşturdu" dedi.

1164 sağlıklı erkek ve kadının tüm vücut MR taramalarını kullanarak sağlıklarını inceleyen araştırmacılar, vücudun en yağlı kısımlarını belirledi. Daha sonra, katılımcıların kas-yağ oranını ve buna bağlı beyin yaşlarını belirlemek için yapay zeka algoritması kullandılar.

Viseral yağ/kas oranı daha yüksek katılımcıların beyin yaşları da daha yüksekti; ancak aynı durum, daha fazla deri altı yağa (cildin hemen altındaki yağ tabakası) sahip olanlarda görülmedi.

Ancak viseral yağ, beyin yaşlanmasını etkileyen tek faktör değil.

Beyin doğal olarak insanla birlikte yaşlanırken (hafıza ve bilişsel yetenekleri etkiler), zararlı iltihaplanma, duygusal travma ve yüksek tansiyonun bu süreci hızlandırdığı ortaya konmuştu.

Daha fazla tekrar, daha az yıl

İnsanlar bundan sonra, viseral yağlarını eriterek ve kas inşa ederek beyinlerini genç tutmak için çalışabilir ve bu amaçla spor salonunu kullanabilir.

Illinois Urbana-Champaign Üniversitesi'ndeki araştırmacılara göre egzersiz yapıldığında kaslar, beyni olumlu yönde etkilediği düşünülen kimyasal sinyaller yayıyor.

GT
Doktorlar, hastaların beyin yaşlarını belirlemek için MR taramaları yapıp bunları yapay zeka algoritmasına aktardı (Cyrus Raji, Tıp Doktoru, Doktora ve RSNA).

Yeni bulgular ayrıca, daha az yağlı ve daha fazla kaslı olmanın insanları kalp yetmezliği ve diyabetten koruyabileceğini gösteren onlarca yıllık araştırmaların da üzerine koyuyor.

Birçok kişi kilo verme ilaçları kullanarak onlarca kilo yağ yakabilse de kas kütlesi kaybı, yaygın bir yan etki. Ancak son versiyonlarda durum böyle olmayabilir ve daha önceki çalışmalar, amilin zayıflama ilaçlarının Ozempic gibi popüler GLP-1 sınıfı ilaçlara kıyasla daha az yağsız kas kütlesi kaybına yol açabileceğini gösterdi.

Raji, bulgularının ilaçların geleceğini şekillendirebileceğini söyledi.

Araştırma, Kuzey Amerika Radyoloji Derneği'nin gelecek haftaki yıllık toplantısında sunulacak.

Independent Türkçe


Neandertallerde yamyamlık: Başka bir grubun kadın ve çocuklarını yemişler

Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)
Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)
TT

Neandertallerde yamyamlık: Başka bir grubun kadın ve çocuklarını yemişler

Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)
Neandertal grupları arasındaki çatışmalar yamyamlıkla sonuçlanmış olabilir (Reuters)

Bilim insanları bir grup Neandertalin, başka bir grubun kadın ve çocuklarını yediğini tespit etti.

Neandertallerin kaba saba, kültürel açıdan gelişmemiş olduğuna dair yanlış kanılar son yıllardaki çalışmalarla büyük ölçüde çürütüldü.

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından olan bu türün, örneğin yardımsever bir toplum olduğu ve sanatsal faaliyetlerde bulunduğu artık biliniyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta yayımlanan yeni çalışma, aralarında her zaman barışçıl ilişkiler olmadığına işaret ediyor.

Bordeaux Üniversitesi'nden Quentin Cosnefroy ve ekibi, Belçika'nın güneyindeki Goyet Mağaraları'nda bulunan kemik kalıntılarını inceledi. 

19. yüzyılda keşfedilen bu mağara sistemi, binlerce yıl boyunca kullanıldığı için hem Neandertallere hem de ilk modern insanlara ait kalıntılar içeriyor.

Mağaradaki 101 adet Neandertal kemiğini inceleyen bilim insanları, bazılarının bölgedeki hayvan kemiklerine benzeyen kesme izleri taşıdığını söylüyor. Bu da sözkonusu kişilerin öldürülüp yendiğine işaret ediyor.

Ayrıca DNA analizleri, öldürülen kişilerin kadın ve çocuklar olduğunu ortaya koydu. 

T
Belçika'daki Goyet Mağaraları'nda bulunan kemikler, Neandertal kadın ve çocuklarının yendiğini gösteriyor. (Belçika Kraliyet Doğa Bilimleri Enstitüsü/Scientific Reports)

Araştırmacılar ilk olarak kemiklerin büyük bir kısmının 6 ayrı Neandertale ait olduğunu belirledi. Bunların 4'ü yetişkinlik veya ergenlik dönemindeki kadınlar ve ikisi de erkek çocuklardı. 

İzotop analizleriyse yamyamlığa maruz kalan kişilerin başka bölgelerden geldiğini gösterdi. Elementlerin farklı varyasyonları anlamına gelen izotoplar, kemik kalıntılarında saptandığı için bir kişinin nerede yaşadığı hakkında fikir verebiliyor.

Bulgular, Goyet Mağaraları'nda yaşayanların, başka yerlerdeki Neandertalleri bölgeye getirip öldürdüğü ve yediği düşüncesini destekliyor.

Cosnefroy şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu bireylerin neden hedef alındığını tam olarak belirleyemiyoruz, ancak topluluğun bileşimi (4 yetişkin kadın ve iki çocuk) tesadüf olamayacak kadar spesifik.

Bu kişileri öldürüp yiyenlerin Neandertaller mi yoksa Homo sapiens mi olduğu henüz bilinmiyor. Ancak erken dönem modern insanlarda yamyamlık genellikle ritüel amaçlar taşıdığı ve Goyet Mağarası'ndaki örnekte buna işaret eden bir kanıt bulunmadığından muhtemelen işin arkasında Neandertaller var.

Buradaki Neandertaller, Homo sapiens'in bölgeye yayılmaya başladığı bir zamanda Avrupa'daki son Neandertallerdi. 

Araştırmacılar daha önce izole bir şekilde yaşayan bir grubun diğerleriyle karşılaşması sonucu aralarında düşmanlık yaşanmış olabileceğini düşünüyor.

Bilim insanları kadın ve çocukların yamyamlığa maruz kalmasının, yabancılara kötü muamelenin bir örneği olduğunu söylüyor.

Başka bölgede yaşayan Neandertallerin Goyet Mağaraları'na nasıl geldiği de araştırılmaya devam ediyor. 

Cosnefory, "Canlı insanları taşımak, cesetleri veya vücut parçalarını taşımaktan çok daha kolay" diyor. Bulunan kalıntıların çoğunlukla bacak kemikleri olduğunu belirten araştırmacı şöyle ekliyor: 

Muhtemelen bireyler canlı olarak getirildi, Goyet Mağarası yakınlarında öldürüldü ve yamyam grup sadece belirli vücut parçalarını mağaranın içine taşıdı.

Independent Türkçe, Live Science, Popular Science, Scientific Reports