Prens Harry, İngiltere'deyken polis korumasının kaldırılması kararına karşı açtığı davayı kaybetti

 Prens William ve eşi Kate Middleton (Reuters)
Prens William ve eşi Kate Middleton (Reuters)
TT

Prens Harry, İngiltere'deyken polis korumasının kaldırılması kararına karşı açtığı davayı kaybetti

 Prens William ve eşi Kate Middleton (Reuters)
Prens William ve eşi Kate Middleton (Reuters)

İngiltere Kralı 3. Charles'ın ABD'de yaşayan oğlu Sussex Dükü Prens Harry, İngiltere'de bulunduğu sırada polis korumasının kaldırılması kararına karşı açtığı davayı kaybetti.

Yüksek Mahkeme, İngiliz hükümetinin Prens Harry'nin polis korumasının elinden alınması kararını verirken hukuka aykırı davranmadığına hükmetti.

Mahkeme sürecinin büyük bir kısmı, güvenlik önlemleri nedeniyle kamuoyu ya da basının katılımı olmadan özel gerçekleştirildi.

Polis korumasından mahrum bırakılmıştı

Prens Harry ve eşi Megan Markle, 2020'de Kraliyet'teki resmi görevlerinden istifa ederek ABD'ye yerleşmelerinin ardından İngiltere'de Kraliyet ailesi mensuplarına tanınan polis korumasından mahrum bırakılmıştı.

İngiltere İçişleri Bakanlığı, Şubat 2020'de, masrafları kendisi karşılasa bile Prens Harry'nin İngiltere'deyken kişisel polis koruması almasına son verilmesi kararı almıştı.

Bakanlığın avukatları, varlıklı kişilerin polisten "güvenlik satın almalarına" izin verilmesine karşı çıkmıştı.

Medyanın aşırı ilgi ve takibinden şikayetini belirtmişti

Prens Harry'nin annesi Prenses Diana da 1997'de Fransa'nın başkenti Paris'te paparazziler tarafından kovalanırken geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti.

Harry de Ocak 2020'de Kraliyet'teki görevlerinden çekilerek daha bağımsız bir hayat yaşamak için eşi Meghan'la California'ya yerleşmesiyle ilgili süreçte, medyanın aşırı ilgi ve takibinden şikayetini dile getirmişti.

Prens Harry, Şubat 2021'de verdiği mülakatta, "zehirli" diye nitelediği İngiliz basınının, akıl sağlığını mahvettiğini, annesi Diana gibi eşine gösterilen yoğun ilgi nedeniyle "tarihin tekerrür etmesinden" korktuğunu belirtmişti.



Kraliçe Camilla'dan Gisèle Pelicot'ya destek mektubu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kraliçe Camilla'dan Gisèle Pelicot'ya destek mektubu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kraliçe Camilla, toplu tecavüz mağduru Fransız Gisèle Pelicot'ya destek mektubu gönderdi.

Britanya kraliyet ailesinin mührünü taşıyan zarf, kendisine tecavüz eden erkeklere ve eşine karşı verdiği mücadelenin ardından Pelicot'ya gelen binlerce destek mektubundan biri.

Pelicot'nun avukatı Antoine Camus, Le Monde'a, "Mücadelesini Britanya kraliyet ailesine duyurmayı başardığını görmek onu çok şaşırttı, duygulandırdı ve epey gururlandırdı" diye konuştu.

Eşi kendisine uyuşturucu vermek, düzinelerce yabancıyı kendisine tecavüz etmesi için tutmak ve bunu filme almak suçlarından hapse atılan Pelicot, tecavüz kültürüne karşı cesaret sembolüne dönüştü. Geçen sonbaharda Fransa'da üç ay süren toplu tecavüz davasında 51 erkek toplam 428 yıl hüküm giymişti. Emekli elektrikçi Pelicot en üst sınırdan 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

72 yaşındaki Pelicot, Fransa'nın güneydoğusundaki Mazan köyünde görülen davada cesur bir şekilde kimliğini açıklamayı tercih etmişti.

Buckingham Sarayı özel mektubun içeriği hakkında yorum yapmayı reddetti. Ancak Newsweek'in haberine göre Camilla'nın, Pelicot'nun mücadelesinden "son derece etkilendiği" ve onun "onurunu ve cesaretini" takdir etmek istediği belirtildi.

Mektup, Pelicot'nun Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle The Independent'la paylaştığı güçlü mesajda cinsel şiddet mağdurlarına "asla yalnız olmayacaklarını" söylemesinin ardından geldi.

The Independent'ın 2025'in en etkili kadını seçtiği Pelicot, hâlâ adalet mücadelesi veren mağdurlara, özellikle de bunu yalnız ve "karanlıkta" yapanlara dikkat çekti.

Le Monde'a göre Mazan davasının sona ermesinin üzerinden birkaç ay geçti ancak Pelicot'nun avukatları Camus ve Stéphane Babonneau, kendisine her hafta bir koli dolusu mektup göndermeye devam ettiklerini söylüyor.

Le Monde'a konuşan Babonneau, "Davanın sona ermesinden beri bu konuyu düşünmek zorunda kalmadığım, bu konuda bir mesaj almadığım ve yakınımdaki biriyle bu konuyu konuşmadığım bir gün bile olmadı" dedi.

Camus, her hafta gelen düzinelerce mektupla ilgili şunları ekledi:

Bu insanları görmezden gelemeyiz... Bunları Gisèle'e iletiyoruz ve onun adına herkese teşekkür ediyoruz.

Independent Türkçe