Eski UFC yıldızı, Conor McGregor'un Habib Nurmagomedov'u "kıskandığını" söyledi

Rus dövüşçü, 2018'de tüm zamanların en büyük UFC dövüşünde McGregor'u pes ettirmişti.

McGregor, Habib'le yaptığı dövüşün 4. raundunda yere yığılmıştı (Reuters)
McGregor, Habib'le yaptığı dövüşün 4. raundunda yere yığılmıştı (Reuters)
TT

Eski UFC yıldızı, Conor McGregor'un Habib Nurmagomedov'u "kıskandığını" söyledi

McGregor, Habib'le yaptığı dövüşün 4. raundunda yere yığılmıştı (Reuters)
McGregor, Habib'le yaptığı dövüşün 4. raundunda yere yığılmıştı (Reuters)

Ben Askren'a göre Conor McGregor, Habib Nurmagomedov'un kazandığı saygıyı "kıskanıyor".

McGregor, 2018'de UFC tarihinin en büyük dövüşünde Habib Nurmagomedov'a karşı pes ederek kaybetmişti. Bu sonuçla Habib, daha önce McGregor'un sahip olduğu hafifsıklet unvanını korudu ve Rus dövüşçü 2020'de yenilgisiz emekli olma yolunda ilerlemeye devam etti.

O zamandan bu yana Nurmagomedov, çocukluk arkadaşı İslam Mahaçev'i hafifsıklet unvanı için çalıştırırken, McGregor da 1 galibiyet 2 mağlubiyet almıştı. İrlandalı son olarak Temmuz 2021'de Dustin Poirier'le çıktığı maçta bacağını kırdı.

Bu sakatlık, McGregor'un Poirier tarafından nakavt edilmesinden 6 ay sonra gerçekleşti. 29 Haziran'da eski şampiyon, 2020'den beri ilk galibiyetini elde etmek için Michael Chandler'la karşılaşacak.

Bu karşılaşma öncesinde McGregor, bu hafta Duelbits canlı yayınına katılmış ve Habib de dahil çok sayıda dövüşçüye sert eleştirilerde bulunmuştu.

Eski UFC yarı ortasiklet Ben Askren, McGregor'un sözlerine tepki göstererek UFC efsanesi Daniel Cormier'e şöyle dedi:

80 yaşına geldiğinde bile Habib'ten bahsedecek. Kıskanıyor tabii ki! Kesinlikle, hiç şüphem yok. Dünyadaki tüm paraya sahip, [ama] kalbinin derinliklerinde olmak istediği şey, dünyadaki en saygı duyulan dövüş şampiyonu olmaktı. Hiçbir para bunun yerini tutmaz, Habib de tam olarak bu. Habib, hayatını yaşama biçimiyle herkesin derin bir saygı duyduğu dövüş şampiyonu ve Conor da kendisine bu kadar saygı duyulmasını isterdi ama [...] kendine hakim olamıyor.

Habib, Justin Gaethje'yi mağlup ettikten hemen sonra 2020'de UFC hafifsıklet şampiyonu olarak emekliye ayrılmıştı. Çalıştırdığı Mahaçev'i de 2022'de şampiyonluğa taşıdığından beri Habib antrenörlükten de emekli olmuş gibi görünüyor. 

Siklet farkı gözetilmeden bakıldığında UFC'nin 1 numaralı dövüşçüsü olma konusunda Habib'i taklit eden Mahaçev, Nurmagomedov'un Amerikalı dövüşçüyü pes ettirmesinden 5 yıl sonra, 1 Haziran'da Poirier'e karşı unvanını koruyacak.

McGregor, kemeri Kasım 2016'dan Nisan 2018'e kadar elinde tutmuş ve bu dönem Aralık 2015'ten Kasım 2016'ya kadar süren tüysiklet şampiyonluğuyla çakışmıştı. McGregor her iki kemeri de savunmamıştı ancak kazandığı bu unvanlar onu UFC tarihindeki ilk çift sıklet şampiyonu yapmıştı.

McGregor'ın bu başarısını o günden beri Cormier ve Askren de dahil olmak üzere üç dövüşçü daha tekrarlamıştı. Cormier, 2008'de Askren'le aynı ABD Olimpiyat takımında güreşmişti. 

Askren, UFC'de 1 galibiyet 2 mağlubiyet aldığı 2019'a kadar MMA'de yenilmemişti. Bu mağlubiyetlerden biri, Askren'i 5 saniye içinde uçan diz hamlesiyle nakavt eden Jorge Masvidal'ın rekor kıran yenilgisiydi. Askren, UFC'ye katılmadan önce Bellator ve One'da dünya MMA şampiyonlukları elde etmişti. 
Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature