Japonya'da üretilen robot, zeka küpü rekorunu kırdı

Mitsubishi'nin rekor kıran robotu (Mitsubishi)
Mitsubishi'nin rekor kıran robotu (Mitsubishi)
TT

Japonya'da üretilen robot, zeka küpü rekorunu kırdı

Mitsubishi'nin rekor kıran robotu (Mitsubishi)
Mitsubishi'nin rekor kıran robotu (Mitsubishi)

Japonya'da bir robot, Rubik Küpü'nü en kısa sürede çözerek yeni bir dünya rekoru kırdı.

Guinness Dünya Rekorları, Mitsubishi Electric'in makinesinin 0,305 saniyelik süresini kabul ederek bir önceki rekoru 0,075 saniye farkla kırdığını kabul etti. 

Robotun çözme süresi, geçen yıl haziranda Kaliforniya'da düzenlenen hızlı Rubik Küp çözme etkinliğinde kırılan şimdiye kadarki en iyi insan rekorundan 10 kat daha hızlıydı.

Koreli-Amerikalı Max Park'ın 3x3x3'lük dönen bulmaca küpünü çözmesi sadece 3,13 saniye sürmüştü. Kendisinden sonra gelen en hızlı insanın rekorunu, saniyenin üçte birini aşkın bir süreyle geçmişti.

Robotun elde ettiği 0,305 saniyelik süre, kabaca bir insanın göz kırpması için geçen süreye eşit.

Son rekor, son yıllarda robotik alanında kaydedilen köklü gelişmeleri yansıtıyor. 2009'da Rubik Küpü çözen bir robotun dünya rekoru bir dakika 4 saniyeydi.

Mitsubishi Electric, robotunun küpü sadece 0,009 saniyede 90 derece döndürmesini sağlayan "kompakt, yüksek güçlü, sinyale duyarlı servo motorları" kullanarak bu başarıyı elde ettiğini söyledi.

Daha da hızlı bir süre elde etmenin önündeki ana sınırlayıcı faktör, küpün kendisinin fiziksel özellikleri. İlk denemeler, robotun uyguladığı hız ve kuvvet nedeniyle bulmacanın sıkışması ve kırılmasıyla başlangıçta başarısız olmuştu.

Rekor denemesine liderlik eden Mitsubishi mühendisi Tokui, Guinness Dünya Rekorları'na "Zamanı mümkün olduğunca kısaltmak zordu ama aynı zamanda eğlenceliydi" dedi.

Mitsubishi Electric'te üst düzey yönetici Yuji Yoshimura sözlerine şöyle devam etti:

2016'da Bileşen Üretim Mühendisliği Merkezi'mizi kurduğumuzdan beri yüksek teknolojili motorlar, güç yarı iletkenleri ve ilgili ürünler geliştiriyor ve üretiyoruz. Ürünlerimizin çoğunda kullanılan motorların üretkenliğini ve verimliliğini artırmanın anahtarı olan yüksek hızlı, yüksek hassasiyetli sargılar elde etme konusundaki teknik yeteneklerimizi göstermek amacıyla genç mühendislerimiz gönüllü olarak dünya rekoru kırmak için çalıştı ve bu da mühendislerimizi teknik becerilerini daha da geliştirmelerine motive eden bir Guinness Dünya Rekorları unvanıyla sonuçlandı.

1974'te Macar profesör Erno Rubik tarafından icat edilmesinden bu yana Rubik Küpü, popüler kültürün uluslararası olarak en çok tanınan oyunlarından biri haline geldi. 

Dünya çapında yarım milyardan fazla satan Rubik Küpü, son yıllarda Google'da en sık yapılan aramalardan biri olan "Rubik Küpü nasıl çözülür" sorusuyla tüm dünyada popülerliğini koruyor.
Independent Türkçe



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature