Yeni Karate Kid filminin kadrosuna ödüllü aktör de katıldı

Kült filmde Pat Morita'nın canlandırdığı usta Miyagi, karete öğretirken meşhur "Cilala, parlat, cilala, parlat" repliğini tekrarlamıştı (Columbia Pictures)
Kült filmde Pat Morita'nın canlandırdığı usta Miyagi, karete öğretirken meşhur "Cilala, parlat, cilala, parlat" repliğini tekrarlamıştı (Columbia Pictures)
TT

Yeni Karate Kid filminin kadrosuna ödüllü aktör de katıldı

Kült filmde Pat Morita'nın canlandırdığı usta Miyagi, karete öğretirken meşhur "Cilala, parlat, cilala, parlat" repliğini tekrarlamıştı (Columbia Pictures)
Kült filmde Pat Morita'nın canlandırdığı usta Miyagi, karete öğretirken meşhur "Cilala, parlat, cilala, parlat" repliğini tekrarlamıştı (Columbia Pictures)

2024'ün beklenen yapımlarından biri olan yeni Karate Kid filmi, oyuncu kadrosuna önemli bir isim daha ekledi. 

Hayranların heyecanla beklediği yapım, popüler Netflix dizisi Cobra Kai'ı da içeren dövüş sanatları serisinin 6. filmi olacak. 

Robert Mark Kamen tarafından yazılan ve John G. Avildsen tarafından yönetilen 1984 yapımı ilk filmin başrollerinde Ralph Macchio, Pat Morita, Elisabeth Shue ve William Zabka yer almıştı.

The Karate Kid, dul annesiyle birlikte Los Angeles'ın Reseda mahallesine taşınan New Jerseyli genç Daniel LaRusso'nun hikayesini anlatıyordu.

Serinin yeni filmi, ilk "karateci çocuk" Daniel LaRusso'yu yeniden canlandıracak Ralph Macchio'yla 2010 yapımı yeniden çevrimde bilge dövüş sanatları akıl hocası Bay Han rolünü yeniden oynayacak Jackie Chan'i bir araya getirecek.

10 yıldır film çekmeyen aktör kadroya katıldı

Hollywood Reporter'ın haberine göre Joshua Jackson, Karate Kid serisinin yeni filmie resmen dahil oldu.

45 yaşındaki aktörün hangi rolü oynayacağı belli olmasa da filmin ana karakterlerinden birini canlandıracağı aktarılıyor.

Jackson, en son 2015 yapımı Sky'da başrolde yer almış ve bu filmde eski sevgilisi Diane Kruger ve Norman Reedus'la birlikte oynamıştı.

1990'ların sevilen gençlik dizilerinden Dawson's Creek'le meşhur olan Amerikalı aktör, neredeyse 10 yıldır hiçbir filmde rol almamıştı.

6 sezon boyunca devam eden Dawson's Creek, 5 Oscar adayı aktris Michelle Williams, Tom Cruise'un eski eşi Katie Holmes ve James Van Der Beek gibi isimleri de meşhur etmişti.

Netflix dizilerinin yönetmeni çekecek

Karate Kid serisinin yeni filmini, I'm Not Okay With This ve The End of the F***ing World gibi Netflix dizileriyle tanınan Jonathan Entwistle yönetecek.

Karen Rosenfelt'in yapımcılığını üstlendiği filmin vizyon tarihi 13 Aralık olarak belirlendi.

Jackson, televizyon dünyasının aranan isimlerinden biri ve genellikle ciddi ya da karanlık karakterlere hayat veriyor. 

Yakın zamanda Öldüren Cazibe'nin (Fatal Attraction) dizi uyarlamasında da rol alan Jackson, gerçek olaylardan esinlenen Dr. Death'teki performansıyla 2022 Eleştirmenlerin Seçimi Ödülü'nü kazanmıştı. 

HBO dizisi Little Fires Everywhere'de Reese Witherspoon ve Kerry Washington'la birlikte rol alan aktör, Showtime'ın Emmy ödüllü draması The Affair'de de başrol oynamıştı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Daily Mail, ScreenRant

 



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News