Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

En yüksek çocuk nüfus oranına sahip il Şanlıurfa
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, geçen yıl en yüksek çocuk nüfus oranına sahip iller, yüzde 44,4 ile Şanlıurfa, yüzde 40,5 ile Şırnak, yüzde 38,2 ile Ağrı ve Muş oldu.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu iller ise yüzde 16,5 ile Tunceli, yüzde 17,5 ile Edirne ve yüzde 18,3 ile Kırklareli olarak sıralandı.

Geçen yıl toplam hane halkı sayısı 26 milyon 309 bin 332 olarak belirlendi. Hanelerin yüzde 43,6'sında 0-17 yaş grubunda en az 1 çocuk bulunduğu görüldü. Bu hanelerin illere göre dağılımı incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranının en yüksek olduğu ilin yüzde 69 ile Şanlıurfa, en düşük olduğu ilin yüzde 29,1 ile Tunceli ve Sinop olduğu tespit edildi.

Toplam hanelerin yüzde 18,9'unda 0-17 yaş grubunda 1 çocuk, yüzde 15'inde 2 çocuk, yüzde 6,3'ünde 3 çocuk, yüzde 2,1'inde 4 çocuk, yüzde 1,2'sinde 5 ve daha fazla çocuk bulunduğu kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun 2018'de yüzde 28,3'ü 0-4 yaş grubunda, yüzde 27,7'si 5-9 yaş grubunda, yüzde 27,7'si 10-14 yaş grubunda ve yüzde 16,3'ü 15-17 yaş grubunda yer aldı. Geçen yıl ise yüzde 24,1'inin 0-4 yaş grubunda, yüzde 29,6'sının 5-9 yaş grubunda, yüzde 28,8'inin 10-14 yaş grubunda ve yüzde 17,5'inin 15-17 yaş grubunda yer aldığı görüldü.

En popüler bebek isimleri Alparslan ve Asel
Doğum istatistiklerine göre, 2022'de canlı doğan bebek sayısının 1 milyon 35 bin 795 olduğu belirlendi. Yeni doğan bebeklerin 531 bin 946'sının erkek, 503 bin 849'unun ise kız olduğu hesaplandı. Canlı doğan bebeklerin yüzde 96,8'ini tekil, yüzde 3,1'ini ikiz, yüzde 0,1'ini üçüz ve daha fazla çoğul doğumlar oluşturdu.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, hastanede gerçekleşen doğumların oranı, 2010'da yüzde 91,6 iken 2022'de yüzde 97,3'e çıktı. Beşli karma aşı (DPT+IPV+Hib) 3 doz ile aşılama oranı 2021'de yüzde 95 iken 2022'de yüzde 99,5 oldu.

"Hayat Tabloları, 2020-2022" sonuçlarına göre doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 77,5 yıl, erkekler için 74,8 yıl ve kadınlar için 80,3 yıl olarak tespit edildi. Türkiye'de 7 yaşına ulaşan bir çocuğun kalan yaşam süresinin ortalama 71,4 yıl, erkek çocuklar için 68,7 yıl ve kız çocuklar için 74,1 yıl olduğu görüldü.

Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaştaki çocuklar için bu süre 63,5 yıl oldu. Söz konusu süre, erkek çocuklar için 60,8 yıl iken kız çocuklar için 66,2 yıl olarak belirlendi. Bu yaş için kız ve erkek çocuklar arasındaki beklenen yaşam süresi farkının 5,4 yıl olduğu tespit edildi.

Bebeklere konulan en popüler erkek isimleri geçen yıl Alparslan, Yusuf ve Göktuğ, en popüler kız isimleri Asel, Zeynep ve Defne oldu. Erkek bebeklerin 8 bin 957'sine Alparslan, 5 bin 538'ine Yusuf, 5 bin 361'ine Göktuğ, kız bebeklerin 8 bin 114'üne Asel, 7 bin 614'üne Zeynep, 6 bin 895'ine ise Defne ismi verildi.

Türkiye'de geçen yıl 0-17 yaş grubundaki çocuklarda en çok kullanılan erkek isimlerinin Yusuf, Mustafa ve Mehmet, kız isimlerinin ise Zeynep, Elif ve Yağmur olduğu görüldü.

Toplam yaş bağımlılık oranı 2023'te yüzde 46,3 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişi başına düşen 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı ise yüzde 31,4 olarak hesaplandı.

İlkokul tamamlama oranı yüzde 98,5
Milli Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre 2021/22 öğretim yılında yüzde 81,6 olan okul öncesi eğitim seviyesinde 5 yaş net okullaşma oranının 2022/23 öğretim yılında yüzde 85 olduğu görüldü.

5 yaş net okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oran erkek çocuklar için yüzde 85,2, kız çocuklar için yüzde 84,7 olarak kaydedildi. İlkokul seviyesinde net okullaşma oranı 2022/23 öğretim yılında yüzde 93,8, ortaokul seviyesinde yüzde 91,2 ve ortaöğretim seviyesinde yüzde 91,7 oldu.

Eğitim kademesi ve cinsiyete göre okul tamamlama oranlarına bakıldığında yıllara göre artış gözlendi. İlkokul tamamlama oranı 2017/18 eğitim öğretim döneminde yüzde 98,4 iken 2022/23 eğitim öğretim döneminde yüzde 98,5 olarak hesaplandı.

Ortaokul tamamlama oranı 2017/18 eğitim ve öğretim döneminde yüzde 90,2 iken 2022/23 eğitim ve öğretim döneminde yüzde 96,3'e yükseldi. Ortaöğretim tamamlama oranı ise yüzde 65,1'den yüzde 80,3'e çıktı.

Ortaöğretim okul tamamlama oranı cinsiyete göre incelendiğinde, 2022/23 eğitim ve öğretim döneminde erkek çocuklar için yüzde 78,8, kız çocuklar için yüzde 81,8 olduğu görüldü.

Örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı 19,9 milyon
Milli Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre Türkiye genelinde 2022/23 eğitim ve öğretim döneminde örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı 19 milyon 904 bin 679 oldu. Bu öğrencilerin yüzde 51,6'sını erkek, yüzde 48,4'ünü ise kızlar oluşturdu.

Özel eğitim gerektiren bireylere (işitme, görme, ortopedik ve hafif düzeyde zihinsel engelli) hizmet veren, özel olarak yetiştirilmiş personelin bulunduğu, geliştirilmiş eğitim programlarının uygulandığı özel öğretim kurumlarında örgün eğitime devam eden öğrenci sayısı 507 bin 804 olarak hesaplandı.

Özel eğitim alan öğrenciler örgün eğitimdeki öğrencilerin yüzde 2,6'sını oluşturdu. Özel örgün eğitime devam eden öğrencilerin yüzde 63,3'ünü erkek, yüzde 36,7'sini ise kız öğrencilerin oluşturduğu tespit edildi.

"Türkiye Sağlık Araştırması 2022" sonuçlarına göre ailelerin beyanları doğrultusunda, 2-14 yaş grubundaki çocukların yüzde 1,5 ile en fazla öğrenmede ve yürümede zorluk çektiği görüldü. Aynı yaş grubundaki çocukların yüzde 1'inin konuşmada, yüzde 0,8'inin görmede, yüzde 0,4'ünün ise duymada zorluk çektiği belirlendi.

Aynı dönemde çocuklarda son 6 ay içinde görülen hastalık türleri incelendiğinde, 0-6 yaş grubunda yüzde 31,3 ile en çok üst solunum yolu enfeksiyonu görüldü. Bunu yüzde 29,4 ile ishal, yüzde 6,9 ile alt solunum yolu enfeksiyonu, yüzde 6,7 ile kansızlık izledi.

Yaş grubu 7-14 olan çocuklarda da yüzde 27,1 ile üst solunum yolu enfeksiyonu ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 19,8 ile ishal, yüzde 11,2 ile ağız ve diş sağlığı sorunları, yüzde 8,8 ile gözle ilgili sorunlar takip etti.

Çocuk yaşta evlenme oranları geriledi
"Hane Halkı İşgücü Araştırması 2023" sonuçlarına göre, 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 22,1 olarak belirlendi. İş gücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bunun erkek çocuklar için yüzde 32,2, kız çocuklar için yüzde 11,5 olduğu hesaplandı.

Evlenme istatistiklerine göre, 16-17 yaş grubundaki kız çocuklarının resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002'de yüzde 7,3 iken 2023'te yüzde 1,9'a geriledi.

Diğer taraftan, aynı yaş grubunda olan erkek çocukların resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002'de yüzde 0,5 iken 2023'te yüzde 0,1 oldu.

Geçen yıl 22 milyon 206 bin 34 olan çocuk nüfusun içinde babası vefat etmişlerin sayısının 263 bin 757, annesi vefat etmişlerin sayısının 82 bin 291, hem annesi hem babası vefat etmişlerin sayısının ise 5 bin 461 olduğu görüldü.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre, 2023'te Türkiye genelinde kuruluş bakımı altında bulunan çocuk sayısının 14 bin 435 olduğu belirlendi. Mevcut koruyucu aile sayısı 8 bin 164, koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı ise 9 bin 806 oldu. Evlat edindirilen çocuk sayısı 637 olarak kayıtlara geçti.

Boşanma istatistiklerine göre, 2023'te boşanan çiftlerin sayısı 171 bin 881 olarak kaydedildi. Kesinleşen boşanma davaları sonucu 171 bin 213 çocuk velayete verildi. Çocukların velayetinin yüzde 74,9'unun anneye, yüzde 25,1'inin ise babaya verildiği tespit edildi.

En fazla çocuk ölümleri dışsal yaralanma ve zehirlenmelerden
Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2022 yılında 1-17 yaş grubunda en fazla çocuk ölümlerinin dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle gerçekleştiği görüldü. Söz konusu nedenle hayatını kaybeden 1-17 yaş grubundaki çocukların sayısı 2022 yılında 1275 olarak kayıtlara geçti. Sinir sistemi ve duyu organları hastalıkları nedeniyle 866, iyi huylu ve kötü huylu tümörler nedeniyle 635, dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle 385 çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi.

2009'da bebek ölüm hızı binde 13,9 iken 2022'de binde 9,2'ye düştü. Bebek ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde, 2009-2022 yıllarında erkek bebekler için binde 14,6'dan binde 9,9'a, kız bebekler için binde 13,1'den binde 8,4'e düştüğü görüldü.

Doğumdan sonraki 5 yıl içinde ölme olasılığını ifade eden 5 yaş altı ölüm hızı, 2009'da binde 17,7 iken 2022'de binde 11,2'ye geriledi. 5 yaş altı ölüm hızı cinsiyete göre incelendiğinde, 2009-2022 yıllarında erkek çocuklar için binde 18,5'ten binde 12,1'e, kız çocuklar için binde 16,8'den binde 10,2'ye düştüğü belirlendi.



NASA'nın Mars aracı Curiosity, Dünya'ya benzer bir ortamın izlerini keşfetti

Gale Krateri'nde bugüne kadar yapılan incelemeler, yaklaşık 3 milyar yıl önce burada göl olduğuna işaret ediyor (NASA/JPL-Caltech)
Gale Krateri'nde bugüne kadar yapılan incelemeler, yaklaşık 3 milyar yıl önce burada göl olduğuna işaret ediyor (NASA/JPL-Caltech)
TT

NASA'nın Mars aracı Curiosity, Dünya'ya benzer bir ortamın izlerini keşfetti

Gale Krateri'nde bugüne kadar yapılan incelemeler, yaklaşık 3 milyar yıl önce burada göl olduğuna işaret ediyor (NASA/JPL-Caltech)
Gale Krateri'nde bugüne kadar yapılan incelemeler, yaklaşık 3 milyar yıl önce burada göl olduğuna işaret ediyor (NASA/JPL-Caltech)

NASA, Mars'ın bir zamanlar yaşanabilir bir ortama ev sahipliği yaptığına dair yeni bir kanıt buldu. 

Mars keşif aracı Curiosity, Kızıl Gezegen'deki Gale Krateri'nde yer alan kayaçlarda normalden çok daha fazla miktarda manganez oksit tespit etti. Araştırmacılar bu mineralin varlığının, tortul kayaçların bir gölün kıyı şeridi, nehir veya deltada oluştuğuna işaret ettiğini düşünüyor.

Dünya'da oksijenden dolayı manganez yüksek seviyelerde bulunurken bazı bakteriler enerjilerini bu mineralin oksidasyon seviyelerinden alıyor. Ayrıca bu bakteriler oksitlenme sürecini de hızlandırıyor. 

Mars'ın atmosferinde neredeyse hiç oksijen olmaması ve yaşayan bakterilere dair bir kanıtın da henüz bulunmaması nedeniyle bu kadar manganezin nereden geldiği soru işaretlerine yol açıyor. 

Journal of Geophysical Research: Planets adlı hakemli dergide dün yayımlanan araştırmanın başyazarı Patrick Gasda, "Mars'ta yaşam olduğuna dair kanıtımız yok ve Mars'ın çok eski zamanlardaki atmosferinde oksijenin nasıl bir mekanizmayla üretildiği de belirsizliğini koruduğundan manganez oksidin burada oluşup yoğunlaşması gerçekten şaşırtıcı" diyor. 

Bu bulgular Mars atmosferinde veya yüzey suyunda meydana gelen daha büyük süreçlere işaret ediyor ve Mars'taki oksidasyonu anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini gösteriyor.

Kayaçlardaki mineraller, Curiosity'nin ChemCam aracının analizleriyle tespit edildi. Bu araç lazer kullanarak kayaçların yüzerinde bir plazma oluşturuyor, daha sonra bu ışığı kullanarak kayaçların bileşimini saptıyor. 

Keşif aracı, Gale Krateri'ndeki tortul kayaçların kum, silt ve çamur karışımından oluştuğunu buldu. Araştırmacılar manganezin bu kumlarda nasıl zenginleştiğini ve manganezin çökelmesini hangi mekanizmaların sağladığını bulmaya çalıştı. Örneğin yeraltı suyu bir gölün kıyısındaki veya deltanın ağzındaki gözenekli kumlardan süzülerek geçmiş olabilirdi.

Hepsi yüksek derecede oksitleyici koşulların varlığını gerektiren bu mekanizmalar üzerinde çalışan araştırmacılar en olası senaryonun, oksijen bakımından zengin bir atmosferin varlığında bir göl kıyısı boyunca manganez oksitlerin çökelmesi olduğu sonucuna vardı.

ChemCam aracının baş araştırmacısı Nina Lanza, "Bu çok eski kayaçların ortaya çıkardığı üzere Gale Gölü'ndeki ortam, bize bugün Dünya'dakine şaşırtıcı derecede benzeyen yaşanabilir bir ortama pencere açıyor" diyor.

Dünya'da yer alan göl kıyılarındaki oksijen içeren sığ sularda manganez mineralleri yaygın bir şekilde görülür ve Mars'ın çok eski dönemlerinde bu tür tanıdık özellikler bulmak dikkate değer.

Manganez oksitin oluşması binlerce yıl sürebildiğinden araştırmacılar bu bulguların, Mars'taki Gale Krateri'nde uzun süre boyunca yaşanabilir bir göl olduğuna dair yeni bir kanıt sunduğunu düşünüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, Science Daily, Journal of Geophysical Research: Planets


Zirve yapan Güneş aktivitesi Mars'ta eşsiz "küresel auroralar" yarattı

Fotoğraf: NASA
Fotoğraf: NASA
TT

Zirve yapan Güneş aktivitesi Mars'ta eşsiz "küresel auroralar" yarattı

Fotoğraf: NASA
Fotoğraf: NASA

Mars, Güneş aktivitesindeki artış nedeniyle son zamanlarda benzeri görülmemiş ölçekte "küresel auroralar" yaşıyor.

Auroralar, Güneş'ten gelen yüklü parçacıkların bir gezegenin manyetik alanıyla etkileşime girmesiyle oluşuyor.

Dünya'da ekvator ve kutuplardan eşit kolaylıkta aurora görmek nadir bir durum çünkü gezegenin manyetik alanı, onu Güneş fırtınalarından büyük ölçüde koruyor. Ancak Mars'ta Dünya benzeri bir manyetik alan bulunmadığından, kızıl gezegendeki auroralar küresel bir fenomen olabiliyor. Bu fenomen, yaklaşık her 11 yılda bir gerçekleşen ve solar maksimum diye adlandırılan Güneş aktivitesinin zirve yaptığı bu dönemde daha sık görülüyor.

Solar maksimumda Güneş, patlamalar ve koronal kütle atımları salmaya eğilimli oluyor. 

Colorado Üniversitesi Atmosfer ve Uzay Fiziği Laboratuvarı'ndan Nick Schneider, internet sitesi Space Weather'a yaptığı açıklamada, "Mars son 10 yılın en büyük auroral aktivitesini yaşıyor" dedi.

Sadece şubatta, daha önce hiç görmediğimiz bir "aurora hat-trick"i yani üç küresel aurora olayı yaşandı.

NASA'nın Maven uzay aracı, şubatta Mars'ta parlayan auroralar hakkında veri toplanmasını sağladı. Bu auroralar, Güneş fırtınalarındaki şok dalgaları tarafından hızlandırılan enerjik Güneş parçacıklarının (solar energetic particles) yani SEP'lerin Mars atmosferiyle etkileşimi sonucu oluşmuştu. 

UC Berkeley'deki Maven ekibinin üyesi Rebecca Jolitz, "Mars'a halihazırda her ay kabaca 1 ila 2 CME (koronal kütle atımı) vuruyor ve bu da yüklü miktarda SEP getiriyor" dedi.

Astrofizikçiler, Dünya'nın 15 Mayıs 1921'de yaşadığı gibi bir süper Güneş fırtınasının bugün gezegenimizi vurması halinde neler olabileceğini anlamaya çalışıyor. O fırtına, ABD ve Birleşik Krallık da dahil dünyanın çeşitli yerlerinde elektrik ve telgraf kontrol odalarında yangınlar çıkmasına neden olmuştu. 

Bu yıl zirveye ulaşan Güneş aktivitesi, iki NASA uzay aracına (MAVEN ve Curiosity) Mars'tan solar maksimumu inceleme fırsatı sunacak. Elde ettikleri bulgular, Kızıl Gezegen'e gidecek astronotlar için radyasyondan korunma yöntemlerinin geliştirilmesini sağlayabilir

Güneş'ten gelen böyle bir patlamanın günümüzde ne gibi zararlara yol açabileceği belirsizliğini koruyor.

Araştırmacılar solar maksimum sırasında, büyük ölçüde manyetik alan tarafından korunmayan Mars'ta gerçekleşen auroraları incelemenin daha fazla bilgi sağlayabileceğini belirtti.

Dr. Schneider, "Bu bize Maven görevinin temel hedeflerinden birini yani Güneş fırtınalarının Mars atmosferini nasıl etkilediğini inceleme fırsatı verecek. Bu hepimizin beklediği türden bir eğlence!" dedi. 

Atmosfer ve Uzay Fiziği Laboratuvarı'ndan astrofizikçi Shannon Curry de  "Aslında bu yıl Mars'ta 'büyük olanı' yani astronotlar Mars'a gitmeden önce Güneş radyasyonunu daha iyi anlamak için çalışabileceğimiz büyük bir olayı görmeyi çok isterim" dedi.
Independent Türkçe


WhatsApp'ın yeni özelliği sohbet etmeye teşvik ediyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

WhatsApp'ın yeni özelliği sohbet etmeye teşvik ediyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

WhatsApp yakında kullanıcıların hangi arkadaşlarının çevrimiçi olduğunu görmelerine izin vererek onları sohbet etmeye teşvik etmeye çalışabilir. 

Güncelleme takip sitesi WABetaInfo'ya göre, bu özellik "yakın zamanda çevrimiçi" olan kişilerin bir listesini gösterecek.

İnternet sitesi, bu özelliğin "sohbet edilecek kişileri önermeyi" amaçlayan kapsamlı bir değişikliğin parçası olduğunu belirtti. Örneğin bu sayede kullanıcıların rehberlerinde henüz sohbet etmedikleri kişiler gösterilerek yeni konuşmalar başlatılması sağlanacak. 

Ancak yeni değişiklikler, bu kişilerden hangilerinin "yakın zamanda çevrimiçi" olduğunu görme seçeneği ekliyor.

WABetaInfo, bu güncellemenin WhatsApp'ın hem Android hem de iOS sürümlerinin yayın öncesi versiyonlarında görüldüğünü bildirdi. 

Bu araç, belirli bir anda çevrimiçi olanları göstermiyor. Bunun yerine, yakın zamanda çevrimiçi olmuş kişilerin anlık görüntüsünü göstermeye odaklanıyor.

WhatsApp uzun zamandır sohbet çubuğunun üst kısmında "çevrimiçi" ve "son görülme" bilgilerini gösteriyor. Bu sayede kullanıcılar, başkalarının o anda uygulamada olup olmadıklarını ya da uygulamayı en son ne zaman açtıklarını görebiliyor. 

Şirket bu özellikte bir dizi gizlilik koruması da sunuyor. Bunların en başında, bu özelliği tamamen ya da kişilere göre kapatma seçeneği geliyor. Ayrıca bu özelliğin kapatılması, başkalarının ne zaman çevrimiçi olduğunu görmenin de artık mümkün olmadığı anlamına geliyor.

Ayrıca, daha önce sohbet etmediğiniz, rehberinize kaydetmediğiniz veya sizi engelleyen bir kullanıcının ne zaman çevrimiçi olduğunu görmek de mümkün değil.
Independent Türkçe


Avrupa'yı sualtı tüneliyle Afrika'ya bağlayacak projede hedef FIFA 2030

Tünel İspanya'nın Tarifa kentinden Cebelitarık Boğazı'nı geçip Fas'ın Tanca kentine uzanacak (Unsplash)
Tünel İspanya'nın Tarifa kentinden Cebelitarık Boğazı'nı geçip Fas'ın Tanca kentine uzanacak (Unsplash)
TT

Avrupa'yı sualtı tüneliyle Afrika'ya bağlayacak projede hedef FIFA 2030

Tünel İspanya'nın Tarifa kentinden Cebelitarık Boğazı'nı geçip Fas'ın Tanca kentine uzanacak (Unsplash)
Tünel İspanya'nın Tarifa kentinden Cebelitarık Boğazı'nı geçip Fas'ın Tanca kentine uzanacak (Unsplash)

6 milyar euroluk bir teklifin hayata geçirilmesi halinde, yaklaşık 27,5 kilometrelik yeni bir sualtı tüneli Avrupa'nın yüksek hızlı tren ağını 2030 itibarıyla Kuzey Afrika'ya bağlayabilir.

Tünel, İspanya'nın mevcut demiryolu hatlarını Fas'ın 2018'de açılan ve saatte yaklaşık 322 km'ye çıkan Al Boraq trenlerine bağlayarak yüksek hızlı tren hizmeti sunacak.

İspanya'nın Madrid şehrinden Fas'ın Kazablanka şehrine giden bir rota Algeciras ve Tanca üzerinden Cebelitarık Boğazı'nı geçecek.

Madrid'den Kazablanka'ya ortalama bir uçuş 1 saat 50 dakika sürerken, yolcuların kıta değiştirdiği tren yolculuğunun 5 saat 30 dakikada tamamlanacağı bildiriliyor.

Halihazırda stratejik planlama sürüyor ve geliştiriciler tünelin sadece 6 yıl içinde, üç ülkenin (İspanya, Portekiz ve Fas) 2030 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacağı zaman açılmasını umuyor.

Resmi maliyetler bilinmese de projenin yapımının 6 milyar euroya mal olabileceği tahmin ediliyor. 

İspanyol hükümeti geçen haziran "Avrupa-Afrika Cebelitarık Boğazı sabit bağlantısı"nı incelemek üzere 2,3 milyon euroluk AB fizibilite fonunu onaylamıştı.

İspanya Ulaştırma Bakanı o dönemde Raquel Sanchez şunları söylemişti: “Ülkelerimiz ve Avrupa'yla Afrika arasındaki ilişkiler için azami jeostratejik öneme sahip bir projenin çalışmalarına ivme kazandıracağız.

El ele vererek 1981'de başlattığımız Cebelitarık Boğazı sabit bağlantı projesinin canlandırılmasında yeni bir aşamaya geçiyoruz.

Yeniden canlandırılan proje ilk kez 40 yıl önce 1979'da ciddi bir şekilde önerilmişti ve Dover'la Calais arasındaki kıtalararası Manş Tüneli'ne benziyordu.

Fas Ulusal Boğaz Araştırmaları Şirketi (SNED) ve İspanya Cebelitarık Boğazı Sabit Haberleşme Araştırmaları Derneği (SECEGSA) tarafından bölgede yapılan araştırmalar da bazı lojistik zorlukları ortaya koymuştu.

Boğaz en derin noktasında 900 metre aşağıya uzanıyor ve Azorlar-Cebelitarık fayındaki düzenli sismik faaliyetler ek risk oluşturuyor.

SECEGSA'ya göre tünelin başarılı olması halinde yılda 12,8 milyondan fazla yolcu geçişten faydalanabilecek ve iki kıta arasındaki ticarette 13 milyon ton yük artışı sağlanabilecek.

 

Independent Türkçe


Alpakaları diğer memelilerden ayıran çiftleşme özelliği bulundu

Alpakaların aksine diğer memeliler vajinayı döllüyor (Unsplash)
Alpakaların aksine diğer memeliler vajinayı döllüyor (Unsplash)
TT

Alpakaları diğer memelilerden ayıran çiftleşme özelliği bulundu

Alpakaların aksine diğer memeliler vajinayı döllüyor (Unsplash)
Alpakaların aksine diğer memeliler vajinayı döllüyor (Unsplash)

Bilim insanları alpakaların doğrudan rahmi dölleyen tek memeli olduğunu tespit etti. 

ABD'nin Massachusetts eyaletindeki Mount Holyoke College'dan araştırmacılar, bir erkekle çiftleştikten 24 saat sonra ötanaziyle öldürülen 10 dişi alpakanın üreme yollarını inceledi.

Bilimsel dergi Plos One'da yayımlanan çalışmada, dişi alpakaların üreme yollarında rahim içine kadar yoğun kanama ve zedelenme olduğu gözlemlendi. Yakın zamanda çiftleşmemiş alpakalardaysa böyle bir duruma rastlanmadı. 

Araştırmacılara göre bu durum, erkek alpakanın çiftleşme sırasında penisini rahme kadar itmesinden kaynaklanıyor. 

Bilim insanları, alpakaların penisinin çok uzun, ince ve fibro-elastik bir yapıya sahip olduğunu belirtti.

Çalışmada ayrıca penisin ucunun sert bir kıkırdakla kaplı olduğu ve neredeyse mızrağa benzediği ifade edildi. 

Araştırmacılar, erkek alpakaların penisin bu yapısı sayesinde, diğer memelilerin aksine doğrudan rahmi dölleyebildiğini belirtti. 

Ayrıca dişi alpakaların rahmindeki yoğun kanamanın da penis ucundaki sert kıkırdakla kaplı yapıdan kaynaklandığı bildirildi. 

Akademisyenler, alpakaların çiftleşme tarzının başarılı bir döllenme ve hamilelik olasılığını artırdığına işaret ederek, kanama sonucu oluşan iltihabın, döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yerleşmesini sağladığını belirtti.

Independent Türkçe, Phys.org, New Scientist


İnsan bilincinde kilit rol oynayan ağ ortaya çıkarıldı

Araştırmacılar yeni bulguların başkalaşan bilinç hallerini açıklayabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar yeni bulguların başkalaşan bilinç hallerini açıklayabileceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

İnsan bilincinde kilit rol oynayan ağ ortaya çıkarıldı

Araştırmacılar yeni bulguların başkalaşan bilinç hallerini açıklayabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar yeni bulguların başkalaşan bilinç hallerini açıklayabileceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları, bilincin uyanık kalmasını sağlayan beyin mekanizmasını ortaya çıkardı. Bulgular koma ve bitkisel hayattaki kişiler için daha iyi tedaviler geliştirilmesinin önünü açabilir.

İnsan bilincinin, uyanıklık ve farkındalık şeklinde iki katmandan oluştuğu düşünülüyor. Daha önceki çalışmalarda uyanıklığı düzenlediği düşünülen beyinsapıyla beynin farkındalıkla ilgili bölümleri arasında bağlantı olduğu ortaya konmuştu. 

Yeni araştırmadaysa istirahat halindeki bilinçli insan beyninde uyanıklığın nasıl korunduğu bulundu. Bu haldeyken insan beyni yeni bilgileri işleyebiliyor fakat aktif bir şekilde bir görevi yerine getiremiyor. 

Massachusetts Genel Hastanesi'nden araştırmacılar manyetik rezonans görüntüleme (MR) yoluyla beyinsapı, talamus, hipotalamus, bazal ön beyin ve serebral korteksi birbirine bağlayan daha önce görülmemiş yolları tespit etti. Bunlar arasındaki bağlantının, bilim insanlarının "uyarımı artan varsayılan ağ" (default ascending arousal network / dAAN) adını verdiği bir mekanizmayla dinlenme halindeki bilinçli insan beyninin uyanık kalmasını sağladığı tespit edildi.

Science Translational Medicine adlı bilimsel dergide dün yayımlanan araştırmayı yürüten ekip, bedenleri ölümlerinden sonra bağışlanan üç kişinin ve 84 sağlıklı kişinin beyin MR'larını inceledi. Bilim insanları orta beyindeki ventral tegmental alanda (VTA), dAAN'deki diğer düğümlerle büyük ölçüde bağlantılı bir merkez buldu. 

VTA ayrıca bilinçli farkındalıkta önemli bir rol oynayan, korteksteki başka bir ağla da bağlantılıydı.

Daha önce VTA'nın esasen davranış ve bilişselliği düzenlediği düşünülürken yeni çalışma bu alanın uyanıklık ve farkındalığın sürdürülmesinde de rol oynadığını gösteren diğer kanıtlara katkı sağlıyor.

Araştırmanın başyazarı nörolog Brian Edlow şöyle açıklıyor:

Bağlantıyı ortaya çıkaran sonuçlarımız, VTA'nın dopaminerjik yollarının uyarılmasıyla hastaların komadan çıkmasını sağlama potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor çünkü bu merkez, beynin bilinç açısından kritik rol oynayan birçok bölgesine bağlı.

Bilim insanları yeni bulguların koma ve nöbet gibi başkalaşan bilinç halleriyle bağlantılı çok sayıda nöroloji̇k bozukluğu daha i̇yi̇ anlamaya katkı sağlayacağını umuyor. Araştırmacılar halihazırda travmatik beyin hasarından sonra komaya giren hastalarda dAAN'yi uyararak ağı yeniden etkinleştirmeyi ve böylece hastanın bilincini geri kazanmasını sağlamayı amaçlayan klinik çalışmalar yürütüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, Neuroscience News, Science Translational Medicine


Evlilikleri bitiren kaçamaklar, yeni Netflix belgeselinde

Belgesel, 15 Mayıs'ta Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
Belgesel, 15 Mayıs'ta Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
TT

Evlilikleri bitiren kaçamaklar, yeni Netflix belgeselinde

Belgesel, 15 Mayıs'ta Netflix'te gösterime girecek (Netflix)
Belgesel, 15 Mayıs'ta Netflix'te gösterime girecek (Netflix)

Netflix'in yeni belgesel dizisi Ashley Madison: Seks, Yalanlar ve Skandal'ın (Ashley Madison: Sex, Lies & Scandal) fragmanında ilişkiler, yalanlar ve internet üzerinden flört etmenin hayatları mahveden sonuçları gözler önüne seriliyor.

"Hayat Kısa. Bir İlişki Yaşayın", evli insanların eşlerini aldatmaları için yetişkinlere yönelik bir çevrimiçi arkadaşlık sitesi olan AshleyMadison.com'un sloganıydı.

Kanada merkezli çevrimiçi arkadaşlık hizmeti, 2002'de hayata geçtiğinde milyonlarca kullanıcı siteye üye oldu. Ancak Temmuz 2015'te web sitesi hack'lendi ve kullanıcı bilgileri açığa çıktı, evlilikler sona erdi ve hayatlar mahvoldu.

Dizinin yönetmeni Toby Paton, "Hepimiz sadakatsizliğin inanılmaz derecede yıkıcı ve incitici olabileceğini biliyoruz ancak aynı zamanda Ashley Madison'ın 37 milyon üyesi olduğu gerçeği bize hepimizin bildiği başka bir şeyi daha anlatıyor: Hayatınızın geri kalanında tek bir kişiye bağlanmak gerçekten zor" dedi. 

Ashley Madison'a üye olan insanları azarlamak yerine neden bu siteye yöneldiklerini araştırmakla daha çok ilgilendik. Ne arıyorlardı? İlişkilerinde neler oluyordu? Ve en önemlisi de partnerlerinin hikayeye bakış açısı neydi?

Fragman, katılımcıların sızdırılan bilgiler için kimin suçlanacağını sorguladığını gösteriyor.

"Aşk, evlilik ve arzu üstüne düşünme fırsatı"

Yönetmen Paton, "Beklenmedik ve taze bir dünya yaratmak istedik; bir an eğlenceli ve esprili, ama hikaye trajik bir hal aldığında gerçekten şoke edici ve duygusal olabilecek bir şey" diye ekledi. 

Umarım sonuç, internet çağında aşk, evlilik ve arzu üzerine düşünme fırsatı da sunan çılgın ve keyifli bir yolculuk olur.

Netflix'in resmi sitesinde belgeselin konusu kısaca şöyle anlatılıyor:

Yasak ilişki arayan evliler için kurulan bir flört sitesinin hack'lenip milyonlarca kullanıcının mahrem bilgilerinin ifşa olmasıyla evlilikler ve hayatlar mahvolur.

Minnow Films tarafından hazırlanan dizinin yapımcılığını Chris McLaughlin, yönetici yapımcılığınıysa Fiona Caldwell ve Sophie Jones üstleniyor. 

Ashley Madison: Seks, Yalanlar ve Skandal, her biri 50 dakikalık üç bölümden oluşuyor.

Independent Türkçe, Variety, IndieWire


Star Wars dizisinin yıldızı, merakla beklenen devam filminde oynayacak

Ukraynalı oyuncu Ivanna Sakhno, 2023'te başlayan Ahsoka'da Baylan Skoll'un çırağı Shin Hati'yi canlandırıyor (Disney+)
Ukraynalı oyuncu Ivanna Sakhno, 2023'te başlayan Ahsoka'da Baylan Skoll'un çırağı Shin Hati'yi canlandırıyor (Disney+)
TT

Star Wars dizisinin yıldızı, merakla beklenen devam filminde oynayacak

Ukraynalı oyuncu Ivanna Sakhno, 2023'te başlayan Ahsoka'da Baylan Skoll'un çırağı Shin Hati'yi canlandırıyor (Disney+)
Ukraynalı oyuncu Ivanna Sakhno, 2023'te başlayan Ahsoka'da Baylan Skoll'un çırağı Shin Hati'yi canlandırıyor (Disney+)

Heyecanla beklenen devam filmi M3GAN 2.0, Disney+'ta ekranlara gelen Yıldız Savaşları (Star Wars) spinoff'u Ahsoka'nın yıldızlarından birini oyuncu kadrosuna kattı. 

Yaklaşan korku filmi, 2023'ün en büyük başarı öykülerinden birinin devamı niteliğinde. 

Gişedeki büyük başarı yeşil ışığı yaktırdı

İlk film, robot bilimci Gemma'nın yeni yetim kalan yeğeni Cady'ye M3GAN adında robotik bir arkadaş vermesini ve kızı koruma çabalarının hızla ölümcül bir hal almasını konu alıyordu. 

Gemma rolüyle Allison Williams'a Cady'yi canlandıran Violet McGraw'un eşlik ettiği gerilim, 12 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında 181 milyon dolar kazanarak büyük bir başarı elde edince, devam filmi için hemen yeşil ışık yakıldı.

Devam filmi ilk filmin de senaristi olan Akela Cooper tarafından yazıldı. M3GAN'ın yönetmeni Gerard Johnstone da ikinci film için görüşmelerini sürdürüyor.

Deadline'ın haberine göre, yakında gösterime girecek M3GAN 2.0'ın oyuncu kadrosuna ilk yeni oyuncu eklendi. 

Sevilen dizi Ahsoka'dan Ivanna Sakhno'nun önemli bir rolü canlandırmak üzere projeye dahil olduğu duyurulurken, oynayacağı karakterle ilgili ayrıntılar gizli tutuluyor.

Ivanna Sakhno, merakla beklenen devam filmi M3GAN 2.0'a katılmadan önce en çok Ahsoka'daki Shin Hati rolüyle tanınıyordu.

Spinoff dizisinin 8 bölümünün 7'sinde görünen karakterin, ikinci sezonda geri dönüp dönmeyeceğiyse henüz belli değil.

Independent Türkçe, Deadline, ScreenRant


Yukarı Bak'taki uçan ev, artık Airbnb'den tutulabiliyor

Evin üstüne yaklaşık 8 bin balon yerleştirildi (Airbnb)
Evin üstüne yaklaşık 8 bin balon yerleştirildi (Airbnb)
TT

Yukarı Bak'taki uçan ev, artık Airbnb'den tutulabiliyor

Evin üstüne yaklaşık 8 bin balon yerleştirildi (Airbnb)
Evin üstüne yaklaşık 8 bin balon yerleştirildi (Airbnb)

Airbnb, 2009 çıkışlı Yukarı Bak'taki (Up) uçan evin replikasını inşa etti.

Firma, "İkonlar" programının bir parçası olarak hizmete açtığı özel evi çarşamba günü tanıttı.

Airbnb'nin yöneticisi Brian Chesky, ABD'nin Kaliforniya eyaletinin Los Angeles şehrinde düzenlenen tanıtım etkiliğinde evin, New Mexico çölündeki Abiquiu bölgesine yerleştirileceğini söyledi.

Şirketin tasarladığı ev de tıpkı filmdeki gibi havada asılı şekilde duracak. Ev, oturanlar içindeyken dev bir vinç yardımıyla havada tutulacak. 

Firma, evdeki elektrik ve tesisat sistemlerinin, iniş ve kalkış sırasında bağlanacak özel jeneratörlerle tam kapasite çalışacağını belirtti.

Airbnb sayfasındaki ilanda evin sahibi, Disney Pixar yapımının ana karakteri Carl Fredricksen olarak görülüyor. 

dfr
X-Men malikanesinde isteyenler Wolverine'in odasında konaklayabiliyor (Airbnb)

İlanda, evin filmin çıkışının 15. yıldönümü için özel olarak tasarlandığı ifade ediliyor. Ayrıca replikanın içinde animasyon filmde kullanılan aile fotoğrafları, yataklar ve eşyalar yer alıyor.

Firma, 14 Mayıs'a kadar ilana yapılacak başvuruları değerlendirecek ve seçilen kişilere evde ücretsiz kalma imkanı sunulacak.

Firmanın yeni tanıtımında, 1992-1997'de televizyonda yayımlanan X-Men animasyonundaki orijinal malikanenin iki boyutlu bir replikası da inşa edildi.

New York eyaletindeki Winchester bölgesine kurulan evde kalmanın gecelik fiyatı kişi başı 3 bin 126 TL.

Independent Türkçe, Daily Mail, New York Times


Yeni Mad Max filminin yönetmeni müjdeyi verdi

Furiosa: Bir Mad Max Destanı, prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapacak (Warner Bros)
Furiosa: Bir Mad Max Destanı, prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapacak (Warner Bros)
TT

Yeni Mad Max filminin yönetmeni müjdeyi verdi

Furiosa: Bir Mad Max Destanı, prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapacak (Warner Bros)
Furiosa: Bir Mad Max Destanı, prömiyerini Cannes Film Festivali'nde yapacak (Warner Bros)

Furiosa: Bir Mad Max Destanı'nın (Furiosa: A Mad Max Saga) yönetmeni George Miller, serinin hayranlarına yeni filmle ilgili bir müjde verdi.

2015 yapımı Mad Max: Fury Road'un başarısı ve filmin aldığı olumlu tepkilerin ardından Miller, Charlize Theron'un canlandırdığı Furiosa'nın kökenlerini anlatan bir prequel'le (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan dizi ya da film) vahşi çorak topraklara geri dönmeye hazırlanıyor. 

Furiosa rolünü bu kez başarılı oyuncu Anya Taylor-Joy üstleniyor ve karakterin hikayesinin yaklaşık 15 yıllık bir sürecini anlatıyor.

Furiosa: Bir Mad Max Destanı gösterime girmeden önce Miller, Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda Max ve arabasının da filmde görüneceğini açıkladı. 

79 yaşındaki Miller, hayranları heyecanlandıracak kameonun "bir anlık" görüleceğini doğruladı.

"Temel olarak bir yerlerde görmemiz gerekiyordu"

"Mad Max: Fury Road'u hazırlarken Max'in o filmde karşımıza çıkmadan önceki bir yıl içinde başına gelenleri de yazdık" diyen Avustralyalı yönetmen ekledi:

Temel olarak Mad Max'i bir yerlerde görmemiz gerekiyordu çünkü neler olduğunu biliyoruz.

Senaristlerin Mad Max'e olanları bildiğini vurgulayan yönetmen, şöyle dedi:

Elimizde bununla ilgili bir hikaye var, fırsat bulursam bunu bir ara yapmak isterim.

Miller'ın aksiyon klasiği Mad Max: Fury Road'un başrollerinde Tom Hardy, Charlize Theron, Nicholas Hoult, Hugh Keays-Byrne, Rosie Huntington-Whiteley, Riley Keough ve Zoë Kravitz yer almıştı. 

6 Oscarlı film, dünya çapında 380 milyon dolar hasılat elde etmiş ve eleştirmenleri de hayran bırakmıştı.

24 Mayıs'ta sinemalarda

Furiosa'nın oyuncu kadrosunda 27 yaşındaki Anya-Taylor Joy'un yanı sıra Chris Hemsworth, Charlee Fraser, Nathan Jones, Tom Burke ve Lachy Hulme yer alıyor.

Filmin 24 Mayıs'ta gösterime girmesi bekleniyor.

Independent Türkçe, ScreenRant, Entertainment Weekly