Ünlü aktris "çok güzel olduğu için" bazı rolleri kaçırmış

Kafasını kazıtmayı bile düşünmüş

González, Netflix'in yeni dizisi 3 Cisim Problemi'nde (3 Body Problem) başrol oynuyor (Netflix)
González, Netflix'in yeni dizisi 3 Cisim Problemi'nde (3 Body Problem) başrol oynuyor (Netflix)
TT

Ünlü aktris "çok güzel olduğu için" bazı rolleri kaçırmış

González, Netflix'in yeni dizisi 3 Cisim Problemi'nde (3 Body Problem) başrol oynuyor (Netflix)
González, Netflix'in yeni dizisi 3 Cisim Problemi'nde (3 Body Problem) başrol oynuyor (Netflix)

Verdiği yeni röportajda kariyerini gözden geçiren oyuncu Eiza González, "çok güzel" olduğu için filmlerde bazı rolleri kaçırdığını söyledi.

Netflix'in yarın gösterime girecek yeni bilimkurgu uyarlamasında rol alan 34 yaşındaki aktris, güzelliğinin kariyerine zarar verdiğini öne sürerek Latinlerin farklı standartlara tabi tutulduğunu iddia etti.

New Mexico doğumlu González, 1994'te kurulan ABD merkezli kadın ve moda dergisi InStyle'a Oscar adayı Margot Robbie'yi örnek göstererek şunları söyledi: 

Pek çok proje için 'Rol için fazla güzel. Bu rol için fazla seksi' diyorlar. Peki Margot Robbie ne? O hayatımda gördüğüm en seksi, en güzel kadın!

Meksikalı oyuncu, görünüşüyle ne yapacağını bilememiş ve şansını artırmak için kafasını kazıtmayı bile düşünmüş.

"Kimlik krizi yaşadım"

2017 yapımı Tam Gaz'ın (Baby Driver) yıldızı "Çok uzun bir süre kimlik krizi yaşadım" diyerek ekledi:

Kafamı kazıtsam mı? O zaman kendimi daha az çekici yapmış olur muyum? Kendimi daha çekici mi yapmalıyım? Çok seksi giyinmiyor muyum yoksa çok mu seksi giyiniyorum?

"Vücudumla, kıvrımlarımla, görünüşümle ilgili pek çok sorun yaşadım" diyen oyuncu, sözlerine şöyle devam etti:

Gerçekten çok zordu. Bence bu, Latin kadınına dair aşırı cinselleştirilmiş bir fikir. Çok hayal kırıklığı yaratıyor ve çok acınası.

González, fiziksel görünümünün yanı sıra kariyerini Meksika'dan ABD'ye taşımanın da zorlukları beraberinde getirdiğini söyledi.

"Deneyimlerimi, çalışmalarımı, iş ahlakımı küçümsüyorlardı"

Ünlü aktris, "Tüm kariyerimi küçümsüyorlardı. Kim olduğumu küçümsüyorlardı. Kültürümü küçümsüyorlardı. Deneyimlerimi, çalışmalarımı, iş ahlakımı küçümsüyorlardı" diyerek, Meksika'da yıllarca çalışmasına rağmen ABD'de rol almaya başladığında Amerikan medyasının kendisini yeni bir oyuncu olarak gördüğünü söyledi.

Diğer ülkeler hakkında eğitimsiz ve bilgisiz olduğunuz için, bu sizin suçunuz değil ama insanların kariyerlerini yok sayamazsınız.
Independent Türkçe, Daily Mail, ET Online, InStyle



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances