En iyi Harry Potter filminin yönetmeni 20 yıl sonra itiraf etti

İki Oscar adayı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, dünya çapında 804 milyon dolar hasılat yapmıştı (Warner Bros)
İki Oscar adayı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, dünya çapında 804 milyon dolar hasılat yapmıştı (Warner Bros)
TT

En iyi Harry Potter filminin yönetmeni 20 yıl sonra itiraf etti

İki Oscar adayı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, dünya çapında 804 milyon dolar hasılat yapmıştı (Warner Bros)
İki Oscar adayı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, dünya çapında 804 milyon dolar hasılat yapmıştı (Warner Bros)

Alfonso Cuarón, eleştirmenlerce serinin en iyisi kabul edilen 2004 yapımı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı'nı (Harry Potter and the Prisoner of Azkaban) yönetmeyi, meslektaşı Guillermo del Toro aklını başına getirmeden önce neredeyse reddedeceğini açıkladı.

Popüler film serisinin üçüncü filminin 20. yıldönümü vesilesiyle Total Film'e konuşan yönetmen, başlangıçta Büyücülük Dünyası'na çok aşina olmadığını söyledi ve film kendisine teklif edildiğinde verdiği tepkiyi paylaştı.

"Kafam karışmıştı çünkü kesinlikle gündemimde değildi" diyen Cuarón, Harry Potter'dan önceki projesinin tamamen farklı bir türde olduğunu belirtti. Yönetmen, 2001'de İspanyolca erotik drama Ananı Da!'yı (Y Tu Mamá También) çekmişti.

Meslektaşı Guillermo del Toro'yla sık sık konuştuğunu aktaran Cuarón, şöyle dedi: 

Tekliften birkaç gün sonra Guillermo'ya 'Biliyor musun, bana bu Harry Potter filmini teklif ettiler ama benden istemeleri gerçekten garip' dedim.

Ancak del Toro, Chris Columbus'un ilk iki filminden sonra gişe canavarı serinin ne kadar büyüdüğünü biliyordu. 2004 yapımı Hellboy'un yönetmeni, bu nedenle Cuarón'a bazı samimi tavsiyelerde bulundu.

62 yaşındaki Cuarón, meslektaşıyla konuşmalarını şöyle anlattı:

'Dur, dur, dur, Harry Potter'ı okumadığını mı söyledin?' dedi. Ben de, 'Bana göre olduğunu sanmıyorum' dedim. 

Oscar ödüllü yönetmen, konuşmalarının nasıl ilerlediğini şöyle aktardı: 

Çok süslü bir dille, İspanyolca olarak, 'Sen kibirli bir pisliksin' dedi.

Cuarón filmi yönetmek için uygun olmadığını düşünse de Harry Potter'ın 8 filminin de yapımcısı olan David Heyman, Azkaban Tutsağı için farklı bir yol izlemek istediğini anlattı.

Heyman, "Ananı Da!'yı izlemiştim, çok sevmiştim ve tuhaf bir şekilde onun üçüncü Potter için mükemmel bir yönetmen olacağını düşündüm" dedi.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Total Film, Variety



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe