Hemoglobin seviyesini doğal olarak artıran 6 meyve!

Hemoglobin seviyesini doğal olarak artıran 6 meyve!
TT

Hemoglobin seviyesini doğal olarak artıran 6 meyve!

Hemoglobin seviyesini doğal olarak artıran 6 meyve!

Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve akciğerlerden vücuttaki bütün dokulara oksijen taşıyan bir proteindir.

Düşük hemoglobin seviyeleri yorgunluğa, halsizliğe ve hatta anemiye yol açabilir.

Demir takviyeleri genellikle düşük hemoglobin ile mücadele etmek için reçete edilirken, ‘onlymyhealth’ adlı bir tıp sitesi tarafından yayınlanan bir rapora göre demir açısından zengin meyveleri beslenme rutininize dahil etmek doğal yollardan hemoglobin seviyenizi yükseltmeye yardımcı olabilir.

İşte sadece demir açısından zengin olmakla kalmayıp aynı zamanda genel sağlığı destekleyici temel vitaminler ve antioksidanlar içeren bazı meyveler:

1- Kayısı

Kayısı sadece tatlı olmakla kalmıyor aynı zamanda harika bir demir kaynağı teşkil ediyor. Buna ilaveten demirin vücutta emilimini artıran C vitamini açısından da zengin bir besin olarak öne çıkıyor.

Bir bardak kayısı dilimi, tavsiye edilen günlük demir miktarının yaklaşık yüzde 13’ünü karşılar.

Taze veya kurutulmuş kayısıları beslenme rutininize dahil etmek, tatlı isteğinizi bastırırken hemoglobin seviyenizi yükseltmenize yardımcı olabilir.

2- Erik

Taze veya kuru erik, hemoglobin seviyelerini arttırmak için mükemmel bir meyvedir. Bir bardağı yaklaşık 3 mg demir içerir. Ayrıca kuru erik, kardiyovasküler sistemi korumak için gerekli olan lif, potasyum ve K vitamini içerir.

Beslenme düzeninize kuru erik eklemek, hemoglobin seviyenizi düzenlemenize ve genel olarak kalp sağlığınızı artırmaya yardımcı olabilir.

3- Nar

Narlar sadece lezzetli bir meyve değil, aynı zamanda inanılmaz derecede besleyicidir. Demir açısından zenginliği ile öne çıkarak 100 gramı yaklaşık 1,5 mg demir içerir. Ayrıca narlar antioksidanlarla, özellikle de oksidatif strese ve iltihaplanmaya karşı koruma sağladığı kanıtlanan punikalaginler ve antosiyaninlerle doludur.

Nar suyu içmek veya salatalara taze nar taneleri serpiştirmek, hemoglobin seviyenizi yükseltmenin ve vücudunuzun antioksidan savunmasını güçlendirmenin lezzetli bir yolu olabilir.

4- İncir

İncir, hemoglobin seviyenizi yükseltmeye yardımcı olabilecek tatlı ve besleyici bir meyvedir. Mükemmel bir demir kaynağıdır. Büyük bir incir yaklaşık 1 mg demir içerir. Ayrıca incir, kan basıncını ve kemik yoğunluğunu korumak için gerekli olan büyük miktarda lif, potasyum ve kalsiyum içerir.

Kahvaltılık gevreklerinize veya yoğurdunuza taze veya kuru incir eklemek, demir alımınızı artırmanın ve genel sağlığınızı desteklemenin basit ve etkili bir yolu olabilir.

5. Hurma

Hurma, tatlı olmasının yanı sıra inanılmaz derecede de besleyicidir. Bir hurma yaklaşık 1 mg demir içerir. Ayrıca hurma, kronik hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olan lif, potasyum ve flavonoidler ve karotenoidler gibi antioksidanlar açısından da zengindir.

Hurma atıştırmak veya mutfak tariflerinizde hurmayı doğal tatlandırıcı olarak kullanmak, hemoglobin seviyenizi yükseltmenize ve hızlı bir şekilde enerji almanıza yardımcı olabilir.

6. Kırmızı orman meyveleri

Sağlığa birçok faydası bulunmasıyla nedeniyle popülerlik kazanan kırmızı orman meyveleri mükemmel bir demir kaynağıdırlar ve bir bardağı yaklaşık 2,6 mg demire denk gelmektedir. Ayrıca, demir emilimini artıran C vitamininin yanı sıra antiinflamatuar özelliklere sahip güçlü bir antioksidan olan resveratrol açısından da zengindir.

Smoothielere veya yulaf ezmesine eklenen taze kırmızı orman meyveleri, hemoglobin seviyenizi yükseltmenin ve genel sağlığınızı desteklemenin lezzetli bir yolu olabilir.

Demir açısından zengin kırmızı orman meyvelerini beslenmenize dahil etmek, doğal bir şekilde hemoglobin seviyenizi yükseltmenize ve genel sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir.



Lily-Rose Depp'in Nosferatu seçmelerindeki performansı herkesi ağlatmış

2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
TT

Lily-Rose Depp'in Nosferatu seçmelerindeki performansı herkesi ağlatmış

2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)
2015 yapımı Cadı (The Witch) ve 2019 yapımı Deniz Feneri'yle (The Lighthouse) tanınan Robert Eggers, Alman sinemacı Friedrich Wilhelm Murnau'nun 1922'de çektiği Nosferatu'yu yeniden yorumladı (Universal Pictures)

Robert Eggers, Lily-Rose Depp'in Nosferatu'daki performansının ne kadar "muhteşem" olduğunu görünce gözyaşlarına hakim olamamış.

Deadline'a konuşan yönetmen, filme adını veren kan emiciyle karanlık bir bağ kuran Ellen rolü için Depp'in seçmelerine tanık olmanın bile kendisini gözyaşlarına boğduğunu söylüyor.

"Çok etkileyiciydi"

41 yaşındaki Eggers, "Ben, casting direktörü ve hatta kameraman bile gözyaşları içinde kaldık çünkü çok etkileyiciydi" diyerek ekliyor: 

Filmde olduğu gibi inanılmaz derecede cesur, doğal ve güçlüydü. Bu karanlık ve lanetli yere bu kadar çabuk uyum sağlama yeteneği olağanüstü.

Eggers, daha önce Vanity Fair'a konuşmuş ve Depp'in rolün fizikselliğine kendini fazlasıyla adaması nedeniyle yapım sırasında çekim sayısını sınırlamak zorunda kaldığını söylemişti. 

Depp'in canlandırdığı karakter Ellen, Bill Skarsgård'ın oynadığı Kont Orlok'un etkisi altına girdiğinde ürkütücü nöbetler geçiriyor.

Amerikalı yönetmen, Depp'in performansı için "Fiziksel açıdan çok zorlayıcıydı" diyor: 

Çok fazla çekim yapma eğilimindeyim ama bazı zamanlar sadece çok fazla çekim yapamayacağınızı fark ediyorsunuz çünkü bunu yapmak onun için çok yorucu. Bunları yapan o. CG'yle süslemedik. Bu hareketleri gerçekten o yapıyor.

Ellen karakterinden bahseden yönetmen, "O, öteki dünyaya karşı son derece duyarlı" diyerek ekliyor:

O, derin bir karakter ama yaşadığı dönemde genç bir kadın olarak söz hakkı yok. Bu yüzden melankolik, deli ve benzeri sıfatlarla anılıyor. Bu yüzden çok yanlış anlaşılan bir karakter.

Depp, rolün "histerisini" vurgulamak için Butō diye bilinen Japon dansını bile çalışmış.

"Çok korkutucu"

25 yaşındaki aktris de Deadline'a, Kont Orlok rolündeki rol arkadaşı Skarsgård'la kamera karşısına geçmenin "çok korkutucu" olduğunu söylüyor:

Bir odada onun yanında olmak gerçekten çok korkutucu, bu yüzden 'Ekranda nasıl görüneceğini hayal bile edemiyorum' diye düşündüğümü hatırlıyorum.

Nosferatu, Türkiye'de 3 Ocak 2025'te gösterime girecek.
 

Independent Türkçe, Deadline, Indiewire, Vanity Fair