Netflix'in tepki çeken yeni uyarlaması izleyenleri böldü

Game of Thrones'un yaratıcılarının dizisi Çin'de fikir ayrılıklarına ve milliyetçi öfkeye yol açtı

Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)
Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)
TT

Netflix'in tepki çeken yeni uyarlaması izleyenleri böldü

Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)
Dizinin 8 bölümden oluşan ilk sezonu için 160 milyon dolarlık bütçe ayrıldı (Netflix)

Netflix'in yeni dizisi 3 Cisim Problemi (3 Body Problem), Çin'deki izleyicilerden hararetli tepkiler çekerken, bilimkurgunun açılış sahnesi ABD'deki bazı muhafazakârlardan da övgü aldı.

Liu Cixin'in 2008 tarihli Hugo Ödüllü romanının büyük bütçeli uyarlaması, uzaylı istilasına hazırlanan insanlığın hikayesini anlatıyor.
 
Dizinin açılış sahnesi 1966'da geçiyor ve Pekin'deki bir üniversitede, Çin Kültür Devrimi'yle mücadele eden bir fizik profesörünün hükümetin görüşlerine uymayı reddettiği için Kızıl Muhafızlar tarafından kalabalığın önünde acımasızca dövüldüğü anları gözler önüne seriyor.

Hikaye için çok önemli olan ve doğrudan romandan alınan bu sekans, kitabın 30 bölümlük Çin uyarlamasında özellikle tasvir edilmemişti. Sahne ayrıca romanın Çince versiyonunun ortalarına gömülmüştü ancak İngilizce versiyonu için yazarın da onayıyla kitabın başına getirildi.

Bu sahne, bazılarının diziyi yasadışı yollardan izlemenin yollarını bulmayı başardığı Çin'de (Netflix Çin'de yasaklı) sosyal medyada tepki çekiyor.

ABD'deki bazı muhafazakârlar da bu sahneye dikkat çekerek, Hollywood'un kolektivist ideolojilerin çok ileri götürüldüğünde neler yaşanabileceğini gösterdiği nadir bir örnek olduğunu söylüyor.

Reuters'ın aktardığına göre dizi, Çin'de resmi yollardan izlenememesine rağmen sosyal medyada trend oldu. Weibo'da bir kullanıcı "İlk sahne ağzımı açık bıraktı" diye yazdı:

Bunu beklememe rağmen sahne beni yine de ürküttü.

CNN'e göre dizi, Çin'de "milliyetçi öfkeye" yol açtı ve bazıları Hollywood'u Kızıl Muhafız tasviriyle kasıtlı olarak ülkeyi kötü göstermeye çalışmakla suçladı. 

Diğerleriyse 3 Cisim Problemi'nin farklı ırklardan oyunculara sahip olmasını, romanın Çin'de geçmesine rağmen Netflix dizisinin Londra'da merkeze almasını ve hikayede yapılan "politik açıdan doğru" değişiklikleri eleştirdi. 

Sosyal medyada "Çin versiyonu kazandı" etiketinin de trend olduğu bildirildi.

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı muhafazakârlar, yaşlı profesörün, düşüncelerini değiştirmeye çalışan genç devrimcilere karşı çıktığı açılış sahnesiyle ilgili övgü dolu yorumlarını aktarmak için sosyal medyaya akın etti.

Bir yorumda "Solun ne yaptığını anlamak için Netflix dizisi 3 Cisim Problemi'nin açılışını izlemenizi öneririm. Kültür devrimi sahnesi neler olup bittiğini gösteriyor" ifadeleri kullanıldı.

Başka biriyse şöyle yazdı:

Netflix'in 3 Cisim Problemi adlı dizisinin Çin Kültür Devrimi'nde yaşanan bir linci tasvir eden açılış sahnesini izledim ve duyar kasmanın bizi nereye götürdüğünü korkunç bir şekilde anımsattı: İfade ya da düşünce özgürlüğü yok, parti çizgisine uy ya da ortadan kaldırıl, karşı devrimi aklından bile geçirme.

Dan Weiss ve Alexander Woo'yla birlikte 3 Cisim Problemi'nin ortak dizi sorumlusu olan David Benioff'a, 2022'de dizi setine yapılan bir ziyaret sırasında açılış sahnesindeki ilerici otoriter hava sorulmuştu. O sırada yapım ekibi koronavirüs karantinasından yeni çıkmıştı.

Hollywood Reporter'a konuşan Benioff, "Bu, iptal kültürü üzerine bir yorum değil" diyerek eklemişti:

Ancak insanlık tarihi bakımından döngüler halinde hareket etme eğilimindeyiz ve şu anda döngünün belirli bir döneminden geçiyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemle Çin Kültür Devrimi arasında çok önemli farklar var. Ancak bazı benzerlikler de var. Hiçbir zaman 'Bu diziyi yapmalıyız çünkü bununla ilgili bir yorum yapmak istiyoruz' dediğimiz bir şey olmadı. Ancak paralelliklerin orada olması ilginç ve görmezden gelinmesi zor.

Bir diğer dizii sorumlusu Woo, kısa süre önce New York Times'a sahne hakkında konuştu:

Bırakın çekilmesini, tarihin kurgu olarak bile hakkında çok fazla şey yazılmadığı bir parçası ve hem benim ailem hem de ilk iki bölümü yöneten Derek Tsang'ın ailesi de bunu yaşadı. Bunu hayata geçirdiği için ona çok teşekkür ediyoruz. Her ayrıntının olabildiğince gerçekçi bir şekilde tasvir edilmesi için büyük çaba sarf etti. Filmi anneme gösterdiğimde tüylerinin diken diken olduğunu görebiliyordunuz. Şöyle dedi: 'Bu gerçek. Gerçekten böyle oldu.' Ve ekledi: 'Neden böyle bir şey gösteriyorsun? Neden insanlara bu kadar korkunç bir şey yaşatıyorsunuz?' Ama biz işimizi yaptığımızı böyle anladık.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, CNN, New York Times, Reuters



Dünyanın en büyük dinozor ayak izi alanı bulundu

7 bin 485 metrekarelik alanda farklı türden dinozorların bıraktığı çeşitli izler bulundu (PLOS One)
7 bin 485 metrekarelik alanda farklı türden dinozorların bıraktığı çeşitli izler bulundu (PLOS One)
TT

Dünyanın en büyük dinozor ayak izi alanı bulundu

7 bin 485 metrekarelik alanda farklı türden dinozorların bıraktığı çeşitli izler bulundu (PLOS One)
7 bin 485 metrekarelik alanda farklı türden dinozorların bıraktığı çeşitli izler bulundu (PLOS One)

Bugüne kadarki en büyük dinozor ayak izi alanı keşfedildi. 

Karada yaşayan canlılar ömürleri boyunca yeryüzüne izler bıraksa da bunların çoğu kısa süre içinde yok oluyor. 

Ancak zaman zaman belirli koşullar sağlandığında, antik dönemlere dair yeni bilgiler sunan bu izler çağlar boyunca varlığını sürdürebiliyor.

Dinozor izleri bakımından zengin olan Bolivya'da bugüne kadar görülmemiş sayıda ayak izi bir arada bulundu.

Paleontologlar, Torotoro Ulusal Parkı'ndaki Carreras Pampa ayak izi alanını kataloglayarak 16 bin 600 ayrı dinozor izi tespit etti. Bunlar, 1321 patika (aynı dinozorun bıraktığı birden fazla iz) ve 289 tekil izden oluşuyordu. 

Bilim insanları ayrıca dinozorların yüzerken bıraktığı 1378 iz de saptadı. Carreras Pampa'da ayrıca pençe ve kuyruk izleri de bulundu.

Bulguları hakemli dergi PLOS One'da dün (3 Aralık) yayımlanan çalışmaya göre bunların hepsi, bilinen tüm etobur dinozorları ve modern kuşları içeren teropod grubuna ait. 

Yaklaşık 70 milyon yıllık izler, dinozorların yeryüzünden silinmesinden sadece birkaç milyon önce bırakılmıştı.

Çalışmanın yazarları yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Bu alan, bölgenin geçmişine çarpıcı bir bakış sunuyor. Sadece bu bölgeden kaç dinozor geçtiğini değil, aynı zamanda bu bölgeden geçerken neler yaptıklarını da gösteriyor.

Araştırmacılar Carreras Pampa alanının, bir zamanlar sığ bir tatlı su gölünün kıyı şeridi olduğunu söylüyor. Yumuşak ve karbonat bakımından zengin çamur, izlerin korunması için benzersiz bir ortam sunmuştu.

Ayrıca izlerin korunduğu katmanın, büyük ölçüde kalsiyum karbonat ve ince taneli silikatlardan oluşmasının korunmaya katkı sağladığını belirtiyorlar. Bu, üzerine basıldığında derin bir girinti oluşturacak kadar yumuşak, ancak bir tortu tabakasıyla örtüldüğünde fosilleşmesini sağlayacak kadar sert bir yüzey oluşturmuştu.

İzlerin bu kadar çok olması, yakınlarda yaşayan hayvanların göl kenarında sık vakit geçirdiği ve muhtemelen buranın değerli bir kaynak olduğuna işaret ediyor. 

İki yöne de giden izlerin büyük bir kısmının 10 santimetreyle 30 santimetre arasında değişmesi, pek çok türün burada yaşadığını gösteriyor.

Bunlar küçük ila orta büyüklükteki dinozorlar tarafından bırakılırken, daha büyük hayvanlara ait çok az iz vardı. Patikaların yalnızca biri, muhtemelen bir tondan daha ağır bir hayvana aitti.

Bilim insanları ayrıca dinozorların yumuşak bir zeminde batmamaya çalışırken kuyruklarının yüzeyle temas etmesiyle kuyruk izlerinin oluştuğunu düşünüyor.

Carreras Pampa hem en yüksek sayıda izi bir arada barındırması hem de dinozorların davranışlarına ışık tutması nedeniyle artık en önemli iz alanlarından biri kabul ediliyor.

Araştırmacılar makalede şöyle yazıyor:

Koruma kalitesi, olağanüstü yüksek sayıda iz ve kaydedilen davranış çeşitliliği, Carreras Pampa iz alanını dünyanın en önemli dinozor izi alanlarından biri haline getiriyor.

Independent Türkçe, Science Alert, IFLScience, PLOS One


Antik Roma askerlerinin "evcil maymunlarıyla" ilginç ilişkisi ortaya çıktı

Antik Roma elitlerinin egzotik hayvanlara özel bir ilgisi varmış (Unsplash)
Antik Roma elitlerinin egzotik hayvanlara özel bir ilgisi varmış (Unsplash)
TT

Antik Roma askerlerinin "evcil maymunlarıyla" ilginç ilişkisi ortaya çıktı

Antik Roma elitlerinin egzotik hayvanlara özel bir ilgisi varmış (Unsplash)
Antik Roma elitlerinin egzotik hayvanlara özel bir ilgisi varmış (Unsplash)

Antik Roma askerlerinin yurtdışından getirdikleri maymunları evcil hayvan olarak beslediği ve primatların da kendilerine ait evcil hayvanları olduğu tespit edildi.

Daha önceki çalışmalarda, Vezüv Yanardağı'nın patlamasıyla Pompeii'de ölen bir hayvan da dahil, başka Roma yerleşimlerinde maymun iskeletleri bulunmuştu.

Ancak Macaca sylvanus türündeki bu primatlar Roma İmparatorluğu sınırları içinden geliyordu ve elitler tarafından nispeten kolay erişilebiliyorlardı.

Polonya'daki çeşitli kurumlardan araştırmacılar, Kızıldeniz'deki antik liman Berenike'de bulunan üç düzine maymun mezarını inceleyerek bu hayvanların farklı bölgelerden geldiğini saptadı.

Hint şebeği ve Macaca radiata türündeki hayvanlar Hindistan'ın güney ve kuzeyinden geliyordu. Bu keşif, Roma topraklarına Hindistan'dan canlı hayvan taşındığına dair ilk zooarkeolojik kanıtı sunuyor.

Mezarlığın Berenike'deki bir Roma askeri üssüne yakın konumu, bu egzotik hayvanların subaylar ve üst sınıfa mensup kişiler tarafından beslendiğini düşündürüyor.

Bulguları hakemli dergi Journal of Roman Archaeology'de yayımlanan çalışmaya göre mezarlar, Roma askerlerinin bu primatları epey önemsediğini gösteriyor.

Örneğin MS 1. yüzyılın başlarına tarihlenen bir maymun iskeleti, bir domuz yavrusunun kalıntıları, bir çift büyük deniz kabuğu, bir sepet ve "tuhaf bir şekilde katlanmış, bez bebeği andıran bir bez parçası"yla birlikte keşfedildi.

Bu eşyaların maymuna ait sayıldığı, domuz yavrusunun da onun evcil hayvanı olabileceği düşünülüyor.

Bir diğer maymun, bir köpek ve bir kedi yavrusuyla birlikte defnedilirken, başka bir yerde insanlardaki gibi mezar taşı vardı.

Bilim insanları mezarlardaki nesnelerin muhtemelen maymunların hayattaki en değerli eşyaları olduğundan ve hayvanların öbür dünyaya geçişlerine yardımcı olma amacıyla gömüldüğünden şüpheleniyor.

Araştırmacılar bu özel muamelenin, Romalıların primatları "yarı-insan statüsünde" görme eğiliminde olduğunu yazan Yaşlı Plinius'un metinleriyle açıklanabileceğini söylüyor.

İncelenen iskeletlerde yaygın yetersiz beslenme izlerine rastlanması, Romalıların bu hayvanlara yeterli bakım sağlamadığını gösteriyor.

Mezarlarda hayvanları zapt etmek için kullanıldığı düşünülen tasmaların yanı sıra statü göstergesi olabilecek yiyecek ve kabuklar da bulundu.

Bilim insanları Asya'dan gelmiş bir primata sahip olmanın da bir statü sembolü olduğunu tahmin ediyor. Yazarlar şu ifadeleri kullanıyor:

 Tasmalı bir Hint şebeğine sahip olmak, sahibine egzotik toprakların kaşifi gibi görünmenin; olağanüstü deneyim ve bağlantılara sahip biri diye anılmanın prestijini kazandırmış olmalı.

Independent Türkçe, IFLScience, Ancient Origins, Journal of Roman Archaeology


Charlie Kirk'ün eşi silah yasalarını hâlâ destekliyor

Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde öğrencilerle tartışırken vurulmuştu (Benjamin Hanson/Middle East Images/AFP)
Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde öğrencilerle tartışırken vurulmuştu (Benjamin Hanson/Middle East Images/AFP)
TT

Charlie Kirk'ün eşi silah yasalarını hâlâ destekliyor

Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde öğrencilerle tartışırken vurulmuştu (Benjamin Hanson/Middle East Images/AFP)
Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde öğrencilerle tartışırken vurulmuştu (Benjamin Hanson/Middle East Images/AFP)

Erika Kirk, Turning Point USA'in kurucusu olan eşi Charlie Kirk'ün önceki aylarda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesine rağmen ABD Anayasası'nın İkinci Değişikliği'ni hâlâ desteklediğini söyledi.

37 yaşındaki dul kadın, eşinin ölümünün "bir silah sorunu olmadığına" inandığını da sözlerine ekledi. Çarşamba günü New York Times'ın Dealbook Konferansı'nda konuşan Kirk, kocasının katilini tetikleyen şeyin siyasi bölünmeler olduğunu ifade etti.

"Tüm bunlar, her zaman şiddete başvuracak bireyler olabileceğini fark etmemi sağladı" dedi. Kirk "Ve korktuğum şey, farklı bir görüşü duymak istemediklerinde şiddetin çözüm olduğunu düşündükleri bir çağda yaşıyor olmamız" ifadelerini kullandı.

Sözlerine "Bu bir silah sorunu değil, bu bir insan sorunu, son derece insani bir sorun" diye devam etti. 

Bu bir ruh sorunu.

Ayrıca eşinin silahlı şiddet sonucu öldürülmesine rağmen ABD Anayasası'nın İkinci Değişikliği'ne desteğini de yineledi.

Charlie Kirk, American Comeback turu kapsamında 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi kampüsündeki öğrencilerle tartışırken suikasta kurban gitmişti.

İnternet fenomeni ve podcast yayıncısı, silahlı şiddetle ilgili bir soruyu yanıtlarken boynundan vurularak hayatını kaybetmişti.

Bir öğrenci, "Son 10 yılda Amerika'da kaç kişinin toplu saldırı düzenlediğini biliyor musunuz?" diye sormuştu.

Kirk, "Çete şiddeti dahil mi, değil mi?" diye yanıt vermişti.

Birkaç saniye sonra bir kurşun fenomeni vurmuştu.

Katilini bulmak için başlatılan geniş çaplı insan avının sonucunda 22 yaşındaki Tyler Robinson tutuklanmıştı. 22 yaşındaki Robinson henüz nitelikli cinayet suçlamasıyla ilgili suçlu veya suçsuz olduğuna dair bir beyanda bulunmadı.

Erika Kirk, eşinin anma töreninde katilini kamuoyu önünde affetmişti. New York Times etkinliğinde konuşan Kirk, bunu "kötülüğe bağlanmamak" için yaptığını açıkladı.

Kirk "Zayıf olduğumdan değil, suikastçının yaptığının doğru olduğunu düşündüğümden değil" diye açıkladı. 

Tam tersi. Bağışlamak... Haksızlığa uğramış olanlarınız, birini affetmenin nasıl bir his olduğunu bilirsiniz. Ve bir bakıma bu insanı zehirden kurtarıyor ve berrak bir şekilde düşünmesini, kalbinin özgür olduğu, kötülüğe bağlanmadığı bir an yaşamasını sağlıyor.

Kirk'ün anma etkinliğine katılan 90 bin kişiden biri olan Donald Trump, Turning Point USA'in kurucusu veya eşinin aksine, rakiplerinden "nefret ettiğini" söylemişti.

fgthy
Erika Kirk, Donald Trump'ın da katıldığı bir anma etkinliğinde eşinin katilini kamuoyu önünde affetmişti (AP)

ABD Başkanı "Affedersin. Affedersin Erika. Ama şimdi Erika ve tüm grup benimle konuşabilir ve belki de beni bunun doğru olmadığına ikna edebilirler ama rakiplerime tahammül edemiyorum" diye espri yapmıştı.

Trump ayrıca Kirk'ün ölümünden "radikal sol" siyaseti sorumlu tutmuştu ancak podcast yayıncısını vuran kişinin ideolojisi hâlâ bilinmiyor.

Erika Kirk, eşinin ölümünden bu yana üye sayısında artış görülen kuruluşun CEO'su oldu.

Kirk'ün suikastından sonraki hafta 54 binden fazla öğrenci, sağcı aktivist gruba katılmak umuduyla Turning Point USA'yle iletişime geçmişti.

Independent Türkçe