Vücudu alkol üreten kişiye açılan içkili araç kullanma davasında karar verildi

Adam, gut fermantasyonu sendromu adı verilen bir rahatsızlıktan muzdarip

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Vücudu alkol üreten kişiye açılan içkili araç kullanma davasında karar verildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Belçika'da pazartesi günü görülen alkollü araç kullanma davasında mahkeme beraat kararı verdi. Avukatın, nadir görülen metabolizma rahatsızlığından muzdarip olan müvekkilinin vücudunun bu nedenle alkol ürettiğini açıklaması üzerine mahkeme bu kararı aldı.

40 yaşındaki adama açılan dava, mahkemeye gut fermantasyonu sendromu adı verilen bir durumdan muzdarip olduğunu kanıtlamasının ardından reddedildi.

ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi'ne (National Library of Medicine) göre, vücutta alkol üretimiyle nitelenen bu durum genellikle sendeleyerek yürüme, geveleyerek konuşma, sindirim sisteminde sıkıntı ve kafa karışıklığı gibi sarhoşluk belirtileriyle ortaya çıkıyor.

AFP'nin haberine göre polis, adama ilk olarak 2019'da ceza kesti ve Nisan 2022'de alkolmetrede litre başına 0,91 mg (yasal sınır olan litre başına 0,22 mg'ın çok üzerinde) alkol çıkması üzerine adamın aracı yine kenara çekildi.  

Haber ajansına göre adam, polisle son karşılaşmasından sonra rahatsızlığını öğrendi.

Adamın avukatı Anse Ghesquiere, Reuters'e yaptığı açıklamada "başka bir talihsiz tesadüf" olarak müvekkilinin bir bira fabrikasında çalıştığını ancak kendisini ayrı ayrı muayene eden üç doktorun adamın gut fermantasyonu sendromundan muzdarip olduğunu doğruladığını söyledi.

Belçika medyası yargıcın kararında sanığın sarhoşluk belirtileri yaşamadığını vurguladığını aktardı. Sanığın adı yerel yargı gelenekleri uyarınca paylaşılmadı.

Belçika'daki AZ Sint-Lucas hastanesinde klinik biyolog olarak görev yapan Lisa Florin, bu hastalığa sahip kişilerin alkollü içkilerdekiyle aynı tür alkol ürettiklerini ancak genellikle bunun etkilerini daha az hissettiklerini açıkladı.

Florin, insanların gut fermantasyonu sendromuyla doğmadığını ancak bağırsakla ilgili başka bir rahatsızlıktan muzdarip olmaları halinde bu hastalığa yakalanabileceklerini de sözlerine ekledi.

Ajanslardan da yararlanılmıştır

Independent Türkçe



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe