Dünyanın en uzun dil çevresine sahip kadın, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

"Flüt çalarken de iyi oluyor"

DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)
DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)
TT

Dünyanın en uzun dil çevresine sahip kadın, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)
DuVander, dilinin "çok tuhaf göründüğünün farkında olduğunu" söyledi (Jenny DuVander/People)

ABD'de bir kadın, dil çevresi uzunluğuyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.

Guinness Rekorlar Kitabı'ndan salı günü yapılan açıklamada, Oregon eyaletinde yaşayan Jenny DuVander'in dünyadaki en uzun dil çevresine sahip kadın olduğu belirtildi. 

Eyaletin en büyük kenti Portland'da yaşayan DuVander, oğlunu uykuya yatırırken birlikte 2023 Guinness Dünya Rekorları kitabını okuduklarını ve böyle bir kategori olduğunu ilk kez o zaman anladığını söyledi. 

DuVander, "Dil çevresi uzunluğu diye bir kategori olduğunu bile bilmiyordum. Hemen evde kendiminkini ölçtüm ve en az 12 santimetre olduğunu gördüm" dedi.

Kadın daha sonra net bir ölçüm yapılması için dişçisine gittiğini ve burada gerçek uzunluğun 13,25 santimetre çıktığını belirtti. 

En uzun dil çevresine sahip erkek rekoruysa Batı Virginia eyaletinde yaşayan Braydon McCullough'a ait. McCullough, 16 santimetrelik uzunlukla rekoru Mayıs 2023'te kırmıştı.

DuVander, dil çevresi ölçüsünün uzun olmasının gündelik yaşamını etkilemediği hatta enstrüman çalmasında yer yer kendisine yardımcı olduğunu söyledi.

Oregonlu kadın, "Flüt çalıyorum ve güçlü bir dil hızlı notalar çalmakta epey faydalı oluyor" dedi. 

Rekor başvurusu yapması için kendisini cesaretlendiren oğlu Evan'a da teşekkür eden DuVander, "Guinness Rekorlar Kitabı'na bayılıyor. Rekor kırmam, kesinlikle onun insan yeteneklerine duyduğu sevgi sayesinde gerçekleşti" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe, New York Post, People



Yaygın öksürük ilacı, Parkinson hastalarına umut oldu

Stratford'daki bir huzurevinin demans teşhisi konan sakinleri (AFP)
Stratford'daki bir huzurevinin demans teşhisi konan sakinleri (AFP)
TT

Yaygın öksürük ilacı, Parkinson hastalarına umut oldu

Stratford'daki bir huzurevinin demans teşhisi konan sakinleri (AFP)
Stratford'daki bir huzurevinin demans teşhisi konan sakinleri (AFP)

Yeni bir çalışma, Avrupa'da yaygın bir şekilde satılan bir öksürük şurubunun Parkinson hastalarında demansın ilerlemesini yavaşlatabileceğini öne sürüyor.

Parkinson teşhisi alanların yaklaşık yarısında 10 yıl içinde demans görülürken, giderek kötüleşen hafıza kaybı, kafa karışıklığı, halüsinasyonlar ve ruh hali değişiklikleri hastaları, aileleri ve sağlık sistemini etkiliyor. 

Kanada'daki Western Üniversitesi'nden nörolog Stephen Pasternak, "Parkinson hastalığı ve demansın mevcut tedavileri, semptomları hedef alsa da altta yatan hastalığı durdurmuyor" diyor.

Bir yıl süren yeni bir klinik çalışma, Avrupa'da onlarca yıldır güvenle kullanılan öksürük ilacı Ambroksol'ün bu semptomların gelişimini yavaşlatma potansiyeli taşıdığını öne sürüyor.

Hakemli dergi JAMA Neurology'de yayımlanan küçük ölçekli çalışmada, Parkinson'la ilişkili demansı olan 55 katılımcı izlenerek hafızaları, psikiyatrik semptomları ve beyin hasarıyla bağlantılı kan belirteci GFAP değerlendirildi.

Bir grup katılımcı her gün Ambroksol alırken diğer gruba plasebo verildi.

Araştırmacılar ilacın güvenli olduğunu, iyi tolere edildiğini ve beyinde tedavi edici seviyelere ulaştığını saptadı.

Bilim insanları yaptıkları açıklamada, plasebo grubunun psikiyatrik semptomları kötüleşirken, Ambroksol alanlarda sabit kaldığını söylüyor.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Plasebo alan bireyler nöropsikiyatrik semptomlarda klinik açıdan anlamlı bir kötüleşme gösterirken, ambroksol alanlar stabil kaldı.

Bilim insanları demansla bağlantılı kritik bir genin yüksek riskli varyantlarını taşıyanların, Ambroksol kullanınca bilişsel performanslarında iyileşme gösterdiğini söylüyor.

Plasebo grubunda GFAP seviyeleri artarken Ambroksol'le sabit kalması, öksürük ilacının beyni Parkinson'da daha hızlı bozulmaya karşı koruma potansiyeli taşıyabileceğine işaret ediyor.

"Ambroksol güvenli bulundu, iyi tolere edildi ve hedefe ulaştığını gösterdi" diye yazan bilim insanları, ilacın biliş üzerindeki klinik etkisinin çalışmada "doğrulanmadığını" da ekliyor.

Önceki çalışmalar Ambroksol'ün, Parkinson hastalarında düşük seviyede olan glukoserebrosidaz (GCase) adlı kritik bir enzimi desteklediğini göstermişti.

Araştırmacılar daha önce Ambroksol'ün, çocuklarda GCase eksikliğinden kaynaklanan nadir genetik bozukluk Gaucher hastalığının tedavisine katkı sağlayabileceğini bulmuştu.

Bu enzimin düzgün çalışmaması durumunda, beyin hücrelerinde atık birikir ve bu da hasara yol açabilir.

Dr. Pasternak "Bu bulgular Ambroksol'ün özellikle genetik risk altındaki kişilerde beyin fonksiyonlarını koruyabileceğini gösteriyor. Bu durum umut verici yeni bir tedavi yolu sunuyor ve halihazırda çok az tedavi var" diyor.

Ambroksol gibi bir ilacın fayda sağlaması, gerçek bir umut yaratabilir ve hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Avrupa'da solunum rahatsızlıklarının tedavisi için onaylanan öksürük ilacı, yüksek dozlarda ve hamilelik sırasında kullanım da dahil olmak üzere uzun süredir güven sağlıyor ancak ABD veya Kanada'da herhangi bir kullanım için onaylanmadı.

Bilim insanları bu çalışmadan elde edilen farmakolojik verilerin, Ambroksol'ün demans semptomlarını yavaşlatmadaki etkisini değerlendirmek üzere daha geniş ölçekli klinik deneylerin yapılmasını sağlayabileceğini umuyor.

Independent Türkçe