Ünlü oyuncu yeni Batman olabilir: Onur duyarım

Geçen hafta The Batman'in devam filminin vizyon tarihinin 2 Ekim 2026'ya ertelendiği açıklanmıştı (Warner Bros)
Geçen hafta The Batman'in devam filminin vizyon tarihinin 2 Ekim 2026'ya ertelendiği açıklanmıştı (Warner Bros)
TT

Ünlü oyuncu yeni Batman olabilir: Onur duyarım

Geçen hafta The Batman'in devam filminin vizyon tarihinin 2 Ekim 2026'ya ertelendiği açıklanmıştı (Warner Bros)
Geçen hafta The Batman'in devam filminin vizyon tarihinin 2 Ekim 2026'ya ertelendiği açıklanmıştı (Warner Bros)

Jake Gyllenhaal, Christopher Nolan'ın Kara Şövalye (The Dark Knight) üçlemesinde Bruce Wayne'i canlandırmak için ciddi bir adaydı. Ancak rolü Christian Bale'e kaptırmak Gyllenhaal'un beyazperdede Batman'i oynama arzusunu hiç etkilememiş gibi görünüyor. 

"Benim için her zaman bir onurdur"

ScreenRant, Amazon Prime Video'nun yeni aksiyon filmi Road House'u tanıtmak üzere basın turuna çıkan Gyllenhaal'a, Batman'i oynamakla hâlâ ilgilenip ilgilenmediğini sordu.

43 yaşındaki Gyllenhaal, "Bu klasik bir rol. Bu bir onur" diye yanıtlayarak ekledi:

Geçmişte başka inanılmaz aktörlerin oynadığı rolleri oynamaktan bahsetmişken... Düşündüğümde, Denzel Washington'la Othello'da Iago'yu oynayacağım ve zaman içinde bu rolü oynayan aktörleri düşünüyorum ve bu beni korkutuyor. Şu anda üzerinde çalıştığım şey bu. Ama tabii ki. Bu benim için her zaman bir onurdur. Bu tür şeyler ve bu roller klasiktir.

Robert Pattinson şu anda beyazperdede Batman'i canlandırıyor olsa da yakında Batman: The Brave and the Bold'da rol alacak yeni bir Batman bulunacak. 

The Flash ve O'nun (It) yönetmeni Andy Muschietti'nin yöneteceği film, Batman'i DC Stüdyoları'nın başındaki James Gunn ve Peter Safran tarafından yaratılan yeni evrene resmen dahil edecek. 

Pattinson'ın Batman'iyse bağımsız bir karakter olarak kalacak. 

Los Angeles doğumlu Gyllenhaal, yeni Batman olma fikrine kesinlikle sıcak bakıyor gibi görünüyor.

Batman Başlıyor'un (Batman Begins) hikayesini yaratan ve senaryoyu yönetmen Christopher Nolan'la birlikte kaleme alan David S. Goyer, kısa bir süre önce Gyllenhaal'un Nolan'ın üçlemesinde Batman'i canlandırması için en iyi tercihi olduğu yönündeki söylentileri doğrulamıştı.

Goyer, Kara Şövalye (The Dark Knight) ve Kara Şövalye Yükseliyor'un (The Dark Knight Rises) hikayelerini de Nolan'la birlikte yazdıklarını itiraf etmişti. 

Independent Türkçe, Variety, Deadline, ScreenRant



Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bütün canlıların ölünce sönen tuhaf bir parıltı yaydığı tespit edildi

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Tıbbi teşhiste güçlü bir yeni aracın önünü açabilecek yeni bir araştırmaya göre, tüm canlı varlıkların canlılıkla bağlantılı olarak yaydığı tuhaf parıltı, öldüklerinde kayboluyor.

Yaşam formları, esasen metabolizmanın yaşamı sürdüren süreçleri beslediği karmaşık biyokimyasal laboratuarlardır.

Bu metabolizmanın yan ürünlerinden biri, reaktif oksijen türleri yani ROS adı verilen, yüksek oranda reaktif oksijen içeren bir grup molekül.

Kanada'daki Calgary Üniversitesi'nden araştırmacılar aşırı ROS üretiminin, oksidatif stres diye bilinen sürece yol açabileceğini ve bunun da vücuttaki kimyasallar arasında, parıltıyla bağlantılı elektron transfer süreçlerini tetiklediğini söylüyor.

The Journal of Physical Chemistry Letters'ta yayımlanan çalışma, farelerde ultra zayıf foton emisyonu (UPE) veya biyofoton emisyonu diye adlandırılan tuhaf parıltıyı belgeliyor.

Araştırmacılar canlı farelerin, yakın zamanda ölen farelere kıyasla kayda değer derecede daha yüksek yoğunlukta UPE yaydığını saptadı.

Buna karşılık bitkilerdeki UPE, sıcaklık değişiklikleri, yaralanma ve kimyasal işlemler gibi stres faktörlerine maruz kalma durumuna göre değişiklik gösteriyor.

Önceki çalışmalar, insan gözüyle görülemeyen son derece düşük yoğunluklu ışığın kendiliğinden salınmasıyla tanımlanan bu parıltının kaynağının ROS olabileceğini öne sürüyor.

200 ila 1000 nanometre aralığındaki spektrumda yer alan bu soluk ışık, tek hücreli organizmalar ve bakterilerden bitkilere, hayvanlara ve hatta insanlara kadar tüm yaşam formlarında gözlemleniyor.

Ancak ölüm ve stresin UPE üzerindeki etkisi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Son çalışma, canlı ve ölü hayvanlardaki bu parıltıyı karşılaştırırken, bitkilerde sıcaklık, yaralanma ve kimyasal işlemlerin UPE üzerindeki etkilerini görselleştirdi.

Bilim insanları, çevredeki ışığın etkisini ortadan kaldırmak için karanlık bölmeler geliştirerek bitki ve hayvanları özel kamera sistemleriyle görüntüledi.

Her iki grup da 37 derece vücut sıcaklığına sahip olmasına rağmen canlı farelerin güçlü bir ışık yaydığını, ötenazi uygulanan farelerden gelen soluk parıltınınsa neredeyse söndüğünü tespit ettiler.

Bilim insanları çalışmada, "Araştırmamız, canlı ve ölü farelerin UPE'si arasında önemli bir fark olduğunu ortaya koydu" diye belirtiyor.

Bitkilerde sıcaklık ve yaralanmalardaki artışın, UPE yoğunluğunda yükselmeye neden olduğunu gözlemledik.

Kimyasal işlemler de bitkilerin ışık yayma özelliklerini değiştirdi.

Araştırmacılar, bitkilerin yaralı bölgelerine lokal anestezik benzokain uygulandığında, test edilen bileşikler arasında en yüksek emisyonun görüldüğünü söylüyor.

Bulgular, UPE'nin hayvanlarda canlılığın ve bitkilerde stres tepkisinin hassas bir göstergesi olabileceğini ortaya koyuyor.

Bilim insanları bu çalışmanın gelecekteki araştırmalar ve klinik teşhisler için UPE görüntülemenin geliştirilmesine katkı sağlamasını umuyor. Araştırmacılar, "UPE görüntüleme, hayvanlarda canlılığın ve bitkilerin strese verdiği tepkilerin invazif olmayan, etiket gerektirmeyen bir şekilde görüntülenmesine olanak sağlıyor" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe