Uzmanlar açıkladı: Bulaşık makinesi nasıl yerleştirilmeli?

Hassas nesneler üst rafa yerleştirilmeli (Unsplash)
Hassas nesneler üst rafa yerleştirilmeli (Unsplash)
TT

Uzmanlar açıkladı: Bulaşık makinesi nasıl yerleştirilmeli?

Hassas nesneler üst rafa yerleştirilmeli (Unsplash)
Hassas nesneler üst rafa yerleştirilmeli (Unsplash)

Ev işleri arasında en çok tartışılan şeylerden biri, bulaşık makinesinin nasıl doldurulacağı. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var ama en iyi sonucun nasıl alınacağı sorusu da kafaları kurcalıyor. 

Birleşik Krallık'ın Daily Mail gazetesi, "Önceden durulamak lazım mı?", "Yukarıya ya da aşağı yerleştirmek çok fark ediyor mu?", "Çatal kaşıkları nereye koymak gerek?" gibi soruların yanıtının peşine düştü. 

Almanya'daki Bonn Üniversitesi'nden fizikçi Dr. Rainer Stamminger, bulaşıkları makineye yerleştirmeden önce özellikle sıcak suyla yıkamanın enerji ve su israfına neden olduğunu vurguladı. 

Yemek kalıntılarını bir peçete, kaşık ya da bıçakla çöpe atsanız yeter.

Önde gelen bir markada çalışan Bree Lemmen de çoğu üründe bulaşıkların ne kadar kirli olduğunu anlayan sensörlerin olduğunu ve bu yüzden durulamaya gerek kalmadığını belirtti.

Su basıncı orada daha çok olduğu için daha kirli bulaşıkların alt rafa yerleştirilmesi tavsiye ediliyor. 

Yine aynı sebeple cam ya da ince plastik eşyaların hassaslığı, onları üst rafa daha uygun hale getiriyor. 

Ayrıca çok kirli mutfak gereçlerinin köşelere ya da yukarı konması önerilmiyor. 

Dr. Stamminger, "Şunu unutmayın ki su her zaman aşağıdaki püskürtme kollarından yukarı geliyor, bu yüzden kirli yüz aşağı bakmalı" diyor.

Pek çok kullanıcı, olabildiğince çok bulaşığı sıkıştırmak istiyor. Aşırıya kaçmadıkça bunda sorun yok ancak tabakların birbirine dokunmaması önemli.

eevbrfbvfr
Spatula gibi uzun nesneleri yukarı koyabilirsiniz (Daily Mail)

Alman bilim insanı, "Her zaman nesneler arasında suyun aradan geçebileceği kadar boşluk bulunması önemli" uyarısını da yapıyor. 

2015'te Birmingham Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, karbonhidratla kirlenmiş bulaşıkların merkezde, protein lekelilerinse kenarlarda olması gerektiğini ortaya koymuştu. Su merkezde daha yüksek ivmeyle hareket ettiği için oradaki bulaşıkların daha iyi temizleneceği vurgulanmıştı. 

Peki çatal kaşıklar ne olacak? Ünlü bir markanın bulaşık makinesinden sorumlu müdürü Dmitry Letsman, bu konuda doğru ya da yanlış olmadığını ancak yukarıdaki aparatların çatal kaşıkların çok dip dibe olmasını engelleyerek daha iyi temizlenmelerini sağlayabileceğini vurguladı. 

Pahalı şef bıçaklarının makinelerde körelebileceği uyarısında da bulunurken "Elde yıkayıp hemen kurutmak onlar için en iyi yol" dedi. 

Dr. Stamminger'se özellikle çocukların güvenliğini hatırlatarak alt taraftaki sepete konan bıçakların uçlarının aşağı doğru bakmasını tavsiye etti.

Independent Türkçe, Daily Mail, MarthaStewart.com



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP