Mad Max'in yönetmeni, Charlize Theron ve Tom Hardy'nin husumetini anlattı

Theron ve Hardy arasındaki husumet Kyle Buchanan'ın 2022 tarihli "Blood, Sweat, and Chrome: The Wild and True Story of Mad Max: Fury Road" adlı kitabında gün yüzüne çıkmıştı.

Tom Hardy ve Charlize Theron, Mad Max: Fury Road'da (Warner Bros.)
Tom Hardy ve Charlize Theron, Mad Max: Fury Road'da (Warner Bros.)
TT

Mad Max'in yönetmeni, Charlize Theron ve Tom Hardy'nin husumetini anlattı

Tom Hardy ve Charlize Theron, Mad Max: Fury Road'da (Warner Bros.)
Tom Hardy ve Charlize Theron, Mad Max: Fury Road'da (Warner Bros.)

Mad Max: Fury Road'un yönetmeni George Miller, filmin başrol oyuncuları Charlize Theron ve Tom Hardy arasında sette yaşanan meşhur kavgaya değindi.

Miller, yakında gösterime girecek Furiosa: A Mad Max Saga adlı prequel (orijinal yapımdaki olayların öncesini anlatan dizi ya da film -çn.) filmin galası öncesinde The Telegraph'a konuştu:

Tom'da bir hasar var ama bu bir harikalıkla geliyor ve o sırada ona ne oluyorsa, karavanından çıkmaya ikna edilmesi gerekiyordu. Oysa Charlize inanılmaz derecede disiplinliydi (eğitimli bir dansçıydı, bu da performansının hassasiyetini gösteriyordu) ve her zaman sete ilk gelen kişiydi.

2015'teki filmin prequel'ını yönetmek üzere geri dönen Miller, anlaşmazlığı oyuncuların "çok farklı iki performansçı" olmalarına bağladı.

Ben iyimser biriyim, dolayısıyla  davranışlarının karakterlerini yansıttığını ve karşılıklı hayatta kalabilmek için işbirliği yapmayı öğrenmeleri gerektiğini düşündüm. Bunun bir mazereti yok ve bence bu sektörde büyük performansları, önlenebilecek diğer aksaklıklar için bir mazeret olarak kullanma eğilimi var.

Avustralyalı sinemacının yorumları Theron'un Kyle Buchanan'ın 2022 tarihli Blood, Sweat, and Chrome: The Wild and True Story of Mad Max: Fury Road'un (Kan, Ter ve Krom: Mad Max Fury Road'un Vahşi ve Gerçek Hikayesi) adlı kitabında yer alan sözlerini yansıtıyor.

İmparator Furiosa'yı canlandıran Theron, Hardy'yle olan gergin çalışma ilişkisi hakkında samimi bir şekilde konuşarak şunları söylemişti: 

Kötü davranışlar için mazeret üretmek istemiyorum ama zor bir çekimdi. Hayatta kalma modundaydım; gerçekten çok korkmuştum. Bunu yapmamalıydık; daha iyi olmalıydık. Bunu itiraf edebilirim.

Sözlü tarih kitabında, Theron'un erken geldiğini bilmesine rağmen Hardy'nin sete üç saat geç kalmasıyla rol arkadaşının patlama noktasına ulaştığını iddia eden filmin yapımcıları ve kameramanlardan alıntılar da yer almıştı.

Hardy daha sonra davranışını kabul ederek Buchanan'a şunları söylemişti: 

Geriye dönüp baktığımda, birçok açıdan boyumdan büyük işlere kalkışmıştım. İkimizin de üzerindeki baskı zaman zaman çok fazlaydı. [Theron'un] ihtiyacı olan şey benden daha iyi, belki de daha deneyimli bir partnerdi. Artık daha yaşlı ve daha çirkin olduğum için bu durumun üstesinden gelebileceğimi düşünmek istiyorum.

Miller, Chris Hemsworth ve Anya Taylor-Joy'un Theron'un askeri figürünün genç versiyonu olarak rol aldığı Furiosa: Bir Mad Max Destanı'nı (Furiosa: A Max Saga) yönetmek üzere geri dönüyor.

The Telegraph'a verdiği röportajda Miller, Hemsworth ve Taylor-Joy'u uyardığını belirtti: 

Güvenlik konusunda takıntılı olmalısınız. Çekimler devam ettikçe ve yorgunluk başladıkça fiziksel güvenlik, ama aynı zamanda psikolojik güvenlik. Eski vahşi günlerdeki gibi değil.

Furiosa, 24 Mayıs'ta sinemalarda gösterime girmeden önce bu ay Cannes Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapacak.

Independent Türkçe



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience